Kar altında Siyah-Beyaz, Sarı-Kırmızı renklerin mücadelesi. Beşiktaş rakibine göre daha ofansif bir kadro ile sahada; Oğuzhan ve Rıdvan ilk on birde. Hani bana Beşiktaş 11’ini yap deseler, tıpatıp aynısını yaparım. Hakem yurt dışında iyi maçlar yöneten ama Beşiktaş’a nedense ters gelen Cüneyt Çakır. Karşılaşmaya topla daha çok oynayarak başlayan Beşiktaş oluyor, fırsat kollayan ise Galatasaray. Takımlar birbirine yakın oynayınca ortaya tatlı sert bir oyun çıkıyor. Ne var ki 32’de ceza alanına girerken Luyindama, Aboubakar’ın ayağına basıyor ama hakem göremiyor. Dönen top kornere ardından da maçın ilk tehlikeli pozisyonuna yol açıyor. Marcao’nun topunu Atiba çizgiden çıkarıyor. İki dakika sonra aynı Marcao bu kez Beşiktaş’ı gole yaklaştırıyor; geri pasını kapan Larin bomboş pozisyonda topu auta atıyor. Biraz sola çekip vursa net gol. Hakem bazı ayağa basmaları, itmeleri kakmaları da göremeyince ortalık karışıyor. “Ona niye kart göstermedin, bunu niye atmadın”lar başlıyor. Bu arada Arda da kırmızı kartın kıyısından dönüyor. Yani yeteneklerden çok “sinirsel gerginlik” sahnede bu maçta. Her şeye itiraz ederek avantaj sağlamaya çalışıyor futbolcular.

EV SAHİBİNİN AVANTAJI

Luyindama 51’de bu kez Larin’i ceza alanına girerken itiyor. Cüneyt Hoca bunu da göremiyor. Fakat 58’de Diagne’nin Montero’nun kafasının ortasına çaktığı tekmeyi görüyor ve Galatasaray 10 kişi. Ve avantaj ev sahibine geçiyor. Oyunu bir türlü hızlandıramıyor Kartal ama rakip alana çöreklenmesinin yararını görüyor; Rıdvan’ın sert ortasına Souza net vuruyor ve Kartal’ı öne geçiriyor. Artık Galatasaray’ın kaybedeceği bir şey yok. İki Emre’yi de alıyor oyuna Terim, Donk’u santrfora çekiyor. Ama gücü tükenen Galatasaray 2 pas bile yapamıyor. Yalçın ise yaptığı değişikliklerle 2. golü de -N’Koudou ile- bulan taraf oluyor. Böylece Sergen Yalçın’lı Beşiktaş son derbiyi de kazanıyor.