Güray Öz
Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Bize Düşen Görev

12 Ağustos 2013 Pazartesi

Okurlardan gelen mektuplarda ağırlıklı konulardan birisi gazeteye yöneltilen eleştirilerin amacına ulaşıp ulaşmadığı. Bunun zamanla giderilebilecek bir sorun olduğunu öncelikle söylemeliyiz. Haberlerde sık sık rastlanan hataların giderilmesi çok yönlü bir çabayı gerektiriyor. Editörler, düzeltme servisleri, sayfa yapımında çalışanlar sabah başlayan ve akşam saatlerinde hızlanan bir akış içinde dakikaların baskısı altında işlerini yapıyorlar. Bu durum, hata yapmayı haklı göstermese de sürekli aynı hatalar yinelenmemek koşuluyla kabul edilebilir kılıyor.
Editörlerin haberin öğeleri konusunda aldırmaz bir tutum sergilemesi ise kabul edilemez. Aynı şekilde haberde eğer bir suçlama varsa suçlanan tarafın görüşlerine başvurulmamış, en azından bunun denenmemiş olması da ağır bir gazetecilik hatası olur.
Gazetecinin her şeyi bilen kişi olması kuşkusuz beklenemez ama genel kültür düzeyinin yüksek, yalnızca gazete okuru değil, kitap okuru olmasını, haber ya da analizi yazarken, kulaktan dolma
“bilgi” yerine araştırmayı yeğlemesini beklemek okurun hakkıdır.
Eleştiriler karşısında okuru rakip sayan bir anlayışla savunmaya geçmektense eleştirilerde haklılık payı varsa gazetenin, kanalın, internet sitesinin düzeyini yükseltmeye hizmet edeceğini düşünerek gereğini yerine getirmek daha mantıklı olacaktır. Kuşkusuz her eleştiri haklı olmayabilir, yine de bir kuşkuyu, yanlış anlaşılmaya elverişli bir durumu gündeme getirdiği için değerlidir.
Okur Temsilcisi’nin görevi gazete ile okur arasında hakemlik yapmak değildir. Gazete yönetiminden ve redaksiyonundan bağımsız olarak her türden eleştiriyi gündeme getirmekle yükümlü olan temsilcinin görevi, eleştirileri değerlendirmek, aktarmak, gerektiğinde bir tartışmayı başlatmak ve nitelikli bir ürünün okura, izleyiciye sunulmasına katkı sağlamaya çalışmaktır. Gazetesinin tutumunu eleştirdiği için görevinden alınan Sabah Ombudsmanı’nın durumu Türk medyasında bu kurumun henüz yeterince kabul görmediğini ortaya koydu. Cumhuriyet, okur temsilciliğine yer açan az sayıda gazete ile birlikte örnek olmaya çalışıyor. Bunca haksızlığın ve yanlışın devletin tüm katmanlarına yayıldığı ülkemizde Devlet Ombudsmanı’nın ne yapacağını ise hep birlikte göreceğiz.

\n

Okurlardan kısa kısa

\n

Manşetleri görmek

\n

Her sabah saat 09.30 olsun da günün manşetleri çıksın diye bekliyorum ama bir süredir ‘Gazetelerde Bugün’ yok.. Geçici bir süreyle mi tamamen mi kaldırıldı merak etmekteyim. Saygılar. Sevgi Esen

\n

Size komik değil mi?

\n

“Gözaltına alınan Öcalan, verdiği ifadesinin alınmasının ardından serbest bırakıldı.” Dostlukla. Hicran Karabudak

\n

Ne zaman öldü?

\n

Sn. Öz, Dış Haberler sayfasında “Tunus sokağa döküldü” başlıklı haberin içinde “... altı ay önce öldürülen...... Şükrü Belaid’in ölüm yıldönümüne denk gelmesi...” diye bir bilgi var. Belaid altı ay önce mi öldürülmüş, bir -ya da daha çok- yıl önce bugün mü? Anlaşılmıyor. Kolaylıklar diliyorum. M. Aydın Akça

\n

Cumhuriyet’e övgüler

\n

Sayın Öz, 30 Temmuz 2013 tarihli Cumhuriyet’te; “Hâkim sır dolu kazada öldü” ve 31 Temmuz tarihli Cumhuriyet’te “Mafya mı öldürdü?” adlı haber çok dikkat çekicidir. Devletin bir hâkiminin aracından 25 kg. uyuşturucu çıkması insanın hukuka olan bakış açısını değiştiriyor. Hukuka ve yargıya olan güvenimiz sarsılıyor böyle olaylar yaşandıkça, bu da ayrı bir gerçek. “Mezarlığa ‘Atatürk’ adı!” ile yapılan haber insanların Atatürk’e dahi saygı duymayan ve ne kadar vurdumduymaz bir hale geldiklerini çok net gösteriyor. “İç yakan dönüşüm” adlı haber ve fotoğraf Gezi Direnişlerinin ne kadar anlamlı ve önemli olduğunu gösteriyor. “Her yer Gezi, her yer Direniş” demek bence yetersiz kalıyor artık; bu haberin üstüne “Türkiye gezi(n), gezi(n) Türkiye” dememiz lazım. “Harem-Selamlık Yurt” ve “Milli Eğitim il Müd. skandal sözler” adlı haberler Türkiye Suudi Arabistan olur mu (?) sorusunu yanıtlıyor. “Ali’nin organları için sanayide kutu” adlı manşet yüreği olan her insanın içini sızlatmıştır eminim. Etkileyici bir başlıktı. Tıpkı “4. Murat kıskanır” başlığı gibi.
Leyla Tavşanoğlu’nun Onur Öymen’le yaptığı röportajdan aynen alıyorum ; (.....) Tantavi’ninki Müslüman Kardeşler’i muşrulaştırdı diye ona olumlu bakarken” Yazım yanlışı var, sanırım meşrulaştırdı olacaktı. Cumhuriyet ailesine sevgi ve saygıyla... Anıl Vural

\n

Yorumlar...

\n

Sayın Öz, bilgisayarımı genellikle geç açıyorum, 21.00-21.30 gibi. İlk baktığım Cumhuriyet gazetesinin portalı oluyor. Cumhuriyetin tam 40 yıllık okuyucu ve şu an internet abonesiyim. Öğrenmek istediğim; okur yorumları saat kaça kadar değerlendirilip kabul ediliyor? Bazı tanınmış haber siteleri daha geç saatlerde kabul ediyor, saat 24.00’ten sonra bile çıktığını görüyorum; saat 22.00’de ve sonrasında Cumhuriyet’e yaptığım bazı yorumlarımın çıkmadığını görüyorum. Aydınlatırsanız sevinirim. Teşekkürler... Güneşper Işıksu
Okur Temsilcisinin notu: Cumhuriyet internet sitesinin kısa bir zaman içinde tümüyle yenileneceğini arkadaşlar ilettiler. Nasıl bir yenilenme olacağını hep birlikte göreceğiz. Site ile ilgili eleştiri ve istekleri sorumlulara iletiyorum. Umuyorum siteyi izleyenler başarılı bir internet sitesine kavuşacak.

\n

Sorun ve çözüm

\n

Kırk yıllık Cumhuriyet okuruyum. Cumhuriyet çıktıkça da hep alacağım. Yalnız gazetemizi iki alıntıdan sonra eleştireceğim.
David Harvey’in dediği gibi (Marx’ın Kapitali İçin Kılavuz Kitabı) “Son 30 yılda küresel kapitalizme hâkim olan neoliberal karşıdevrim Marx’ın 1850’ler ve 1860’lar da parlak bir şekilde yap-bozuma uğrattığı şartları küresel çapta yeniden oluşturmak yönünde çok aşama kaydetmiştir” Anlayacağımız kapitalizm güncel…
Fernando Pessoa Huzursuzluğun kitabında, “Nefret ettiğim bir şey varsa, o da reformculardır. Reformcular üşenmeden dünyadaki yüzeysel kötülükleri tek tek tespit eder, sonra da bunları gidermek üzere kendini ortaya atar, ama böyle yapmakla temeldeki kötülükleri derinleştirmiş olurlar” der.

\n

Emek-sermaye çelişkisinin alabildiğine derinleştiği çağımızda gazetemizin de sorun ve çözüm olarak daha açık tavır alması dileğimdir. Saygı ve sevgilerimle.
Çengiz Surlu

\n\n

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sondan Bir Önceki 7 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları