Feyzi Açıkalın

Umarım 2054 yerel seçimlerinde

30 Mart 2024 Cumartesi

Umarım, o gün ülkede demokrasi gerçek anlamıyla sürmektedir. Belediyeler merkezi yönetime bağlanmamıştır ve hâlâ belli aralıklarda özgür seçimler yapılabilmektedir.

Bugün olduğundan farklı olarak adaylar bağlı bulundukları, kendilerini onun ilkeleri ve ideolojisi doğrultusunda tanımladıkları siyasi oluşumların amblemini, işaretlerini saklamaktan kaçınmıyorlardır.

Umarım Alanya’daki sosyal sınıflar arasında geçişkenlik oluşmuş ve büyük bir uzlaşı sağlanmıştır. Şehrin bütünü daha homojen bir yapı ve anlayışa bürünmüştür. Böylece adaylar, daha kentli oldukları varsayılan şehir merkezinde farklı, kırsalda farklı kimlik yapılarına bağlı siyaset gütmüyorlardır.

Umarım, artık Atatürk ve Türk bayrağı bir sömürü nesnesi olmaktan çıkmıştır. Modern Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu olan uygar ve laik insan hak edildiği yere, vazgeçilmez bir şekilde geniş bir uzlaşı ile oturtulmuştur ve artık araçsallaştırılmıyordur. 

Umarım ülkede sosyal yardıma muhtaç insan kalmamıştır. Ya da devletin kucaklayıcılığı içinde yerel yönetimlere gerek kalmadan sorun çözülmektedir. Böylece yerel yönetim adayları insanı küçük düşüren, onları kendisine bağımlı ve borçlu kılacak hediyeler, yemek davetleri ile seçim kampanyası yürütmüyordur.  

Kıymeti kendinden menkul kişiler, örgütler, birliktelikler “bir de bizim önümüzden geçsin” diyerek belediye başkan adaylarını sorguya çekmemektedirler. İnsanların kendilerini anlatmaları için fiziksel buluşmalara, kucaklaşmalara gerek kalmamıştır.

Umarım, her siyasi oluşum kendi örgütlenme çatısını kurmuştur ve seçimlere öz yapısından yetişen partililerle hazırlanmaktadır. Şehirde belirli bir uzlaşıyı yakalamak adına, zamanın ruhuna uygun, parti ideolojisinden uzak ithal danışman ve örgütleyicilerin liderliğinde seçim ortamına gidilmiyordur. 

Mevcut yönetimler kendilerini canhıraş bir şekilde yeni projelerle tanıtmak yerine yaptıklarıyla övünür daha somut kampanyalar yürütmektedir. Totaliter ülkeler örneğindeki gibi lümpen gençlik örgütlenmeleri ile, gerektiğinde sokağı terörize etmeye hazır beklemiyordur. 

Şehirler araçlara yerleştirilmiş yüksek sesli anonsla gürültüye boğulmuyordur. Afiş kirliliği yaşanmıyordur. Onun yerini mesela hologramlar almıştır; muziplik olsun diye birbirlerinin binalarına kendi adaylarının slogan ve fotoğraflarını yansıtıyorlardır! 

Yerel basın gerekli maddi gücünü seçimden bağımsız olarak sağlamıştır. Böylece kampanya sırasındaki taraflı ya da tarafsız her türlü davranışı eleştiriden uzak karşılanmaktadır. 

Umarım ve gerçekleşmesini de çok isterim; şehirdeki belli kriterleri yakalamış yabancı yerleşikler de oy kullanmaktadır. Dahası, yalnızca siyasi partiler değil, gelişmiş bir demokrasi ürünü olarak sivil toplum kuruluşu, meslek örgütü, derneklerin adayları da bugünkünden çok daha farklı desteklerle seçim yarışına katılabilmektedir…

Saydıklarımdan birkaçı bile gerçekleşiyorsa mezarıma portakal çiçeklerinden oluşmuş bir kolye bırakın, ben anlarım…



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları