Güray Öz
Güray Öz guray@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Bir Kere Daha Dil Üzerine

19 Ağustos 2013 Pazartesi

Okurumuz Tarık Konal’ın gazetenin dili üzerine eleştirilerini eksiksiz aktarıyorum. Kısa yanıtımı da ekledim.
Saygın
Güray Öz Beyefendi Cumhuriyet Gazetesinin Okur Temsilcisi. Bugün Okur Temsilcisi köşenizde yazdığınız kimi tümceleri içtenlikli bulmadım. Gazetenin duyutlarında (haber) yapılmış yanlışlara ilişkin olarak “yinelenmemek koşuluyla kabul edilebilir” demişsiniz. Peki, her uyarıya karşın, yıllardır her gün yinelenen yanlışlara ne demeli? “Her gün yinelenen yanlışlar” söz konusudur Saygın Öz! Türkçesi varken sözcüklerin, Arapça, Farsça, Fransızca vb. kullanmak yanlıştır Saygın Öz! Bugün yalnızca başlıklarda kullanılmış yabancı sözcüklere birlikte bakalım: 1. sayfada “tehdit”; 3. sayfada “taciz, kravat”; 4. sayfada “bahane, tabela, kritik, kontenjan”; 5. sayfada “zihin”; 6. sayfada “tahlil”; 7. sayfada “kapasite, mağdur, imtihan”; 8. sayfada “husumet”; 9. sayfada “katliam, şüphe, kriz”; 11. sayfada “teşvik, ithalat”; 12. sayfada “seviye”; 13. sayfada “Cumhuriyet arşivi”; 14. sayfada “zenginlik”; 15. sayfada “sempozyum”; 16. sayfada “kontrol”; 17. sayfada “tehdit, ikna”; 18. sayfada “liste” sözcüklerinin güzel dilimiz Türkçemizde apak karşılıkları yok mu? Cumhuriyet’in arşiv’i mi olurmuş? Belgeliği olsa olmaz mı? “Boyunbağı, özendirme, varsıllık, denetim, bellek, sığa, sınav, nedence, göz korkutma, tanıtımlık, inandırma, çizelge, bilgi şöleni, düzey, toplukıyım-topluöldürüm, kuşku, bunalım, dışalım, dışsatım.” Bu güzelim Türkçe sözcükleri kullanmak için ne bekliyor Cumhuriyet Gazetesinin çalışanları, düzeltmecileri? Düzeltme, bunca gülünçlüğü değilse neyi düzeltecektir? Saygın Öz Düzeltmeye, önce siz başlamalısınız! Siz önce Okur Temsilcisinin sesiletir (telefon) bilgilerini verdiğiniz dizekte (satır), fax biçiminde gülünç yazım’ı düzeltmelisiniz. Türk Abecesinde “x” yazacı (harf) var mı? Yok. Bu aygıtın adı belgegeçer, kısaca belgeç’tir. Fransızcası yazılacaksa, Faks biçiminde yazılmalıdır. Cumhuriyet, Anadolu Aydınlanma Devriminin gazetesiyse kendine çeki düzen vermeli; değilse, günün rüzgârına uyarak küreselleşiyorsa (globalleşme) Türk Devrimine gönül vermiş okurlarının uyarılarına, eleştirilerine -dürüstçe- “Biz sizin gibi düşünmüyoruz”, “Bizi beğenmiyorsanız, bu gazeteyi okumazsınız, olur biter” demelisiniz! Yaşarlığını yitirmiş sözcükleri yaşatarak, gönendirmeyin karşıdevrimcileri! Kaygılandırmayın devrimcileri! Can Kardeşim Deniz Som’un “Dilinizi eşek arısı soksun” dediklerinden olanlarla, o düşün biçimini baştacı etmeyin bu gazetede! Arapçaya, Farsçaya, Fransızcaya, İngilizceye “dur” deyin, DUR! Bilge Önder Atatürk’ün Dil Devrimini doğru alımlamış bir öz Türkçe tutkunu. Cumhuriyet’in 58 yıllık okuru. Tarık Konal

Okur Temsilcisinin notu: Değerli Tarık Konal. Eleştirilerinizden yararlanıyorum. Ama tümünü kabul etmem olanaklı değil. 18 sayfayı gözden geçirerek bulduğunuz görece eski sözcüklerin bir kısmı yerine yenileri kullanılmalı. Bu konuda haklısınız. Ama önerdiğiniz kimi sözcüklerin Türkçenin özleşmesi için çaba gösteren aydınlar arasında kabul gördüğünü söyleyemem. Biliyorsunuz. Dilde öneriler öncelikle aydınlar ve daha sonra da geniş kesimlerin kullanımı ile yerleşebiliyor. Sizin önerileriniz arasında yer alan belgegeçer, dizek, yazaç, sesiletir bu türdendir. Gazeteler anlaşılır olmayı önde tutmalı, genel kabul görmüş ya da eskimemiş, hâlâ kullanımda olan sözcüklerden eğer anlaşılmak istiyorlarsa vazgeçmemelidirler. Ama sizin örneklediğiniz kimi eski sözcüklerde de ısrar etmeleri anlamsız olur. Siz yeterli bulmasanız da bu yönde çaba gösteriyorum. Selamlar, saygılar.

\n

Kısa yazmanın yararları

\n

Sevgili Güray Bey, Merhabalar, Geçen haftaki Kitap Eki’nde E. ÖZKÖK’le Gamze AKDEMİR’in yaptığı o güzel röportajı okurken aşağıdaki cümleyi not ettim: “... Bugüne dek beş kez yazı tarzı değiştirdim. Kimse uzun yazı okumuyor artık.” Bu cümle uzun zamandır size yazmak istediğim bu notu hemen yazmama neden oldu. İyi bilirsiniz Sevgili İlhan SELÇUK’un da yazı yazarken temel ilkesi ve tüm diğer yazarlara önerisi kısa yazmaktı. Kendisi de o kısa yazılarında dünyaları anlatırken, hiçbir zaman sayfa kat yerinden aşağıya inmezdi. Şimdi E. KONGAR, B. COŞKUN, E. ATABEK, O. ERİNÇ ve bir ölçüde siz bu kurala uygun yazıyorsunuz. Oysa bazı yazarlarımızın hemen her yazıları sayfayı baştan aşağıya kaplıyor. O. BURSALI, N. CERRAHOĞLU, Ö. ACAR gibi yazarları da ne kadar uzun yazarlarsa yazsınlar gene de zevkle okuyorum. Ancak tüm yazarların İlhan SELÇUK’un önerisine uymalarını ve E. ÖZKÖK’ün yukarıdaki tespitini değerlendirmelerini tercih ederim. Eminim yazıları böylece daha zevkli ve daha rahat okunur olacaktır. Sevgi ve saygılarımla. Kamil Aksoy

\n

Eleştirel gözle bakma zamanı

\n

Sayın Temsilci, Son günlerde spor sayfası ikiye çıkarıldı ama futbol baskısı ve egemenliğinden kurtulamıyor. 11 Ağustos’un manşeti kuşkusuz Kupa derbisi idi. Ancak spor olayı filede sultanların Dünya ve Olimpiyat şampiyonu Çin milli takımından iki set ve bir puan alması, spordaki milli başarımızdı. Tek bir kelime yok. Siyaset bütün kurumlara egemen, şimdi seyirci davranışını düzenliyor.

\n

Gezi, Ergenekon ve Silivri Hukuku’ndan bir nefes alınca ‘Cumhuriyet Spor’u da öz eleştirel bir gözle ele almak zamanı geldi, geçiyor. Bu sayfa, Fatih’in kupa imparatorluğundan ve Arda’nın yuvaya dönüş dedikodusundan daha hayati değil mi? Saygılarımla. Bozkurt Güvenç

\n

Okurlardan kısa kısa

\n

Kim olduğu belli olmayan zanlı

\n

Sn. Öz, 10 Ağustos tarihli gazetenin Dış Haberler sayfasında iki pilotumuzu kaçıran “zanlılar”dan söz ediliyordu. Ama pilotlarımızı kaçıranların kimliğinin belli olmadığı da yazılıydı haberde. Zanlının Türkçesi sanık olduğuna göre kimliği belli olmayan kimseler için bu terimi kullanmak doğru mudur? Not: Bu arada en doyurucu sayfanın da Dış Haberler sayfası olduğunu belirtmeliyim. İyi çalışmalar. M. Aydın AKÇA

\n

Zanlı ile sanık eş kavramlar değildir. Zanlı şüpheli, hakkında suç işlediğine dair şüpheler bulunan kişi, sanık ise mahkemeye sevk edilmiş kişidir. Soyut olarak zanlılardan söz edilebilir kanısındayım.

\n

Kitap Eki internet sitenizde nerede?

\n

Merhaba Güray Bey, 15.08.2013 Perşembe günü yayımlanan Kitap ekinizdeki “Melike İlgün / Bir Başvekil Sevdim” röportajı neden internet sitenizde bulunmamaktadır? İyi çalışmalar dilerim. Metehan Bozok

\n

Değerli Metehan Bozok, Kitap Eki internet sitesinde gazete abonelerine ayrı bir bölüm halinde ve tüm olarak verilmektedir. Abone iseniz gazeteyi tıklayınız, Arşiv bölümüne giriniz, Kitap Eki bölümünü seçiniz ve hangi tarihli eki istiyorsanız açınız. İstediğiniz yazı ya da röportaja kolaylıkla ulaşacaksınız. Abone değilseniz Kitap Eki’nden seçilmiş kimi yazılara site içinde en alt bölümde yer alan Kitap bölümüne tıklayarak ulaşabilirsiniz. Selamlar.

\n

\n

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Sondan Bir Önceki 7 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları