Güray Öz
Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Seri Cinayetler Zamanı

22 Haziran 2016 Çarşamba

Çok özenmişiz besbelli, sevinç içindeyiz; nihayet bizim de bir “seri katilimiz” oldu. “Katilimiz”, bir dizi, tanımadığı insanı ortak bir günahın, kusurun sahibi sayıp öldürmüş olsa daha kitaba uygun olacaktı ama olsun; gazetelerimiz internet sitelerimiz, Twitter ahalimiz “işte nihayet bizim de seri ve aynı zamanda katil bir adamımız var” diye gönenç içindedir. Ben bu “meşru”luğa terfi etmiş “galat-ı meşhur”lara bayılırım; yanlışı yanlış olmaktan çıkarır; “madem ki herkes aynı yanlışın peşinde ben niye geri kalayım” der takılırsınız. Bu “seri katil” meselesi de öyledir. Ben de işte işin “seri” kısmına takılarak yoldan sapayım da “katil dediğin seri olmalı” deyip kendimi kurtarayım.

***

Bizde cinayetler seri olmaz. İnsanımız öznesiz yüklemsiz ölmeye, öldürmeye alışık değildir. İlle de muhteremlere dokunan bir neden olacak. Namus belasına olabilir, komünistlik olabilir, Alevilik olabilir, ramazan ayında sigara içmek, bira şişesiyle yakalanmak olabilir. Hatta bir vakitler Gezi Parkı’nda ağaçları korumaya almış sonra “Mesele yalnızca ağaç değil siz hâlâ anlamadınız mı” demiş olabilirsiniz. Baskı altında yayın yapmaya çalışan bir gazete ile dayanışma göstermek de doğrusu önemli bir neden sayılabilir. Böyle durumlarda özellikle “sosyal medya” mekânında, “trol, troliçe ahalisinde” öldürme içgüdüsü kabarıverir. Bunda kuşkusuz sanal bir dünyanın esrarının arkasına gizlenmenin rahatlığı rol oynar ama eline pala alıp sokağa çıkan da yok mu?

***

İtiraf edelim; “seri katil” yetiştirme gayretinin siyaset meydanında destek görmesi gerçekten ürkütücüdür. Bir bakıyorsunuz, tartışmalı bir parti kongresinde adı sanı belli, yedi TİP’li genci katletmekten hüküm giymiş bir “şahsiyet” boy gösterebiliyor; protokoldedir. Bir bakıyorsunuz Cihangir’de plak satan Koreli arkadaşın mekânına dalıp “Ulan ramazan ayında bu ne gürültü, bu içki bardakları da ne oluyor” diyen birileri eski cinayetlerle ruh ortaklıklarını hatırlatarak “yakarız ulan sizi” haykırışındadır. Bu son olay devletin ne kadar seri hareket ettiğinin de kanıtıdır ki, “halisane niyet sahibi” arkadaşları seri bir şekilde yakalamış ve yine seri bir şekilde serbest bırakabilmiştir. Aynı şekilde üç aydının “emsal olsun” diye seri bir şekilde sorgulanıp seri bir şekilde tutuklanması da bu kapsamdadır; adaletin ne kadar hızlı çalıştığı gösterilebilmiştir.

***

Ben ne diyecektim, nereye geldi laf. Özeti şudur: bizde seri cinayet olmaz, seri yani eli çabuk katil olur. Asıl olan cinayetlerin hızlı bir şekilde işlenmesi, katillerin kaybedilmesi, “faili meçhul” kavramının devlet eliyle sözlüklere sokulmuş olmasıdır. Biraz geride kaldı bizimkiler, ama olsun, ileride seri cinayetler işleyebilecek katillerin eli kulağındadır. Yukarıdan aşağıya, aşağıdan yukarıya yoğun çaba yakında meyvesini verecektir.

***

Kanlı bir dünyanın rengi yavaş yavaş sokakları sarıyor. Öfke tırmanıyor; köşeden üstümüze gelecek eli palalı IŞİD özentisi “mücahidin” ne kadar seri olabileceğini de biliyoruz artık.
Azmettirenler de hiç yabancı değil; protokolde oturuyorlar.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sondan Bir Önceki 7 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları