Işıl Özgentürk
Işıl Özgentürk isilozgenturk@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

Din ve Uyuşturucu Bataklığında

04 Şubat 2014 Salı

İktidarlar gelip geçer, ama toplumu bir ahtapot gibi ele geçiren çürümeyle baş etmek iktidarı devirmekten daha zordur. AKP iktidarının uyguladığı ekonomik model ve eğitim sistemi, ne yazık ki özellikle genç insanları geleceksiz bir çürümenin içine bırakmış durumdadır.
Neredeyse sadece tüketime ve inşaat sektörüne dayalı, yatırımların önemsenmediği ekonomik model, ülkeyi bir genç işsizler ordusu haline getirmiştir. Geleceğini göremeyen, ailesinden öğrendiği bir yığın insani değerin hayatta hiçbir karşılığı olmadığını hisseden genç insan için, bir başka tuzak hazır beklemektedir. Gelsin uyuşturucular.
Gözlerimizi ne kadar kaparsak kapayalım, bu gerçek, sinsice hedefindeki genç insanları çok kolayca tuzağına düşürmektedir. Türkiye’de uyuşturucu kullanma yaşı on bire inmiş, kullanma yüzde üç yüz artmıştır. Özellikle genç insan, bir haşere ilacı olan Bonzai adlı uyuşturucunun tehdidi altındadır.
Nedir Bonzai? Bir sentetik uyuşturucu. Çinli bir kimyager, Bonzai adlı bitkiye sıktığı haşere ilacını soluyunca uyuşturucu etkisini keşfetmiş, daha sonra bu uyuşturucu Çin, Almanya ve Belçika’daki Bonzai laboratuvarlarından bütün dünyaya yayılmış. En önemli özelliği ucuz olması. İlk etkisi keyifsizlik, bulantı ve şiddetli kalp çarpıntısı. İnsanı sersemletiyor ve zaman, mekân algısını bozuyor. Devamlı kullanıldığında kalıcı deliliğe yol açıyor.
Ve bu haşere ilacı Türkiye’nin her yerinde peynir ekmek gibi satıyor. Narkotik polisi 2013 yılında 182 kg Bonzai ele geçirmiş.182 kg Bonzai, 18 milyon paket ve 54 milyon kullanım demek. Bu sadece yakalanan. Üstelik gramajı artırmak satıcıların vicdanına kalmış. Floresan camı tozu, fare zehiri gramajı artırmak için kullanılan maddeler.
Bonzai’nin içiciler arasındaki adı “sentetik esrar”. Bonzai içen birinin gözleri kızarıyor ve gençler bunu göz damlası kullanarak devreden çıkarıyorlar. Öte yandan Bonzai soluk yoluyla ya da idrar testlerinde çıkmıyor, bu da kullanımı artıran nedenlerden biri. Evet, çürümenin boyutları dehşet verici. Ama şaşırmamak gerekiyor; işsiz, kendi için bir gelecek görmeyen genç insanın uyuşturucunun kollarına atılmasından daha doğal bir şey yok. Bizler büyük politikalarla ilgilenirken, yok cemaat, yok Tayyip derken uyuşturucular başını alıp gitmiş. Ayrıca devletin uyuşturucularla mücadele için yeterli fon ayırmadığını biliyoruz. Bağımlıların tedavisi için yeterli rehabilitasyon merkezi de yok. Hele de parasızsa bağımlı ve ailesi için durum daha da vahim.
Durum bu, bu arada biraz da Batman’daki Peygamber Sevdalıları örgütünün malum diploma törenine geçelim. Videosunu izlediğimde gerçekten tuhaf oldum. Giysilerin bir örnek olması ve siyah üstüne beyaz yazmalar, etkileyici bir estetik yaratıyordu. İnsan bu törende kendini çok farklı hisseder. Bu tür törenler insanlığın ilk çağlarından beri yapılır. Mason törenlerini anımsayalım.
Genç kız, özellikle de kadın intiharlarıyla sık sık gündeme gelen bu bölgede, bu korunaklı giysiler içinde kendini koruma altına alınmış hisseder. Artık bir yere aittir. Şeffaflığı olmayan bir hücreye dahil olmuştur. Ve AKP iktidarının eğitim sistemi işte tam da bunu istemektedir. Bir hücreye dahil olmak.
Evet, iktidarlar gider, ama bu iktidar ülkeyi baştan sona öylesine tahrip etmiştir ki, ahtapotun kollarını temizlemek hiç de kolay olmayacaktır. Çürüme, ülkeyi ne yazık ki bir bataklık haline getirmeye çalışmaktadır. Ahtapot her bir kolunu yitirdiğinde usulca ölüme yaklaşır. Ama önce ahtapotun kollarını keşfetmek ve bir yerden başlamak gerekir.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Başımız dönüyor... 10 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları