Işıl Özgentürk
Işıl Özgentürk isilozgenturk@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Dolar uçarken...

26 Ağustos 2015 Çarşamba

Dostlarım beni korkusuz biri olarak tanımlarlar, doğrudur ama dolar yükselmeye başladığında beni bir korkudur alır. Çünkü doların yükselmesi benim zor zar tutturduğum bütçemi altüst eder. Çünkü sarmısak dahil, buğday, şeker, un gibi temel besinleri bile dışarıdan dolarla aldığımız için, çok değil on gün geçmeden şimdi 150 liraya dolan filem, 200 liraya ancak dolar. Artık yüzü astarından pahalıya gelen, bu nedenle üretimi yapılmayan, şimdilerde bile çok yüksek fiyatlara aldığımız sebze ve meyve fiyatları da tavan yapar. Bir yazımda elma beş lira diye yazmıştım, bu kış on liradan yiyebiliriz. Et fiyatlarını hiç yazmıyorum, eti de dışarıdan dolar karşılığı aldığımız için 40 lira olan kıyma yakında 60 lirayı bulacak.
Şimdi çok önemli siyasal analizler yapan, durmadan ülkeyi kurtaran dostlarım, “Yani şimdi bunları yazmanın sırası mı” diyebilirler. Vallahi geçim derdi herkes gibi benim de derdim. Ben bir emekliyim. Ayrıca köşe yazarıyım ama gazetem bana öyle avuç dolusu para ödemiyor.
Bu kısa bilgilerden sonra gelelim, “dolar yükselince bizi daha neler bekliyor”a? Akaryakıt hemen zamlandı. 6 kuruş. Daha da artacak. Eylülden itibaren elektrik, doğalgaza inanılmaz zamlar yapılacak. Dışarıdan dolarla aldığımız ilaçlar özellikle de kanser ilaçları inanılmaz fiyatlara ulaşacak. Yeni kuşak annelerin yapmak için üşendikleri, bu nedenle yurtdışından ithal edilen mamalar acayip fiyatlara gelecek. Buna seviniyorum, üç dört tane meyveyi bir arada sıkmaya üşenenler mecburiyetten işe koyulacaklar.
Cep telefonu değiştirmek isteyenlere şimdiden müjde verelim. Telefonlar çok pahalanacak! Ama bu kimseleri pek ilgilendirmeyecek. Asgari ücretle çalışan bir işçinin cebinde kredi kartıyla alınmış 2000 liralık telefonun olduğu bir ülkede kim korkar hain kurttan!
Yakın zamana kadar Türkiye sınırları içinde doğan her çocuk, 3000 Türk Lirası borçlu doğuyordu. Şimdi bu borcun üstüne en az 700 Türk Lirası ilave oldu. Öde yavrum öde!
Unuttum, akaryakıta yapılan zam bakınız daha neler yapacak? İğneden ipliğe bütün ürünler zamlanacak; özel okul fiyatları zamlanacak, okul taşıma ücreti zamlanacak. Uçak, otobüs biletleri zamlanacak.
Korkunç bir tablo değil mi? Hasta bakım ücretleri de artacak, huzurevi fiyatları da! Bu arada işten çıkarmalar öyle bir yoğunlaşacak ki, sokakta yürümek imkânsızlaşacak. Şimdi şu sıraladıklarıma bakıp, “bu ülkede mutlaka bir isyan çıkar” diyorsunuz, ama çıkmıyor. İşsizlik bu kadar almış başını giderken isyan çıkmıyor!
Nereden nerelere geldik. Üç yıl önce Londra’da küçük diye tanımlanan 1 milyon kişilik bir sokak yürüyüşüne katılmıştım. Yürüyüş toplu taşımacılığa yapılan iki kuruş zammı protesto amaçlıydı. Çok özenmiştim.
Bu neden biz de olmuyor, hayatımız böylesine zamlanırken hâlâ neden sessizce boyun eğiyoruz. Geçenlerde bir arkadaşım şöyle dedi: “Işıl biz de yoksul yok. Ve herkes de tonla para var. Boşuna nefesini tüketiyorsun!” Belki de onun söylediği doğrudur, şu para neden beni bulmuyor çok merak ediyorum...  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Başımız dönüyor... 10 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları