Işıl Özgentürk
Işıl Özgentürk isilozgenturk@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Hepimiz mi badelendik?

10 Nisan 2016 Pazar

Her geçen gün dini bütün hocalardan yeni bir şey öğreniyoruz. Onların üstüne basarak belirttiklerine göre erkek çocuklarla eğleşmeye badeleme deniliyormuş. Türkçe her yana çekilebilen bir dildir ama burada ne demek istendiği çok açık belli. Ben de tuhaf bir düşünceye kapıldım acaba hepimiz mi badelendik!
Bu düşünceye kapılmamın nedeni, bunca tecavüz olayının açığa çıktığı, oğlancılığın neredeyse teşvik edildiği bir ortamda, iktidar partisini geçtim, o badelenmekten yana, partiyi destekleyenler de inanması zor protesto eylemleri yapıyorlar. Sayfamda görülen fotoğrafa şöyle bir göz atın, Tanrılar, varsanız benim aklımı koruyun. Tamam iktidar partisini geçtik ama iki tane kapı gibi muhalefet partimiz var ve tık yok. Kılıçdaroğlu salı toplantısında, Aileden Sorumlu Bakan için, “Olayların önüne yatıyor” dedi, AKP taraftarları, “edep yahu!” diyerek protesto etmeye başladılar, muhalefet partilerinde gene tık yok!
CHP, on bir milyon kişiden oy almış, HDP desen beş milyon kişiden oy almış ama tık yok. Öyle bir iki küçük protestoyla olmaz bu iş! Haksız mıyım, hepimizin badelendiğini düşünmekte. Ne kadar çok tık yok yazdım, değil mi ama tık yok!
Şimdi gelelim CHP’li seçmene. Arkadaş sizin hiç mi çoluk çocuğunuz yok. Ya da badelenenlerin sadece yoksul çocukları olduğunu düşünüp, “Bu beni ilgilendirmez mi” diyorsunuz. Sizin kadın kollarınız yok mu? Bu kadın kolları, sadece seçim zamanı ellerinde ıslak mendil ev ev dolaşmak için mi var? Islak mendili özellikle söyledim, çünkü ne yazık ki, bu satırları yazan yazar, bir seçim çalışmasını izlediğinde şöyle bir manzarayla karşılaştı. Yoksul bir evi ziyaret eden partinin kadın kolları mensuplarının, dışarı çıkar çıkmaz yıldırım hızıyla bakkaldan ıslak mendil alıp gene yıldırım hızıyla ellerini, kollarını, yüzlerini sildiklerini gördü. Aman bize bir şey bulaşmasın! Acaba 11 milyon oy almış bir partinin kadınları “aman bize bulaşmasın” diye düşünüp laik sistemi adım adım yok eden, bu tarikat evlerine, o evlerdeki badelenmeye karşı çıkmak gereğini duymuyorlar mı? Birkaç kişinin değil, milyonların sokağa çıkmasından söz ediyoruz!
Meclis’te önerge vermek yetmez! Zaten Meclis işlemiyor, bunu altı yaşındaki çocuklar bile biliyor. AKP’liler bu konuda verilen tüm olumlu önergeleri, militanca (!) savaşıp hayata geçmesini engelliyorlar! Öyleyse neden muhalefet partileri sokakta değil?
Sözüm sadece CHP’lilere değil, Güneydoğu’da sokağa çıkmakta bir an bile tereddüt etmeyen HDP’li kadınlara da! Biliyorum, Güneydoğu’da kadın örgütlenmesi çok güçlüdür. Beni evlerinde misafir eden Kürt kadınlarının, çocuklarını doyurup ev işlerini yaptıktan sonra koşa koşa yürüyüşlere katıldığına pek çok kez tanık oldum. İnanılmaz dayanışmalarına da. Ama nedense HDP bu badelenme meselesinde “belki de Güneydoğu’da işler çok karışık olduğundan” sesini çıkarmıyor! Üstelik badeleme yapanlar, Türk, Kürt, Laz, Çerkez ayırt etmiyor. Neden sokaklarda değiliz? Bu konuda yanlış anlaşılmak mümkün değil! Bu mesele için sokağa çıktığınızda kimse sizi PKK yandaşı olarak suçlamaz. Biz: “Ölen ve badelenen bütün çocuklar için sokaktayız!”
Badelemeye meraklı hatta buna dinsel kılıflar uyduran bir iktidar var ve bu onun en yumuşak noktası. Yoksul insanlar, istedikleri kadar çocuklarını teslim ettikleri din hocalarına, “Eti senin kemiği benim” deseler de, olayları para karşılığı unutmuş görünseler de nihayetinde anne ve babalar! Belki de çok çaresizler, belki de mahalle baskısından, çocuklarının damgalanmasından korkuyorlar. Onlara bu korkularını yıkmak için kim yardım edecek? Güçlü bir muhalefet varolduğunda, bu korkunun azaldığını hep birlikte göreceğiz. O zaman hâkimler, 23 çocuğun makadına pet şişe sokan (o çocukların bir kısmı ağır ameliyatlar geçirdi) imam hatip okulu öğretmenini serbest bırakamayacak! O zaman Karaman’da 35 aile on bin liraya çocuğunun geleceğini satmayacak!
Bana diyebilirsiniz, Işıl kendin çalıp kendin oynuyorsun! Evet, ben badelenen bütün çocukların anası gibi hissediyorum kendimi. Çalıp oynamaya devam!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Başımız dönüyor... 10 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları