Türlerin vedası…

23 Ağustos 2015 Pazar

Kapakta kocaman bir goril fotoğrafı var. Bize sırtını dönmüş, gidiyor. Giderken yüzümüze bakma gereği bile duymuyor.
“Türlerin vedası” başlığını atmışlar. Doğal Hayatı Koruma Vakfı’nın (WWF) hazırladığı bir rapor.
“Yoksa sıra gorillere mi geldi?” diye düşünüyorum.
Neden yüzümüze bakmıyor?

***

Birkaç yıl önce “Yalnız George”u kaybettik. 90 kilo ağırlığındaki dev kaplumbağa sadece Galapagos’un değil, dünya çevre hareketinin de sembolüydü.
Yalnızdı George.
Zoologlar, biyologlar yıllarca ona eş bulmak için çabaladı. Bulamadılar. Sonunda 100 yaşındayken öldü. Türünün son temsilcisiydi.
Ölüm haberini pek çok gazete verdi. “Soyu tükendi”, “Yalnız yaşadı, yalnız öldü, elveda”, “Bir tür daha yeryüzünden silindi” gibi başlıklar anımsıyorum.
Bu yıl hangi türler yok olacak?

***

WWF’ye göre, du¨nyadaki memeli, kus¸, su¨ru¨ngen, amfibi ve balık sayısı 40 yıl o¨ncesine go¨re yarı yarıya azalmıs¸ durumda.
Geçen ay Stanford, Princeton ve Berkeley üniversitelerinden uzmanlar yeni bir rapor yayımladılar. Omurgalı hayvanlar 114 kere daha hızlı bir şekilde yok olmaya başlamışlar.
Raporu hazırlayanlar dünyanın, altıncı büyük kitlesel yok oluş sürecine girdiği kanısındalar.
65 milyon yıl önce dünyaya büyük bir göktaşı düşmüş, var olan tüm canlıların yüzde 76’sı yok olmuştu. İşte o felaket, dünya tarihindeki “büyük yok oluşların” beşincisiydi. Sözü edilen o ölçüde büyük bir yok oluş. Nedeni de insan.
Stanford Üniversitesi’nden Prof. Paul Ehrlich, “Dünyada pek çok tür yürüyen bir ölü haline geldi” diyor.
Paris’te bu yılın sonunda Birleşmiş Milletler’in büyük iklim zirvesi var.
Zirvede fosil yakıt tüketimine kısıtlama getirilemez, yenilenebilir enerjilere yatırım kararları alınamazsa durum vahim.

***

Gorillerin özellikle iki türü yok olma tehlikesiyle karşı karşıya.
Nijerya’da Cross-River türünden sadece 300 birey kalmış. Ruanda’daki dağ gorillerinin sayısı ise 850 civarında.
Dağ gorillerini, dünyaca ünlü bilim kadını Dian Fossey sayesinde tanıyoruz.
Fossey, gorillerin en büyük koruyucusuydu. Ruandalılar ona “Nyirmachabelli” diyorlardı, “ormanda yalnız yaşayan kadın”.
27 Aralık 1985’te yaşamının 18 yılını geçirdiği Ruanda Milli Parkı’nda öldürüldü. Kimin öldürdüğü bilinmiyor. Belki de yıllarca mücadele ettiği goril avcıları.
Fossey, vasiyeti üzerine, araştırma istasyonunun yakınına kurduğu “goril mezarlığı”na gömüldü.
1988’de onun yaşamını konu alan “Sisteki Goriller” filmi çekildi.
Fossey’in koruduğu goriller, önümüzdeki on yıl içinde hâlâ var olabilecekler mi?

***

“Türlerin vedası” raporunu okurken, nedense Camille Saint-Saëns’ın ünlü “Hayvanlar Karnavalı” eseri geliyor aklıma. Eserde kangurular, tavuklar, filler karşımızda sanki resmi geçit yapıyorlar. Ben en çok “Kuğu”yu severdim. Hemen Youtube’a bağlanıp Han-Na Chang’ın yorumuyla o bölümü yeniden dinliyorum. Harika bir müzik.
Saint-Saëns bugün yaşasaydı “Hayvanların Karnavalı” yerine muhtemelen, “Hayvanların Vedası” diye bir eser yazardı. Hayvanların, dünya sahnesinden çekilirken veda edişlerini öyle bir anlatırdı ki… İnsanlığımızdan utanırdık.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Önce Cumhuriyet! 9 Eylül 2018
İklim için ses ver! 2 Eylül 2018
Özel yaşamın sonu mu? 26 Ağustos 2018

Günün Köşe Yazıları