Güray Öz
Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

‘Kanun Çıkarıyoruz Kanun’

17 Ocak 2014 Cuma

İnsanların gizlice dinlenmesinin suç olduğu konusunda dinleme yeteneğinde olanların hiç takmadığı bir genel kural ya da kabul var.
Benim suç mu değil mi bilmediğim, ayıp olduğundan kesinlikle emin olduğum ise bir devlet yetkilisinin “yasalarda değişiklik yapılacağı” bilgisiyle bir arazinin belirli ellere geçmesine fırsat yaratmasıdır. Belki de yasalarda böyle bir suç yoktur, ama insan aklının ve değerler bilgisinin bunu ayıp sayacağından hiç kuşku duymuyorum. Fakat belki de bu dinleme gerçek değildir; belki de son on yılda sık sık gördüğümüz, sık sık tanık olduğumuz gibi tapelerde insanların yıllarca hapsedilmesine yol açan türden oynamalar yapılmıştır. O nedenle dinlemelerin içeriğine belli bir kuşkuyla bakıyoruz. Uydurmaysa, oynanmışsa, yapma yapıştırma ise hemen bir yalanlama bekliyor ve dinlemelere bu kayıtla göz atıyoruz.

***

Bir kaydımız daha var; bütün bu “kokulu” şeylerin belli bir savaşın mermileri olarak ateşlendiğini, bu nedenle bekletildiğini de dikkate alıyoruz. Ve ama yine de sorumuz baki kalıyor; doğru mu bu söylenenler? İster savaşın “beddualar” yağdıran ve yakın geçmişte bu türden dinlemelerle pek çok hayatı kırıp geçirmiş olan tarafı ile ilgili olsun, ister onunla çok verimli bir işbirliği gerçekleştirmiş olan AKP yönetimi ve bizzat Başbakan’la, bakanlarla, onların çok ama çok yakınlarıyla ilgili olsun, bir yanıt istiyoruz artık.
Doğru mu bunlar?

***

Başbakan’ın “özel orman arazilerindeki yapılaşmayla ilgili yasa değişikliği konusunda garanti verdiğini” iddia eden bu telefon konuşması gerçek mi? Bir işadamı, doğruysa eğer, Başbakan’dan aldığı iddia edilen bilgiyi bir diğer işadamı ile paylaşırken, nasıl oluyor da “kanun çıkarıyoruz kanun” diyebiliyor. Nasıl oluyor da “kanun çıkacak, değerlenecek, vakit kaybetme sen de al” diyebiliyor?
Bütün bunların, uydurma, çok ayıp ve kesinlikle suç olan dinleme yapılırken üzerinde oynanmış ise yapılacak açıklamalara inanmaya ve gerçek olduğu konusunda bugüne kadar şu ormanlarımızın başına gelenler nedeniyle inandıklarımızı, yani gerçeği, kendi imkânlarımızla bir kere daha keşfedene kadar unutmaya hazırız.
Bu telefon konuşmaları Artı 1 TV kanalında belgeselleriyle de tanınan yazarımız Can Dündar’ın Canlı Gaste programında yayımlandı. Konuyu değerlendiren deneyimli gazeteci Yavuz Oğhan, “Polis Başbakan’ı dinliyor. Bir ülkede bundan büyük ne haber olabilir ki? Erdoğan’ın dinlendiğini, takip edildiğini net olarak anlıyoruz. Bu kayıtlar bir sene bekletilmiş” dedi. Gerçekten de polisin Başbakan’ı dinlemiş olmasından daha büyük bir haber olamaz. Demek ki insanlar “devletin çivisi çıkmış” derken, yaşananların “devlet krizi” olduğunu dillendirirken doğruyu söylüyorlar.

***

Gazetecilerin yapacağı bir şey yoktur. Susup oturamayız. Ülkenin saygın hukukçularından Prof. Dr. Sami Selçuk Hoca’nın dediğinden yola çıkarak şöyle söyleyebiliriz; tıpkı yargıçlar, savcılar gibi gazeteciler de haberde gerçeğin peşine düşer, gerçeğin kimin yararına kimin zararına olduğuna bakmazlar. Hatta kimileri tersini söylüyor ve ünlü gramofon markasına özeniyorlarsa da, ne olduğu belirsiz “memleketin menfaati” gibi klişelere de aldırmaz, “büyük vatansever” hesabına yatmazlar.
Bu nedenle sayın Başbakan sizden istirhamımız, “kim dinledi, neyi dinledi, izinli mi izinsiz mi dinledi ve ama özellikle söylenenler gerçek mi?” konularında bizi tez elden, inandırıcı bir şekilde bilgilendirmenizdir. Gazeteciler gerçekleri kendi gayretleriyle de öğrenebilir ve kamuya duyurabilirler. İşimizi elimizden alan bu eli çabuk telekulakları işsiz bırakmanızı, devletteyseler tez elden kovmanızı, değilseler arayıp bulmanızı ve ama ortaya atılan iddialar konusunda bizi bilgilendirmenizi sizden rica ediyoruz.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sondan Bir Önceki 7 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları