Işık Kansu
Işık Kansu kansu@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Emek Programı Gerek

30 Nisan 2022 Cumartesi

Neoliberal programdan uzaklaşmak gerektiği söyleniyor.

Doğrusu da budur.

Ancak, havada kalabilecek bir söz yerine, tutarlı ve halktan yana bir program için 5’li çeteden yakınmanın, stratejik bir planlama çalışması yapma vaadinin ötesinde kimi köklü çözümler üretmek gerekiyor.

Neoliberal kapandan kurtulmak, bölüşümde emek öncelikli bir seçenek üzerinde durulması anlamına geliyor. 

Prof. Dr. Korkut Boratav, bugünün kazançlıları olarak tanımladığı burjuvazi, şirketler ve bankalara etkili bir servet vergisi öngörüyor örneğin. Kısacası, sermayeden alınıp emeğe aktarılmasını gündeme taşıyor.   

Prof. Dr. Aziz Konukman, bu yılın ilk üç ayında kur korumalı mevduata 11.7 milyar lira aktarıldığına dikkat çekerek emeğin kaybedilmiş haklarını geri alan ve güvenceleyen bir geçiş programına gereksinim olduğunu belirtiyor. Ücretleri yaşam pahalılığına karşı koruyan bir eşel mobil sistemi öneriyor.

Bozuk düzene karşı öfkeli ve cesaretli olmak yetmez. Kadro ve düşünce anlamında hazırlıklı olmak, ne yapacağını bilmek, yürünecek yolun ötesini görmek, yanına kimi alacağını, hangi yöntemleri kullanacağını saptamak çok önemli.

HAMDOLSUNCUNUN İHBARI

Ekrem İmamoğlu’na hapis cezası istemiyle dava açılması için ihbarda bulunan eski YSK Başkanı Sadi Güven imiş.

Hani, mezun olduğu imam hatip lisesinde “Yıllarca sıkıntı çektik, hamdolsun bugünlere gelindi. Hep horlandık. Hamdolsun bugün bu yerlere geldik” diyen, mühürsüz oylarla rejimin değiştirilmesini sağlayan Sadi Güven var ya, işte o...

İntikam hırsı ile, kin ile, particilik ile anayasaya aykırı işlem yapan Sadi Güven için hapis cezası istemiyle dava açılacak günler de gelecektir...

GÖZARDI EDİLEMEYECEK AYKIRILIKLAR

TBMM’den bir tek ret oyu almadan geçen Diyanet Akademisi Yasası’nın iptali için Anayasa Mahkemesi’ne götürülmesi konusunda demokratik kitle örgütlerinden ve parti tabanından CHP Genel Merkezi’ne önemli bir baskı olduğunu biliyoruz.

Konuya başından beri duyarlık gösteren hukukçu Ömer Faruk Eminağaoğlu, yasanın anayasaya açıkça aykırı olduğunu gerekçeleriyle bir bir ortaya koyuyor. 

Eminağaoğlu’na göre, anayasanın 174. maddesinde koruma altına alınan Öğretim Birliği Yasası gereği yaygın eğitim, Milli Eğitim Bakanlığı’nın görev alanı içinde olmasına karşın Diyanet Akademisi, Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlanıyor.

Ayrıca yasa ile kurulucak dini ihtisas merkezlerinde halka yönelik düzenlenecek eğitim, kurs ve sertifika programları da Öğretim Birliği Yasası’na her yönüyle aykırılık oluşturuyor. Eminağaoğlu, haklı olarak soruyor:

“İnancın derecesi, düzeyi, ölçütü, sertifikaya mı bağlanmaktadır? Bu sertifikalar nerede hangi kapıları açacaktır? Örneğin laiklikle çatışan iktidarlar döneminde, işe alımlarda, kadrolaşmada, mesleki terfilerde, siyasi referansların yanında bu kurs ve sertifikaların etkili olmayacağı söylenebilir mi?”

Özetle, “medrese yasası” diye anılan bu düzenleme, anayasanın değiştirilemez hükümlerinden olan 2., eğitim hakkı ile ilgili 24. ve devrim yasaları ile ilgili 174. maddesine açıkça aykırı.

Devrim yasalarının koyucusu ve koruyucusu CHP, işte bu aykırılıkları gözardı edemez.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları