Gülengül Altınsay

Nefret aynası

09 Eylül 2022 Cuma

Ülkede en kolay ve en çok üretilen şey nefret... Muktedirlerin güç aldığı yer de burası... Şiddet bunun doğal sonucu. Onun için Ankaragücü-Beşiktaş maçında atılan tekmeye bu açıdan bakalım derim. Yıllardır Ankaragücü camiasında körüklenen bir Beşiktaş nefreti var. Ve bu durumdan memnun olan çok. Duruma boyun eğen de. Birinci adım: Hakları olduğu halde Beşiktaş taraftarı, ülkenin başkentindeki stada “güvenlik nedeniyle” alınmıyor. Güvenlik güçleri açısından “biz aciziz” itirafı bu. Ankaragücü holiganlarına da istediğinizi yapın izni. İkinci adım: Tribünler dolu. Maç öncesi demeçler de tribünleri övüyor, dahası gaza getiriyor. Ve maçla birlikte sürekli küfür, sahaya atılan cisimler. İçlerinde belki yaralayıcı olanları da var. Ne bir anons ne bir uyarı ne bir tepki.

Üçüncü adım: Ankaragücülü futbolcuların Beşiktaşlıları provoke etme çabaları... Özellikle Atakan’ın başta Weghorst olmak üzere Beşiktaşlı forvetleri attırmak için sahayı panayır tiyatrosuna çevirmesi. Antrenör Ömer Erdoğan’ın kışkırtıcı tavırları... Ve sonra malum saldırı... Görüntülerde en solda duran yardımcı hakeme dikkat edin. Yani bu saldırı Beşiktaşlı futbolcular kadar hakemleri, dolayısıyla TFF’yi de hedefliyor. TFF binasının kurşunlanmasından daha vahim bir olay. Sonrası malum: Josef etkisiz hale getiriyor saldırganı. Ama ödül yerine kırmızı kart görüyor. Üstelik Josef hakemi özellikle yardımcı hakemi de korumuşken. Daha bitmedi: Saldırgan ertesi gün, kimler tarafından yollandığı aslında kolayca tahmin edilebilecek avukatlar eşliğinde serbest kalıp, pozlar veriyor, kahraman oluyor. Böylece nefret operasyonu hedefine ulaşıyor.

AYNAYA BAKALIM

Şimdi “kendini bilmez bir saldırgan” deyip en şiddetli laflarla bu olayı kınama yarışına girmeyin ne olur. Çünkü adam ne yaptığını gayet iyi biliyor. “Biz bu hale nasıl geldik” diye de yakınmayın lütfen. Milli maçlara, Avrupa maçlarına bakın. Başka bir hale gelmemiz mümkün müydü zaten? O saldırganı sahaya atlatan, o tekmeyi attıran nefret ortamını ve bu ortamı körükleyenleri tartışmazsanız şimdiki kınamaların hiçbir anlamı olmaz. Oraya bir baktığımızda medyasıyla, TFF ve kulüp yönetimleriyle ve hatta siyasileriyle kendimizi göreceğiz belki de.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Yazmanın anlamı yok 22 Aralık 2024
Mızmız çocuklar 20 Aralık 2024

Günün Köşe Yazıları