Işıl Özgentürk
Işıl Özgentürk isilozgenturk@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

‘Hep Böyle, Yalnız Çıkardım Yola’ *

02 Eylül 2014 Salı

Bütün perdeleri kapattım, ev telefonunu fişinden çektim, cep telefonumu sessize aldım ve dinlemeye başladım. Vedat Sakman, Metin Altıok’un en sevdiğim şiir dizelerinden etkileyici bir şarkı yapmış. Tuhaf bir şey, sanki Metin Altıok yanı başımda ve sessizce, her zamanki gibi sigarası elinde, birlikte sadece, sadece müziği dinliyoruz ve o dizelerine sessizce eşlik ediyor. “Eskiden bir sesim / Vardı benim; Şimdi uzakta. / Çınlar belki. / Bir köprünün altında / Yitirdiklerim de oldu / Kazandıklarımın yanında. / Eskiden bir yüreğim / Vardı benim; / Şimdi uzakta / Çarpar belki. / Bir çocuğun odasında. / Yitirdiklerim de oldu / Kazandıklarımın yanında. / Bir ben kaldım şimdi / Tek yakın bana. / Ama ben eskiden de / Hep böyle / Yalnız çıkardım yola…”
Birden kendime geliyorum, kendimi toparlamalıyım çünkü daha dinlenecek çok şarkı var. Çünkü elimde tuttuğum CD 28 şarkıdan oluşuyor ve tümü Metin Altıok’un dizelerini yeniden, yeniden bana getirecek.
Zeynep (Altıok) sana ve tüm dostlara teşekkürler. Usulca, “Kavaklar” şarkısına geçiyorum. Hepimize olur, bazen durup dururken bir keder basar içimizi. İşte ben o zaman, kötü sesimle kendi kendime mırıldanırım, “Bedenim üşür, yüreğim sızlar. / Ah kavaklar, kavaklar / Beni hoyrat bir makasla / Eski bir fotoğraftan oydular. / Orda kaldı yanağımın yarısı, / Kendini boşlukta tamamlar. / Omzumdan bir kesik el, / Ki hâlâ durmadan kanar. / Ah kavaklar, kavaklar! / Acı düştü peşime ardımdan ıslık çalar.”
Rahmetli Onno Tunç’un bestesini Sezen Aksu o kadar içten okur ki, Metin bile dayanamaz. Ağlar…
Zuhal Olcay, usulca söylemeye başlıyor, Çiğdem Erken bestelemiş, dizeler şöyle: “Bir yüzük yaptım sana güvercin teleğinden / Bir yüzük bükerek hoşçakal sözcüğünden. / Bir yüzük yaptım belli belirsiz, / Eski bir gramafon sesinden. / Bir yüzük serçe parmağın için, / Bulutsuz bir gecede kayan yıldız izinden. / Bir yüzük yaptım terli bir yüzük. / Avucumdan geçen ince hayat çizgisinden. / Yanmasını bilen bir bakır yüzük, / Evime akım taşıyan elektrik telinden. / Bir yüzük yaptım sana, bir yüzük ki; / Yıllardır dinmeyen ormanların gümbürtüsünden.” Bir yüzük ve bütün bir hayat, aşk. Büyük sözlerden uzak, sade ve bir o kadar da samimi. Yanı başımdaki Metin Altıok gülümsüyor, sanırım bu samimi sözünü sevdi. Belki de ona en yakışan bu sözcük, samimi… Onda sahte hiçbir şey yok.
O da ne, Kürtçe bir ağıt başlıyor, bu Metin Altıok’un “Kimliksiz Ölüler’i. Murat Doğan (Mirady) Kürtçe söylüyor, Metin Altıok Türkçe eşlik ediyor: “Yanında dağılmış kâğıtlar / Ve bir tütün tabakası var. / Bir bez parçasıyla / Ağzını tıkamışlar. / Cesedi sırt üstü / Boyunca uzatmışlar. / Bir deniz kabuğunda / Dalgaları duyanlar. / Boş bir mermi kovanı / Sizce nasıl uğuldar!” Derin bir suskunluk oluyor, birden bir at arabasının arkasına çırılçıplak atılmış bedenlerin Hakkâri’nin Cumhuriyet Caddesi’nden davul eşliğinde usul usul geçtiğini anımsıyorum. Bunu gördüm ben. Ağlamak geliyor içimden, Metin Altıok bana yeni sarılmış bir sigara uzatıyor, “al yak, efkâra iyi gelir.”
“Bir an önce gel buraya / Karpuz, kavun yiyeyim.” Üç kadın, Çiğdem Erken, Umay Umay, Birsen Tezer çağırıyorlar bizi. “Yeni çekilmiş bir dişin / Yadırganan boşluğu / Dilimin ucunda ismin. / Somunu yitik bir vida / Düştü düşecek yüreğim. / Bir an önce gel buraya / Karpuz, kavun yiyelim. / Bilmem ki ne diyeyim / Sana örselenmemiş; / Dostluğun böğrümde sancı, / Sevgi toza belenmiş / Havi dökülmüş sevincin. / Bir an önce gel buraya / Karpuz kavun yiyelim. / Batıp çıkıyorum durmadan, / Ben bilirsin iyi yüzemem / Çarşafım diş gösteriyor / Dalgalı birkaç gündür / Sallanan döşeğim / Bir an önce gel buraya / Karpuz, kavun yiyelim.”
Şarkılar sürüp gidiyor ama benim yerim azaldı. Zeynep’in gülümseyen yüzünü görüyorum, Metin Altıok da oradan kapının aralığından bize bakıyor. Herkese teşekkür ediyor, emeklerinden ötürü. Ve sessizce uzaklaşıyor.
Not: Bu değerli çalışmayı hayata geçiren, tüm Metin Altıok dostları sağ olun... CD Anadolu Müzik tarafından basılmış. En önemlisi başka çalışmalar için bir örnek olması. *
Metin Altıok’un bir dizesi.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Başımız dönüyor... 10 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları