Sürekli mağduriyet üreten bir ülkedeyseniz çok sayıda mağdurun olması da normal. Ve bu durum futbol camiası için de geçerli tabii. Hele bu kadar çok paranın döndüğü, insanların kolayca şan, şöhret ve güce ulaştığı böyle bir alanda. Ne var ki bu ülkede çoğu zaman mağdurlardan ziyade mağdur edenler en çok ağlıyor, en çok yaygara çıkarıyor. Amaç belli; suyu bulandırmak ve böylece insanların kafasını karıştırıp -ki futbol gibi duygusallığın çok olduğu bir ortamda bu çok kolay- kervanı gütmeye devam etmek.

Yani hırsızın kendinden başka herkesi hırsız diye itham etmesi gibi, en sahtekar kişinin sahtekârlığa karşı olduğunu ısrarla ifade etmesi gibi, en kanun tanımazın hak hukuk bekçiliğine soyunması gibi.

DEĞİŞİM ŞART

Ben bildim bileli futbolda sistemin gözdesi takımlar vardır. Ve hatta rahmetli babam daha ben çocukken “Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray’dan bir değil birkaç gömlek iyi olmazsa engelleri aşıp şampiyon olamaz” derdi. Bu durum hiç değişmedi ne yazık ki. Ama şu da bir gerçek ki eğer babam sağ olsaydı  ve şu son yılların futbol düzenine tanık olsaydı herhalde “Bu kadarını hiç tahmin edemezdim” derdi. Kimse bir şey söyleyemiyor fakat liglerimizde bazı takımlar daha bir seviliyorlar. Hakem hatalarına daha az maruz kalıyorlar. Yani onlara kurallar daha toleranslı. Ne var ki ortalık o kadar toz duman içinde ki ispat etmesi de zor. Ve kim daha çok bağırırsa en mağdur oymuş gibi bir hava yaratılıyor. Yani hem ayrıcalık istiyorlar hem de mağduriyeti de kimseye bırakmıyorlar. Zavallı mağdurlar mağdur bile olamıyorlar.

PENALTILAR...

Şimdi şampiyonluk yarışında Galatasaray ve Fenerbahçe kim daha fazla mağdur kavgasındalar. Ve kimse sezon başından beri hakem hataları ile kazanılan ve kaybedilen puanları objektif bir şekilde toplayıp çıkarıp ne kadar kârda olduklarını görmüyor. Bakın CIES Football Observatory’nin 75 ligde yaptığı araştırmaya göre 2020 Ocak’tan beri dünyada en fazla penaltı kazanan takımlar sıralamasında  Fenerbahçe 4., Galatasaray 8. durumda. Buna son hafta dahil değil üstelik. Yani gidişat bu 2 takımımızdan en az birinin zirveyi zorlayacağı yönünde. “Hücum oynayan takımlar çok penaltı kazanır” diyebilirsiniz ama Avrupa’nın 5 büyük liginden hiçbir takımın ilk 10’da yer alamadığını da belirteyim. Yani rakamlar başka şey söylüyor ağızlar başka. Bu ortamda gerçek mağdurların vay haline.