Işıl Özgentürk
Işıl Özgentürk isilozgenturk@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

İç savaş hep en yüreklileri hedefler!

29 Temmuz 2015 Çarşamba

“Haddini bilmek” diye iyi bir söz vardır. Haddini bilerek davranmak bir erdem sayılır. Ancak dünyanın hiçbir yerinde olmayan miktarda televizyon kanalına sahip ülkemizde en kolay iş, hep aynı sözleri söyleyen kişileri çay bardağı gibi bir masanın etrafına dizmek ve konuşturmak habercilik sayılmakta. Çay bardağı gibi dizilenler de dünyayı kurtarmakla görevlendirilmiş gibi kahve sohbetlerine devam etmekteler.
Oysa ülkemiz ve bulunduğumuz coğrafyanın serinkanlı, yepyeni çözümlere ihtiyacı var. Örneğin hâlâ bir grup BOP projesinden söz ediyor. “Amerika şunu yaptı, bunu yapacak” diye kendi teorisini desteklemeye çalışıyor. Allah aşkına, Amerika’yı kim yönetiyor? Dünyayı idare eden 400 büyük şirketin taşeronu bir başkan ve adamları. Bu 400 büyük şirket, asla ve asla güçlerini kaybetmeyi göze almıyorlar. Çünkü en ufak bir güç kaybı, kapitalizmin büyük egemenliğini zora sokar. Ve bu büyük şirketler, bakkal dükkânı yönetilir gibi yönetilmezler. Dünyanın her köşesinden en zeki ve yaratıcı adamlar bunların yönetim kadrolarındadır. Ve her an değişen koşullara göre plan yaparlar. Ben işte bu nedenle otuz yıl öncesinin planı BOP projesine böylesine bir bağlılığı yanlış buluyorum. Sen de adam ol, derler, sen de tıpkı bir satranç oyunu oynar gibi yeni duruşlar geliştir.
Büyük şirketler işlerine gelmez, kimi zaman bizzat darbe yaparlar. Şili’de, Arjantin’de ve bizde olduğu gibi. Çoğu zaman ülkeleri kendi silahlarıyla savaştırırlar. Bunu bütün dünya bilir, biz de...
Şimdi bu uzun girişi neden yaptım? Doğrusu ülkemin ve kendimin geleceğinden endişeliyim. Hepimizin içini rahatlatan bir seçim geçirmiştik. Birden her şey değişti. Ben açık söyleyeyim, bu yeni durumun “bir kara kuğu” durumu olduğuna inanıyorum. Kimse ne olacağını bilmiyor. Ama görülen o ki bir taşla iki kuş vurmayan çalışan bir yapı var. Belki de taşeron Amerika “Kardeşim şu IŞİD ile bir savaşa gir, ben de senin içerideki hiçbir olayına karışmayacağım” dedi ya da “halkların kendi özgür iradeleriyle yönetilmesi” hikâyesi şimdi işlerine gelmiyor. Şöyle düşünün, Ortadoğu’da bir Kürt devleti kurulmuş. Kantonlarla idare ediliyor. Aman Allahım ne oluyor? Bu, milyonlarca dolarları 400 uluslararası şirketin yönetiminde olan Arap emirliklerinin, şeyhlerin işine gelir mi? Sonuçta kantonlar diyecek ki: “Bu petrol bizim!” Bunu kim ister ki...
Belki de bu nedenden büyük şirketler oluşturdukları kukla yönetimlere çağrı yaptılar: “Ortadoğu’da öyle özgürlük mücadelesi, halkarın kardeşliği gibi sözcükleri duymak istemiyoruz!” Tarih boyunca emperyalist güçler hem Kürtlere hem de Araplara az oyun oynamadılar. İşlerine gelmediği anda hemen kara yüzlerini gösterirler.
Hay Allah, ben de konuşma ya başlamışım. Gelelim ülkemize, askeri darbelerde bile görmediğimiz bir insan avı. Bir şiddet! Ve korku! Ve gene aklıma Yugoslavya’ya gittiğimde Yugoslav aydınlarının anlattıkları geliyor. “Vallahi” demişlerdi, “sabah akşam iç savaş olacak, diye konuşuyorduk. Öyle ki, neredeyse iç savaşa kadeh tokuşturup evlerimize gönül rahatlığıyla uyumaya gidiyorduk. Sonra bir gece uyumaya gitmedik ve birbirimizi öldürmeye başladık!” Şimdi biliyorum, endişeli pek çok insanın aklına iç savaş da düşüyor. Bir gün eve uyumaya gitmemek bizim de kaderimiz olabilir. Taşeronlar birilerine “İçeride ne yaparsan yap, yeter ki bize İncirlik Üssü’nü aç ve savaşmak için ordunu Suriye sınırlarından geçir” dediler.
Evet, birileri de insanların sabırlarıyla oynamaya başladı. Ve ne olacağını kimseler bilmiyor? Şimdi seçtiğimiz milletvekilleri her zamankinden çok akıllıca davranmalı. Bir yeni hükümete ihtiyacımız var! Ve Meclis renklendiği için kimsenin “Ben yaptım oldu” diyecek hali yok! Şimdi gerçekten vatansever olmanın zamanı.
Şimdi seçilmeyi hak etme zamanı. Şimdi ölümü kutsamanın zamanı değil, akıllıca davranmanın ve şu aksak köstek demokrasimizin bir adım daha ilerlemesi için fedakârlık zamanı. Kimse ölümsüz değildir. Ve ölüm sadece güzelim canları almaz, kötülerin de ondan kaçma şansı yoktur.
Ama bir iç savaş, hele de ülkemizde, en yüreklileri hedefler!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Başımız dönüyor... 10 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları