Işık Kansu
Işık Kansu kansu@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Diyanet Akademisi ve Siyasi Tutarsızlık

09 Nisan 2022 Cumartesi

AKP Konya Milletvekili Hacı Ahmet Özdemir ve 36 arkadaşının “Diyanet Akademisi” önerisi, CHP ve İYİ Partili kimi milletvekillerinin de verdiği kabul oyu ile TBMM’den geçmiş, üstelik öneriye bir tek “ret” oyu kullanan çıkmamıştı.

Medreselere hukuksal temel sağlayan bu yasaya ilişkin gelişmeleri okurlarımıza aktarmıştık.

Bugün de yasa önerisi TBMM Milli Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu’nda görüşülürken CHP’li üyelerin yazdığı karşı oy yazısından söz edeceğiz. 

CHP’li Yıldırım Kaya, Burcu Köksal, Serkan Topal, Suat Özcan, Mustafa Adıgüzel ve Ali Keven’in imzalarını taşıyan yazıda, yasa önerisinin anayasaya ve anayasada yerini korumakta olan devrim yasalarından Şeriyye ve Evkaf Vekâleti’nin Kaldırılması ile Öğretim Birliği (Tevhid-i Tedrisat) yasalarına birçok yönden aykırı olduğu açıkça dile getirilmiş!

CHP’nin karşı oy yazısında çok önemli saptamalar var. Birkaç örnek:

- Diyanet İşleri Başkanlığı’nın anayasa ve yasalar gereği, halka, halkın bir kesimine doğrudan eğitim verme görevi bulunmamasına karşın, öneri ile Diyanet’e bu görev yükleniyor.

- Öneriyle, Kuran kurslarının yanında “Kuran Eğitim Merkezleri” adı altında yeni eğitim ve öğretim faaliyetlerini genişletme yoluna gidiliyor.

- Yasa önerisiyle kurulan “Kuran Eğitim Merkezleri” ve “Dini Yüksek İhtisas Merkezleri”nin hedef kitlesinin kimler olacağı belirsiz.

- Hizmet vermekle yükümlü Diyanet İşleri Başkanlığı, eğitim vermekle yükümlü Milli Eğitim Bakanlığ’nın yerini alıyor.

- Diyanet İşleri Başkanlığı’nda çalışacak görevlilerin Diyanet Akademisi üzerinden önce aday din görevlisi, ardından sözleşmeli personel, sonra da kadrolu memur olarak atanması öngörülerek anayasanın ilgili hükmüne uyulmuyor ve kamu personel rejimi altüst ediliyor.

CHP’nin karşı oy yazısında ayrıca, Diyanet Akademisi’nin “mesleki eğitim verme, araştırma yapma, eğitim programları geliştirme, ölçme değerlendirme” gibi görevler üstlenmek üzere kurulduğu da belirtilerek şu yorum yapılmış:

“Diyanet Akademisi bir tür ‘Diyanet Medresesi’ olarak düşünülmüştür, denilebilir. Bu nedenle, önerinin yasalaşması, anayasa madde 136’nın kendisi için çizdiği çerçevenin dışına sıkça çıkarak ‘dini siyasete alet etme yasağı’nı ihlali alışkanlık haline getiren Diyanet İşleri Başkanı için anayasa madde 24/son ve Cumhuriyetin temel niteliği olan laiklik ilkesini (madde 2) daha çok aşındırmak ve kemirmek için kurumsal bir zemin yaratma riskini beraberinde getirecektir.”

Alt komisyonda yasa önerisinin anayasaya ve devrim yasalarına, Cumhuriyetin temel niteliklerine aykırı olduğunun özenle altını bu biçimde çizen CHP’li milletvekilleri, önerinin TBMM Genel Kurulu’ndaki oylamasına katılmamışlardır!

CHP’li 22 milletvekili de parti olarak anayasaya ve Cumhuriyete aykırı buldukları bu yasaya “kabul” oyu vermişlerdir. Her iki tavır da bir siyasi tutarsızlığın göstergeleridir. 

CHP milletvekillerinin böylesi bir tavır almalarına neden olan ve bu tutarsızlığı Cumhuriyeti kurmuş bir partiye dayatan irade sahipleri kimlerse er ya da geç mutlaka ortaya çıkacaktır.

Türkiye ve dünya yeni bir ortaçağın içindedir. İnsanlık bu karanlık dönemi de aşmayı bilecektir. Bugün sığ siyasi emeller uğruna aydınlanmadan ödün verenler, tarih önünde de hesap vermeye hükümlüdürler.

CHP’lilere şimdi düşen görev, bu yasayı en azından Anayasa Mahkemesi’ne götürerek yanlıştan dönmek üzere harekete geçmek olmalıdır.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları