Feyzi Açıkalın

Her insanın bir veda konseri olmalı

07 Kasım 2020 Cumartesi

Timur Selçuk 74 yaşında aramızdan ayrıldı. Ülkemizin içinde bulunduğu kötülük çağında, kaybını düşlediklerimizin sıralamasında o yoktu! Bir çoğumuzun kendine biçtiği en uygun şekilde, uykusunda yaşamını yitirdi.

Ama ardında bizleri öksüz bıraktı. Timur Selçuk, o müthiş şarkılarıyla gençlik aşklarımızı yoğunluklu yaşamamıza eşlik etmişti. Misal, en umarsız durumlarda imdada İspanyol Meyhanesi yetişiyordu.

Politik duruşumuzda da ondan esinlendik. 1975 yılında Ruhi Su ile ODTÜ spor salonunda verdikleri konser sonrasında siyasal bilincimiz, ne alakaysa daha da gelişmişti!

Hiç umulmadık bir şekilde TRT2, Selçuk’un ölümünün ardından veda konserini yayımladı. Ne ilginçtir ya da ne acıdır, herkes sosyal medyadan hayretle devletin televizyonunun onun konserini vermekte olduğunu birbirine bildiriyordu!

İzlerken aklıma geldi; her bireyin bir veda konseri olmalıydı.

İnsanın yaşamı boyunca ürettiklerinin toplamının sergilendiği, kalitelerinin ortaya döküldüğü, onu farklı kılan değerlerin cümle aleme duyurulduğu bir konseri olmalıydı. Bir tür manifestosu yani…

En iyi yaptıklarının, savunduğu düşüncelerinin, verdiği savaşımların bir dökümü olmalıydı bu bildirimin içeriğinde. Ve de en güçlü olduğu, kendini en iyi hissettiği zamanda yapılmalıydı bu gösteri.

Çünkü çağımız, çağdaş değirmenlerin değerleri vahşice öğüttüğü bir zaman dilimiyle betimlenmekteydi. Özgün olanın, geleneğin bir kültür olarak aktarıldığı o eski güzel günler geride kalmıştı.

Bir insanın toplam kalitesinin yalnızca çağdaşı ya da çok yakınlarınca bilindiği çok zalim bir dönemdi yaşanmakta olan. Yalnızca anılarda yaşatılan cansız bir varlık, bir hiçlik haline dönüştürülmek hiçten bile değildi.

O zaman, iktidara yaranmak için çaba harcamamışsan; bırak iktidarı, yaşadığın en küçük birimde düşüncelerinden ödün vermemiş isen ve de geleceğe bir miras bırakmak istiyorsan konser verecektin!

Bütün enstrümanları senin çaldığın, parçaları seslendirdiğin, orkestrayı yönettiğin tek kişilik bir konser olacaktı bu. Adil olma adına bütünü bozabilecek paylaşımlara izin vermeyeceğin, bencil bir orkestrasyon ortaya konulmalıydı.

Başka çaresi yoktu. Bunun unutulmamak, yaşanılan çağa damga vurmak,

geleceğe bir miras bırakmak ile de ilgisi çok yoktu.

Ülkenin geçirmekte olduğu ve ilerde belki de çok tartışılacak bu dönem,başkalarının seni anlamasını bekleyecek lüksü içermiyordu. Partisyonda enstrümanları en üst notadan bilerek çaldıracağın, rahatsız olacaklarını bildiğin halde elindeki bageti bırakmayacağın bir konser olmalıydı.

Kafalara kakılarak dinlettirilen, zorla da olsa benimsettirilen bir konser…



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları