Güray Öz
Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Bütün Yollar Taksim'e...

04 Ağustos 2013 Pazar

Can Dündar’ın Milliyet gazetesinden patron emriyle uzaklaştırılması, niye böyle deyip işi hafifletelim ki, kovulması, hâlâ ısrarla sürdürülen “bu işlerde Başbakan’ın, hükümetin, bakanların, müsteşarların, danışmanların hiçbir dahli, günahı yoktur” masalını sona erdirmiş olmalıdır. Bu masala medya içinde hâlâ inanan varsa o da artık kendisini başka türlü tanımlamaya başlasın, iktidarı kurtarma, kendini sotaya alma hevesinden de vazgeçsin. Çünkü olmaz; kendini kurtaramaz, gölgeye gizlenemez, sotaya yatamaz. “Bu işler böyle; birimiz gider, birimiz geliriz” havası siyaset işin içine emir ve demirle, hani şu dört duvarın demiri, gireli beri işe yaramıyor.

\n

***

\n

Medya mahallesi artık “Vesayetten kurtulduk, bu az şey mi” nutukları atmayı bir kenara bıraksın. Liberaller de “neresinden tutsak, neresinden savunsak” telaşından kurtulsunlar. Vallahi de billahi de artık onlara geçmişin hesabı sorulmayacak, arada bir eski kinleri nüksetse, yalanı dolanı bırakmamakta direnseler bile işlerin bu noktaya gelmesindeki payları hatırlatılmayacak, bundan sonra medyanın kurtuluşu için yapacakları hizmete büyük değer biçilecektir.

\n

***

\n

Neden attılar Can Dündar’ı gazetesinden? Gerçeğin peşinde bir gazeteci olduğu, son haberleri, röportajları ile zülfü yâre dokunduğu, Ergenekon davasında düzgün tanıklık yaptığı, belgesellerle, hele hele son Deniz Gezmiş belgeseli ile öfkeyi zirveye çıkardığı için attılar.
Buradan medyaya, yani hepimize ders çıkıyor mu? Çıkıyor.
Birinci ders
“hayır bu işlerde Başbakan’ın dahli yok, hükümet bu işlerle ilgili değil, patron beğenmemiş işte, parasını o vermiyor mu, köşeyi o vermedi mi, öyleyse atar da satar da” diyenleri aramızdan uzaklaştırmak.
İkinci ders, gidenin yerine
“ne yapalım hayat böyle” diye kurulurken bir vicdan muhasebesi yapmak. Artıyı eksiyi iyi hesaplamak. Gidenden daha iyi, daha cesur iş yapamayacaksan, onun yerini dolduramayacaksan, tarihe kötü bir not düşme, hemen uzaklaş oradan. Hattı - sathı savunmayı sürdüreceksen amenna da, yapamayacaksan, “kusura bakmayın” diyebilmeyi bil artık.
Bir üçüncüsü de var.
Bu iş artık yalnız medya işi değildir. Hiç kimse durumu kabul ederek demokrat, sosyalist ve hatta liberal olamaz. Bundan böyle
“Her yer Taksim her yer Direniş”tir.

\n

***

\n

Demokrasiyi iktidar sahiplerine öğretme hevesinden de bir türlü vazgeçemeyen arkadaşlara da ders çıkıyor bu son gelişmelerden. Başbakan kaç kez AKP’nin yaptıklarının planlı programlı olduğunu her şeyi zamanı gelince pek güzel uyguladıklarını bir değil pek çok kez, her yeri geldiğinde söyledi. Bizim söylediklerimize inanmıyorsanız, Başbakan’a da mı inanmıyorsunuz? Suda yavaş yavaş haşlanan kurbağa olmaktan ne zaman vazgeçeceksiniz? Plan program yürüyor, geçmişteki cicim ayları çoktan bitti. Şimdi medyayı hizalama, seçim öncesi aykırı sesleri medyadan temizleme zamanıdır. Siz AKP’ye demokrasi öğretmeyi bırakın da Can Dündar’ın söylediklerine kulak verin:
“... Sadece işimizi değil, bir mesleği yitirmenin arifesindeyiz. Bir araya gelene dek daha çok kurban vereceğiz. Neyse ki tarih kitapları var: Ve orada, hiçbir haksız baskının haklı bir sesi susturmaya yetmeyeceği yazıyor. Yeni mecralarda, yine buluşacağız, yine yazıp konuşacağız. Ta ki özgür bir ülkeyi ve onun özgür medyasını inşa edene dek...” diyor Can.

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sondan Bir Önceki 7 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları