Güray Öz
Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Çin Füzesi, Demokrasi Paketi

03 Ekim 2013 Perşembe

Amerika Çin füzelerini beğenmedi, Paket’i beğendi. Paket’te bula bula Ruhban Okulu meselesinde küçük bir kusur bulan ABD Dışişleri SözcüsüJen Psaki, Çin füzelerine ise “olmaz böyle şey” dedi de başka bir şey demedi. 
Olmaz gerçekten de. NATO üyesi Türkiye gidip de Çin’den füze alır, ihaleyi Çin’e verir mi? 
“Bir hatadır olmuş” diyeceğim ama ihaleyi veren kurulun başında Başbakan Erdoğan var. Aklımdan geçmedi değil; acaba dedim,Obama’ya bir “one minute” mi çekiyor Başbakan? Beysbol sopası densizliğinin intikamını mı alıyor? Yoksa Suriye meselesinde ayak sürüyenlere ders mi veriyor? Bu çok önemli dış politika atağında benim anlayamadığım bir incelik var ama ne?

 

***

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de herhalde bir anlam verememiş olmalı ki,“Ortada bir şey yok, iş bitmiş değil, listede Çin birinci sıradaymış, hepsi bu” gibisinden konuşarak ABD ve NATO liderlerini sakinleştirmeye çalıştı. Yok, biz Başbakanımızı biliriz, o bir kere “one minute” dediyse, artık geri adım atmaz! “Libya’da ne işi var NATO’nun?” dememiş miydi. İşte şimdi de “Çin füzesi daha ucuz” diyerek, stratejik bir derinlik katıyor dış politikamıza. Amerika gezisinde bahtiyar olan Sayın Gül ise eski bir Dışişleri Bakanı olarak “iyi polis-kötü polis” oyununda ortalığı yatıştıran güler yüzlüyü temsil ediyor. “İşte anlaşamıyorlar, bak yine bir çatlak ortaya çıktı” diyenler yanılır. Dış politikadaki bu verimli paradoksu, eşsiz uyumu görmeyenler şu hayalleri bir yana bıraksınlar artık.

 

***

Her neyse, bu Çin füzesi meselesinin can sıkacağı ortada. Şimdi kimileri bu Çin işinden bir “antiemperyalist başbakan” masalı çıkarabilir. Kimileri de işi kafa karışıklığına yorabilir. İkisi de değil. Çin füzesi daha ucuzdur ve AKP yönetimi hemen her işe tüccar kafasıyla yaklaştığı için, doğal olarak ihaleyi Çin’e vermekte bir sakınca görmemiştir. Bu işin bir dış politika meselesi olabileceği, ihale olup bittikten sonra uyarılar üzerine akıllarına gelmiştir. Olur böyle şeyler.
Güler yüzlü Cumhurbaşkanı da durumu düzeltir, masa altından diziyle azıcık dürter, konu kapanır.

 

***

Paket’e gelince; politika erbabının tepkileri tahmin edilebileceği gibidir de ben en çok “yetmez ama evet”çilerin ne söyleyeceklerini merak ediyordum; meğer takıp oynamaya zilleri ellerindeymiş. Demokrasinin düşünce özgürlüğü ile ilgili olduğunu, gösteri yapma hakkının hepten sınırlandırılmasının demokrasi ile uyuşmayacağını, tutukluları, gazetecileri, işten atıldıklarını falan unutuverdiler. Makyaj yetti onlara. Sanki bugüne kadar Quebec’i Kebek,Marx’ı Marks, Washington’u Vaşington diye yazıyorlarmış gibi, işi dil meselesine indirgeyip, sanki Kürtçe, Türkçe yazılabilirmiş gibi bir sevindiler sormayın gitsin. Hele Nevşehir Üniversitesi’nin adının Hacı Bektaş Üniversitesi olarak değiştirilmesinin Alevileri mest edeceğini, cem evlerinin ibadet yeri olarak kabul edilmesi isteklerini rafa kaldıracaklarını, oylarını güle oynaya AKP’ye vereceklerini hayal eden bile oldu bu “yetmez ama evet”çiler arasında. “Yetmez”le muhalif, “evet”le yandaş olunca ne güzel oluyor dünya bir bilseniz. 

 

***

Sonuç olarak demokrasi ile bir ilgisi yoksa da Paket iyidir! İyi sarılıp sarmalanmıştır, ambalajı parlaktır, fiyongu gayet şıktır. Fakat bu füze meselesi biraz can sıkıcıdır. Şimdi Başbakan’ın başında bulunduğu bir kurul tarafından ihale Çin’e verilmişken, ABD’nin, NATO başlarının itirazı ile geri alınması neresinden baksanız skandal olacaktır. Bir manevra şarttır. Biz Başbakan’ın stratejik derinliklerde bir çare arayıp bulacağından hiç kuşku duymuyoruz. Bulamazsa, olmayan demokrasiyi Paket’in üstüne sevinçle yapıştıran “yetmez ama evet”çi arkadaşlara başvurabilir... 
Onlarda akıl çoktur.

2 Ekim 2013 - Cumhuriyet



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sondan Bir Önceki 7 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları