Erman Kunter
Erman Kunter erman.kunter@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Bir hayalim var...

05 Ağustos 2022 Cuma

Başlığı Martin Luther King’den ödünç aldım. Herkes gibi benim de hayallerim var. Birini sizlerle paylaşmak istiyorum: Spor Lisesi. Adı üstünde; sporcuların, belli dallarda yetenekli, seçilmiş çocuklarımızın kaydolduğu bir okul olacak. Ülkemizde spordan sorumlu bir bakanlık var, liseler de Milli Eğitim’e bağlı, malum... Öyleyse bu iki bakanlığın koordinasyonuyla, ortak akılla birlikte kuracakları bir yapı olmalı. Hatta sporcunun fizyolojisini ve psikolojisini düşünürsek, Sağlık Bakanlığı’nı da işin içine katmak en iyisi.

HEM DERS HEM ANTRENMAN

Bir pilot bölge seçsek. Mesela İstanbul ile Ankara arasında, büyük şehrin kalabalığından uzak ama ulaşımı zor olmayan bir yer. Orada inşa edilecek yatılı bir okulda yaşları 14-18 arası atletleri, güreşçileri, basketbolcuları, voleybolcuları, cimnastikçileri, yüzücüleri toplasak. En iyi koşullarda çalışabilecekleri modern tesisleri de hazır ederek. Burada öğrenim gören öğrencilere devlet tam burs verse. Öğrenciler günün 6 saatinde lise müfredatını takip edip derslerine girse. Kalan zamanda antrenörleri gözetiminde çalışsa. Ortak alanlarda sosyalleşse. Okulu ziyaret eden yerli/yabancı uzman konuşmacılarla bilgilerini derinleştirse. Sporun felsefesi, tarihi, kültürü ve olimpizm üzerine okusa, tartışsa. Özel beslenmeleri için diyetisyenler, sağlıklı fiziksel gelişimleri için fizyoterapistler seferber olsa.

GERÇEKLEŞTİRMEK ZOR DEĞİL

Evet, okuyana “çılgın proje” gibi gelebilir ama bundan çok daha çılgınlarına ne paralar harcadık, harcıyoruz. İnanın, bu hayali gerçeğe dönüştürmek çok zor değil. Yapan ülkeler var. Fransa’da olimpiyat madalyalı sporcuların yaklaşık yüzde 70’ini yetiştiren INSEP, en çarpıcı örnek. Temelleri 1800’lerin başlarında askeri bir okulda atılan, 1975’ten beri sporcu fabrikası gibi çalışan INSEP, bugün paraolimpik branşlar dahil 27 dalda faaliyet gösteriyor. Lise bitirme başarısı neredeyse yüzde 100 olan 800 öğrencisi 300 eğitmeni, 2 laboratuvarı olan bir yapı. Adı enstitü, ulusal, spor, uzmanlık ve performans sözcüklerinin baş harflerinden geliyor. İsterseniz “Sporda Uzmanlık ve Performans Ulusal Enstitüsü” olarak çevirin. Bu okulun mezunları, bir yandan sportif hedeflere odaklanırken, sınavlarda aldıkları notlar doğrultusunda da çeşitli üniversitelere kabul ediliyor, aldıkları burslarla eğitimlerini sürdürüyor. Arkalarında çok güçlü bir şekilde devlet desteği var.

Spor yapmayı, yaşıtlarıyla yarışmayı seven her çocuk, ileride elit sporcu olamayabilir. Ama erken yaşta doğru eğitim alır ve çağdaş dünyanın gerektirdiği donanıma sahip olursa antrenör, yönetici, spor hekimi veya hakem olarak, spor alanında verimliliği artıran bir dişli haline gelebilir. Onlara yardımcı olmak bizim elimizde.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Görüşler 15 Aralık 2024
Milli takım... 4 Aralık 2024
İş olsun torba dolsun! 19 Kasım 2024

Günün Köşe Yazıları