Işıl Özgentürk
Işıl Özgentürk isilozgenturk@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Dünya yaşlanırken...

01 Ocak 2017 Pazar

Sadece dünya yaşlanmıyor, biz de yaşlanıyoruz, öyleyse başlayalım. Öncelikle herkesten bir süre telefonlarından, sosyal medyadan uzak durmalarını rica ediyorum. Onlarla doğmadık, bir süre bize ulaşılmaması o kadar da önemli değil, tabii Japon borsasını takip etmiyorsanız.
Şimdi hep birlikte şöyle arkamıza yaslanıp geçen yılın bizi kahreden olaylarının üstünden usulca geçerken elimiz hemen masanın üstünde duran bir aynaya uzansın ve aynada kendimize bakmaya başlayalım.
Evet, hiç olmayacak kadar kötü bir yıl geçirdik, peki biz hangi patlamadan sonra sokağa çıkıp terörü protesto ettik? Yanıt yok. Hemen telefonlarınıza uzanmayın, soru çok net. Kaçımız sokağa çıktı ve herhangi bir protesto eylemine katıldı! Yanıtların pek iç açıcı olmadığını söylemek isterim. Oysa, Latin Amerika’da, İngiltere’de, İtalya’da, Tunus’ta, Ürdün’de insanlar sokaklardaydı. Parti filan dinlemediler, herhangi birinin yollara düşmesini beklemediler. Üç beş kişi biz ne yapabilirdik diye sormadılar... Kendileri ve çocuklarının geleceği için protesto eylemlerindeydiler. Bu konuda ülkemizde tek bir kişiyi alkışlamak istiyorum. Nuriye Gülmen işini almak için her gün Ankara’daki İnsan Hakları heykelinin önünde eylem yaptı, her seferinde tutuklandı ama vazgeçmedi, devam ediyor. Şimdi işi elinden alınan, açığa çıkarılan tüm akademisyenler, kamu görevlileri aynı eylemi yapsalardı, durum ne olurdu? Başarılı bir örgütlenme gösteren Eğitim-Sen’in cefakâr üyeleri de bunu başardı, korkmadan, üşenmeden sokaklardaydılar ve pek çoğu görevine yeniden iade edildi. Demek ki istenilince oluyor!
6 milyon oy alan bir partimiz var. HDP. Başkanları, eşbaşkanları, milletvekilleri içeride. Her gün yeni bir seçilmiş hapse konuyor. Bazılarının Ahmet Türk gibi çok ciddi sağlık sorunları var. Kahvenizi yudumlarken seçilmiş bir insanın içeride olması sizde nasıl bir duygu uyandırıyor?
“Aman onlar da PKK ile aralarını açmadılar!” Tamam onlar bunu becerememiş olabilir ama onları seçen 6 milyon kişi de terörist mi? Çünkü bu hapse tıkmalar, 6 milyon kişinin de hapse tıkılmasıyla eş değerli. Hâlâ demokrasiye inanıyorsanız, bu canınızı sıkmalı. Bir başka muhalefet partimiz CHP 13 milyon seçmeni var. Bu olaya neden karşı çıkmıyor? Bir düşünün! Sıra onlara da gelebilir. Ayna da kendimize bu soruyu sorarak, kendimizi kandırmadan bu soruya yanıt vermeliyiz. Düşünün ilk tutuklanma olduğunda, CHP demokrasiye sahip çıkma mitingleri yapıp olayı protesto etseydi, hiç kuşkusuz HDP’ye oy vermiş pek çok insan da o mitinglere katılırdı. Olay mı çıkacakmış, mitinglerde olayları önlemek biraz da partililere düşer. Parti üyesi olmak böyle bir şeydir!
Açıkça şunu da görmeliyiz. AKP insanları miting alanlarında toplamakta çok başarılı. Tamam kimisi beleş döner ekmek için o mitinglerde ama büyük çoğunluk hiç üşenmeden elinde bayrak gidiyor. Neden acaba? Asgari ücrete 100 lira gibi komik bir zam yapılıyor ama onlar meydanlara dökülüyorlar? Onları bu meydanlara sürükleyen ne? AKP ne tür bir umut oldu ki, hâlâ açığa çıkan bütün yolsuzluklara, içeri alınmalara, işten atılmalara, aç kalmalara rağmen insanlar onların peşinden gidiyor?
Herkesin en çok da siyaset yaptığını söyleyenlerin, parti danışmanlarının bu olayın nedenlerini bulması gerek. Tayyip Erdoğan bir konuşmasında “Biz 21 milyon insana dokunuyoruz” demişti. Evet, doğru ülkede 12 milyon engelli var, bunların aileleriyle birlikte sayıları 24 milyon oluyor. Ve AKP onlara dokunuyor, bunu hiç düşündünüz mü?
Aynaya bakmaya devam. Zor günler bizi bekliyor. Yeni yılla birlikte hiçbir şey güllük gülistanlık olmayacak. Hatta tutuklanmalar artacak, sıra CHP’li seçilmişlere gelecek. AKP ilk kez kendi içindeki FETÖ’cüleri temizleme operasyonlarına girişecek. Peki, biz ne yapacağız? İşte ayna bunun için, yanıtını kendimiz bulmalıyız. Hem de tek tek! Çünkü karşıdevrim adım adım ilerliyor!
Kusura bakmayın, yılın ilk günü çok iç açıcı bir yazı olmadı. Ama çaycısından muhabirine, karikatüristinden yöneticisine kadar 12 kişinin içeride bulunduğu bir gazetenin kırk yıllık yazarıyım. Müsaade edin de keyfim yerinde olmasın!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Başımız dönüyor... 10 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları