Ergin Yıldızoğlu
Ergin Yıldızoğlu ergin.yildizoglu@gmail.com Son Yazısı / Tüm Yazıları

İsyan Mevsimi - New York

05 Ekim 2011 Çarşamba
\n

Az sayıda eylemcinin 17 Eylülde, New Yorkun uluslararası dev bankaların merkezlerinin bulunduğu Wall Streetin yakınında Zucotti Parkta başlattıkları protesto eylemi, polis cumartesi günü 700 eylemciyi gözaltına alınca nihayet gazete sayfalarına ulaştı.

\n

Cumhuriyet, pazartesi günü protesto eyleminin ayrıntılarını aktarmıştı. Bunları tekrarlamak istemiyorum. İki noktayı eklemekle yetineceğim. Birincisi New York polisinin 700 eylemciyi gözaltına aldığı gün JP Morgan Chase, New York polis teşkilatına 4.6 milyon dolar bağışta bulunuyordu.

\n

Protesto eylemi yeni katılımlarla büyürken başka kentlerde, ülkelerde de benzer eylemler ortaya çıkmaya başladı. Ben bu gelişmelerden hareketle eylemlerin anlamı üzerinde düşünmeyi deneyeceğim.

\n

‘Küresel öfke yılı’

\n

Kuzey Afrika ve Ortadoğu olayları patlak verdiğinde, bunların arkasında birilerinin parmağı olduğunu düşünenlerden farklı olarak, her birinin özgün koşullarından öte ortak bir evrensel boyuta sahip olduklarına dikkat çekmeye çalışmıştım.

\n

Egemen sınıfların, emperyalizmin, siyasal İslamın, kısacası karşıdevrimci güçlerin tüm manipülasyonlarına, yönlendirme çabalarına rağmen karşımızda, yönü, olası sonuçlar henüz belli olmasa da yeni, yükselmeye başlayan bir dalga var. Tarihsel kültürel zeminleri, gelişmişlik düzeyleri birbirinden bu kadar farklı ülkelerde, benzer talepleri, benzer kızgınlıkları dillendiren, birbirinden öğrenen, güç alan, benzer örgütlenme biçimleri yaratan, aynı teknolojileri kullanan eylemlerin ortaya çıkmaya başlaması başka türlü anlamlandırılamaz.

\n

Nitekim, bu dalganınayırdına, kapitalist düzenin önde gelen yorumcularının da varmaya başladığını görüyoruz.

\n

Bu bölümün başlığını Financial Times yorumcularından Gideon Rachmanın 29 Ağutos tarihli yorumundan aldım. Rachman yazısına Küresel bir ruh hali var mı?” diye sorarak başlıyor, kesinlikle vardiyerek devam ediyordu. Rachman yazısında Arap Baharından öte, Madriddeki Porto del Sol işgaline, Yunanistanda görülen protesto eylemlerine, İngilteredeki ayaklanmalara, Hindistanda Anna Hazaranın yolsuzluklara karşı başlattığı kitlesel eylemlere, Şilideki öğrenci olaylarına, Tel Avivdeki büyük protesto gösterilerine, Çinde tren kazasına, Dalian bölgesindeki kimya fabrikasına karşı bir ev kadınının itirazıyla başlayan protesto eylemlerine dikkat çekerek (ama Wisconsini görmemeyi seçiyor) 2011in dünya çapında bir öfke yılıolduğunu savunuyordu.

\n

Rachman, dünya halklarının, ama özellikle hızla yoksullaşan orta sınıfların (biz bunu çalışanlar olarak okuyoruz), gelecek umudunu kaybetmeye başlayan gençlerin, uluslararası düzeyde bütünleşmiş(bir sınıf/kesim oluşturmaya başlayan) seçkinlere (egemen sermaye, uluslararası finansa kapital olarak okuyabiliriz) karşı yükselen öfkeye, isyanlarına değindikten sonra ilginç bir şeye daha dikkat çekiyordu: Rachmana göre, isyan edenler, neoliberal dönemde ülkelerin, hızlı büyüme adına hızlı yoksullaşmayı kabul edenanlayışına karşı, geçmişin, dayanışmacı, toplumcu, hatta eşitlikçi Kibbutz gibi sosyalist (yazar sosyalizm kavramına ancak bu kadar yaklaşabiliyor) siyasi geleneğini canlandırmaya çalıştıklarını ileri sürüyor.

\n

Madalyonun öbür yüzü

\n

Küresel çapta bir isyan dalgası, gerçek demokrasi, eşitlik, özgürlük, daha adaletli bir ekonomik düzen, güvenlik gelecek talepleriyle, neoliberalizm öncesinin halk hareketlerinin toplumcu, dayanışmacı geleneğini özleyerek egemen sınıfların en zengin kesimini hedef alarak adeta 1970lerin tekelci kapitalizme karşı cephe duyarlılıklarıyla yükselirken madalyonun öbür yüzündekilerin de tehlikenin ayırdına varmaya başladıkları görülüyor.

\n

Süper spekülatör, süper zengin Warren Bufetın ağustos ayında New York Timesda yayımlanan Zenginleri şımartmaya son veriniz başlıklı yazısını anımsayacaksınız. Buffet, Liderlerimiz fedakârlıkların paylaşılmasını istemişlerdi. Ama kimse benden bir şey istemedi. Süper-zengin arkadaşlarıma sordum, onlardan da istenmemiş diyerek başlıyordu yorumuna, özetle şöyle diyordu: Yük alt sınıfların üzerine yıkıldı, zenginlerin de vergi vermesi gerekiyor.

\n

Muhafazakâr basın Buffetin saptamalarına itiraz edemedi ama büyük korkuyu dile getirmekten de kaçınmadı. The Timesa göre, evet zenginler daha fazla vergi vermeliydiler ama bunu isterken eşitlikten, bir amaç olarak asla söz etmemek gerekiyordu. (Collins, 16/08/11)

\n

New York Timesda yayımlanan ayrıntılı bir araştırmanın sergilediği gibi küresel çapta yükselen bu dalganın, madalyonun öbür yüzündekileri kaygılandıran bir ortak özelliği var: Bu eylemlere katılanlar, geleneksel politikacıları, parlamenter demokrasiyi küçümsüyorlar. Genel seçimlere, oy verme işlemlerine güven hızla azalıyor; (Kulish, 17/09) doğrudan demokrasi arayışları hızlanıyor.

\n

Bu duygu kapitalizmin bugünkü durumuyla son derecede uyumludur: Kapitalizm, merkezde ve çevrede, demokratikleşmesüreçlerini destekleyebilecek ekonomik, kültürel kaynaklarını artık yitirmiştir. Halklar giderek bunun daha fazla ayırdına varıyor.

\n\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları