Işık Kansu
Işık Kansu kansu@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Övündükleri Ecdat!

17 Eylül 2022 Cumartesi

Taht kavgası nedeniyle kardeşini, onların çocuklarını, eniştesini, akrabalarını topluca öldürten ecdat! (Örnek: 3. Mehmet, aralarında kundaklık çocukların da olduğu 19 kardeşini öldürtmüştür.)

Üstelik “asil” kanın akıtılmasının günah sayılması nedeniyle bu öldürüm için kement ya da ok kirişi kullanan ecdat! (Örnek: Yavuz Sultan Selim, ağabeyi Ahmet’i yay kirişi ile boğdurtmuştur.)

Akrabasının başını kestiren ecdat! (Örnek: Yıldırım Bayezit, eniştesi olan Karamanoğlu Alaaddin Bey’in kesik başını mızrağa taktırarak kent içinde dolaştırmıştır.)

Boğdurdukları akrabalarının gömütlerinin bile bilinmediği ecdat! (Örnek: Kanuni’nin boğdurduğu oğlu Şehzade Bayezit ve onun çocukları Sivas’ta gömülmüşlerdir, ancak gömütleri belli değildir.)

Şehzade Mustafa’nın öldürülmesi

Paşalarını, oğlunun sünnet düğününe eğlencelik yapan ecdat! (Örnek: 3. Murat, oğlu Şehzade Mehmet’in 56 gün süren sünnet düğününde Rumeli Beylerbeyi İbrahim Paşa’yı “düğüncübaşı”, Anadolu Beylerbeyi Cafer Paşa’yı da “şerbetçibaşı” yapmıştı.)

Anadolu insanını, Türkleri yok sayan ecdat! Halk ozanlarının deyişiyle “Ekende yok biçende yok / Yiyende ortak Osmanlı” ecdat!

“Ki beyler başladı zulme / Ve rağbet kalmadı ilme” diye tanımlanan ecdat!

Böyle bir ecdat ile övünenden ne adalet beklenir ne vicdan ne iyilik ne insanlık ne bilim ne uygarlık ne hak ne hukuk...

Öyle de oluyor zaten.

SİVAS KONGRESİ’NDEN VAHDETTİN’E GÖNDERİLEN BİLDİRGE

Sivas Kongresi tarafından Padişah Vahdettin’e gönderilen 14 Eylül 1919 tarihli bildirgeden:

Ferit Paşa (Vahdettin’in sadrazamı Damat Ferit) bir taraftan meşruti bir hükümet olduğunu söylemekte. Diğer taraftan sekiz aydan beri dağılmış olan Mebuslar Meclisi’nin yerine bir başkasının açılması için seçimlere başlamak lüzumunu hissetmemektedir ve bu suretle Avrupa devletlerine karşı milli namusumuzu ihlal etmektedir.

Adı geçen bu canice hareketleri saklamak ve gizlemek için hükümetimizin bütün saltanat haklarını yabancı isteklere teslim etmek, posta ve telgraf müdürlüğünün ordunun şifreli haberleşmeleri kaybetmesine müsaade etmek, bazı düşman subaylarının siyasi hileler kullanmaları için memlekette gezip dolaşmalarına razı olmak, kısaca memleketin isyan halinde olduğunu göstermek suretiyle Kuvayı Milliye’den mürekkep olan teşkilatımızı dağıtmaya çalışmaktadır.” 

Bildirge, Vahdettin’in umurunda bile olmadı. Damat Ferit ile yine bir oldu; Kuvayı Milliye’yi yok etmek üzere, jandarma erliğinden yetişme Anzavur komutasındaki hapishane kaçkınlarından, ordudan kovulmuşlardan, ayaktakımından oluşan Kuvayı İnzibatiye’yi ulusal kurtuluşçuların üzerine sürdü.

O gün ulusun karşısında saray vardı. Bugün de Saray var.

ÖNERİ

Sakarya Meydan Savaşı’nın, Sakarya ili sınırları içinde gerçekleştiğini sanan CHP yöneticilerine öneririz:

Devrim tarihi ile helalleşsinler.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları