Güray Öz
Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Palalı Gençlik Destanı

14 Temmuz 2013 Pazar

“İncelikler” diyarında yaşıyoruz. Anayasa Mahkemesi “ince” bir karar verdi; on yıla varan tutukluluğu fazla buldu. Ama 4 yıl-5 yıl ya da daha fazla yatanlar biraz daha yatabilsinler diye hükümete 1 yıl süre tanıdı. Böylece hem ne kadar hak bilir olduğunu, hem de özel yetkili mahkemeye “yola devam” deme inceliğini gösterdi.
Elinde palayla gösterici kovalayan
“palalı fedai” de mahkemenin incelikli kararının açtığı kapıdan çıkıp uçağa binerek kimi ince işleri nedeniyle Fas’a gitti. Bu arada Başbakan’ın “Palalı gençlik istemediğini” ifade ettiğini söylemeden geçip de haksızlık etmeyelim. Ama inceydi ifadesi Başbakan’ın; “Kim ne yazarsa yazsın, kim nereye şunu sıkıştırırsa sıkıştırsın, eğer şiddet varsa, şiddetin karşılığı şiddettir. Bunu herkes böyle görecek” diyerek palalıları, Kocamustafapaşalı, Kazlıçeşme mitingi fedailerini üzmemeye özen gösterdiğini de söylemeyelim mi?

\n

***

\n

Bu arada Esra Hanımefendi de, ki kendisi medyamızın çılgın tesettürlü, sivri dilli azalarındandır, palalıya Twitter’dan cesaret veren ince mesajlar gönderdi. “Siz adaletin kılıcını sahil kıyısında yudumladığınız limonata pipeti sandınız galiba” diyerek, “adaletin palası” konusunda ince uyarılarda bulundu. Medyamızın ne dediğini bilmez öteki azınlık elemanları ise ne lüzum varsa Galatasaray Lisesi önünde buluşup “Penguen Kutupta güzel” diye tuhaf bir pankart açarak, yine Taksim’e yürümek istediler. Bu kez çevik kuvvet ekipleri büyük bir incelik gösterdi, bu geveze medya leşkerlerini durdurarak palalı arkadaşların şiddetinden korudu. Tuhaftır, bu arkadaşlar; patron sözü dinlemez, akıllarına estiği gibi yazma konusunda ısrar eder, arkadaşları kapının önüne konulunca da soluğu Galatasaray Lisesi’nin önünde alırlar.

\n

***

\n

Ankara’da Meclis’te de ne ince işler oldu bilmezsiniz geçen hafta, nakledeyim de öğrenin: Ünlü bir milletvekilimiz, gece gündüz çalışmaktan harap bitap düştüğü için Meclis bahçesinde biraz kestirirken, kadın gazeteci tayfası tarafından fotoğraflanınca, “Yani ben de sizin bir taraflarınızı çeksem iyi mi olur?” diye ince bir hatırlatmada bulununca kıyamet koptu. İnce espriden anlamayan muhalefet milletvekilleri iyice kabalaşarak laf üstüne laf söylediler. Oysa o sırada Meclis’te tarihi iş yapılıyor, ince bir kararla “bundan böyle darbe yapmak yasaktır” denilerek, ünlü 35. madde yürürlükten kaldırılıyordu...
Ama hak vermeli, ne işe yarar bilemedim ya, darbelere meşruiyet sağladığı söylenen 35. maddenin kaldırılması iyi olmuş, darbeye niyetli olan varsa onlara da ince bir mesaj gönderilerek,
“Bundan böyle darbe yapmayınız, işte buraya da yazdık, hakkınız yoktur” denilmiştir. Hiç kimsenin darbe yapacak hali de yoktur zaten. Hem ne için darbe yapacaklar? Bir darbede yapılacaklar şimdi ince ince yapılmıyor mu zaten. İlle de üniformalı olması şart mı? Sivil olsa olmaz mı? Sivil olunca daha bir ince ve incelikli olduğunu inkâr mı edeceğiz şimdi.

\n

***

\n

İşte burada bu “incelikleri” kendimce müstehzi bir edayla yazarken, sesimden, kesilmiş dilimden, kör olmuş gözümden utandım, ama nasıl bir zamanda, nasıl bir dünyada, nasıl bir ülkede yaşadığımızı unuttuğumu sanma ey okur. Öldürülen gençlerimiz için içimde kabarıp taşan öfkeyi, bulmakta zorlandığım sözcüklerle anlatmaya çalıştım sana, affet. Gezi’nin mizahına beceriksizce sığındımsa ondandır. Öyle yaptım çünkü Gezi’nin ruhu öyleydi. Öyle yaptım çünkü öfke insanın içini yakan çaresiz ateş gibidir. Öyle yaptım, çünkü ruhum karardıkça polisin attığı gaz fişeği ile gözünü yitirmiş arkadaş “Gözüm üstünüzde” diye seslendikçe iktidar sahiplerine, ben ne yapayım? Ali İsmail 19 yaşında öldürüldüyse, onun tabutu başında, öldürülen öteki kardeşlerin anaları buluştuysa, direnmek bize hak olmasın mı, zehir olmasın mı hayat muktedirlere?

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sondan Bir Önceki 7 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları