Galatasaray, Gomis’le görüşüyor haberini görünce, “Gomis mi? Eski Gomis’in oğlu herhalde” diye düşündüm önce. Sonra anladım ki bildiğimiz Gomis’miş bahsi geçen. Ve meğer 36 yaşındaymış, futbolu da bırakmamış. Bu kadar şaşırmamın nedeni Galatasaray’ın bu sezon ekonomik gerekçelerle gençleşme projesi içinde olmasıydı. Nitekim başkan Burak Elmas “Bu proje Galatasaray için mecburiyettir. Bu genç ve potansiyelli oyuncuları bulup takıma kazandırma projesidir” mealinde sözler sarf etmişti daha 1 gün öncesinde.

Ali Koç da seçim vaatlerinde benzer şeyler söylemiş ve hatta birkaç adım bile atmıştı. Beşiktaş ise altyapıdan çıkardığı genç oyuncularına forma imkânı vererek bu sezon yeni bir yola girmiş gibi.

MECBURİYETTEN

Aslında futbolda takım kadrolarının artık farklı zihniyetlerle oluşturulması bir tercih olmalı. Ne ki Elmas’ın dediği gibi bir mecburiyet artık. O eski hovardaca para harcanmaya dayalı transfer hastalığından çıkılması da. Çünkü paralar bitti, deniz tükendi ve transfer yapmak çok zor bundan böyle. Daha da kötüsü kadrolar parası ödenen ama işe yaramaz futbolcularla şişmiş halde. Dolayısıyla kulüplerin çoğu çıkmazda. Yani mecburi bir anlayış değişimine gereksinim var.

Var da değişim yolu engellerle dolu. Bu yüzden bu yola girenler çabuk pes ediyor. Ağızlardan çıkan o büyük büyük sözler en küçük pürüzde hayata geçirilemeden hemen terk ediliyor.

Çünkü “değişim” radikal bir karar. Çok sabırlı, çok cesur olmak gerek. Gelecek darbelere hazırlıklı olmak gerek.

Çünkü en küçük bir başarısızlıkta “Ama biz büyük kulübüz, yetiştirme takımı değiliz” diyenler tozu dumana katacaktır mutlaka.

YETER Kİ DİRENİN

Şimdi Beşiktaş’ta Ahmet Nur Çebi de böyle bir yol ayrımında. Etrafındaki kıramadığı insanlara, karşısında pusuda bekleyenlere, başarısızlığa tahammülsüz taraftar kesimine hatta köşeleri tutmuşlara, futboldan nemalananlara karşı yeni bir düzenleme getirmekte ısrarcı olabilecek mi?

Aslında sadece bir büyük kulüpte bile zincirler kırılabilse gerisi çorap söküğü gibi gelecek ama zaten korkulan da tam da bu. O yüzden bir kulüpte başlayan değişimin üzerine hemen çökülüyor. Her bir yandan karalama kampanyası başlatılıyor.

Ama işte bu kampanyalara pabuç bırakmamak önemli. O an değişimin ne kadar kolay olduğu da görülecektir inanın.