Faik Erdemli

Tekstil sektörü can çekişiyor

22 Nisan 2024 Pazartesi

Tekstil sektörünü ülkemiz küçük görmeye devam etsin Türkiye'nin tekstil ihracatı 12 milyar dolar, Çin’in tekstil ihracatı 300 milyar dolar.

Türkiye’deki son yıllarda moda, tekstil sektöründeki kârlılığı beğenmeyen iş insanlarımız farklı sektörlere yönlendiriliyorlar.

Ama kimse aradığını bulamıyor.

Başlıca sebebi de ülkemizdeki sermaye birikiminin darlığı.

Yatırımcılar çok az bir zaman diliminde yatırımını geri almaya çalışıyor.

Yani sabırsızlar.

İş insanlarımızın çoğunun tekstilden kazandığı parayı inşaat sektörüne gömmesi ve orada çakılıp kalması da cabası...

***

Diğer bir sebep de toplumumuzun katma değerli teknoloji altyapısı ve yazılım üretme eğitimine sahip olmaması.

Üniversitelerimiz dünya arenasında boy gösterebilecek yazılım mezunları yetiştirme konusunda çok başarısız.

Bu alanda başı Pakistan ve Hindistan çekiyor.

20 yıldan beri bunu bildiğimiz halde üniversitelerimiz bu konuda bir yol katedemedi.

Bu kadar altyapımız zayıfken, bu kadar eğitim konusunda yetersizken, sermayemiz de bu kadar azken Türkiye’de en çok istihdam yaratan ve çok başarılı bilgi birikimine sahip olan tekstil sektörümüze devletimiz, milletimiz ve üniversitelerimiz olarak sahip çıkmalıyız.

Bizden 24 kat fazla tekstil ihracatı yapan Çin’i örnek almalıyız.

Teknoloji konusunda 30 yıl öncesine kadar her konuda eşit olduğumuz Güney Kore’den şu an çok gerideyiz.

Sanayi konusunda dünyadaki yerimiz ortada.

Tekstil sektörümüzü tu kaka etmeyelim.

Bütün patronların canını sıkan konu: Kaç para verirsen ver kalifiye eleman bulamıyorsun.

40 bin lira maaş alıyorlar ama mutsuzlar. Çünkü enflasyon altında eziliyorlar.

Sektörde yabancılar olmasa düğme dikecek eleman yok.

Tekstil sektörü asgari ücretin 2 katı. Buna rağmen usta yok.

Meslek okulları usta yetiştirmek için bir ara görev görmüyor.

İyi bir model makineci 50 bin liraya çalışmıyor.

***

Tekstil sektörü rekabet gücünü kaybetti. 

Tekstilde maliyetler dolar bazında yüzde 50 artmış durumda. Yüzde 10 ile kâr eden bir sektörün bütün müşterilerini başka ülkelere kaptırman demek. 

Türk tekstil devleri dünya devleri ile rekabet edebilmek için Türkiye’deki fabrikalarını kapatıp yurtdışında fabrika açıyorlar.

Türkiye’nin rakibi artık sadece Çin de değil. 

Endonezya, Mısır, Pakistan, Hindistan, Bangladeş...

Bu devletler de artık Türkiye’nin rakibi. 

50 bin liranın altında usta kalmadı.

Dolar bazında işçi maaşlarının işverene maliyeti 1.500 dolara dayandı. 

Massimo Dutti’nin ürünlerinin çoğu Türkiye’de yapılıyordu. Artık mağazalarında Türk malı yarı yarıya azalmış durumda. 

Artık eleman yetişmiyor. Meslek liseleri sektöre destek vermiyor.

Sektör Türkiye’de yabancı kaçak işçilerin eline kalmış durumda. 

***

Sektörün başını çeken Vakko, Beymen, Altınyıldız, Sarar, Kiğili, Damat kendi ülkesinde rekabet edemez duruma geldiler.

Tekstil sektöründe doğru bilinen yanlışların başında dolar, Euro artınca ihracatımızın artacağı geliyor.

Dolar ve Euro artınca ihracatımızın artacağını düşünmek hayalperestliktir. 

Çünkü tekstilin ara malı ve hammaddesi ithalata dayalıdır. Kumaş, fermuar, iplik, aksesuar ya tamamen ithal ya da hammaddesi ithal ürün durumunda. 

Geriye kalıyor işçilik.

Harcanan enerji ve elektrikte döviz arttığı zaman artıyor.

Yine döviz arttığında enflasyonu tetiklediği için devamlı maaşları artırmak zorunda kalan işveren dövizin artışından hiçbir zaman kâr edemiyor.

Döviz artması bütün maliyetleri tetikliyor bu da fiyatların artmasına sebep oluyor.

Geçen sene bugün 18.50 TL olan dolar kuru, bugün 33.00 TL. Dövizdeki bu istikrarsızlık bile tek başına tekstil sektörünü yıkmaya yeter.

Netice olarak artan döviz eşittir fiyatı artan ürün. Bu da uluslararası arenada günden güne rekabet gücünü kaybeden Türk tekstil sektörünün sonunu hazırlıyor.

Sonuç olarak tekstil sektörü ve buna benzer ihracata dayalı sektörlerimizin ayakta kalabilmesi için uzun vadeli öngörülebilir fiyat ve kur istikrarının olması gerekiyor.

Her gün artan döviz kuru üreticiyi mahvediyor.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Daha iyisi yok 6 Mayıs 2024
Kendimden utandım 8 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları