Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Bretton Woods 2011: Parayla Saadet Olmaz
New Hampshire’ın Bretton Woods kasabasında, 1944’te ünlü Bretton Woods Konferansı’nın yapıldığı Mount Washington Oteli’nde 8-11 Nisan günlerinde, yaklaşık 400 ekonomist, Merkez Bankası bankacısı bir araya geldi. Katılanlar arasında, Larry Summers, Gordon Brown, Kenneth Rogoff, Robert Skidelsky, Joseph Stiglitz, Paul Volcker, Martin Wolf gibi ekonomi dünyasının yakından tanıdığı isimlerin de bulunduğu toplantıyı, George Soros’un 50 milyon dolar yatırarak kurduğu Institute for New Economic Thinking (Yeni Ekonomik Düşünce Enstitüsü) düzenlemişti. Toplantı mali krizde iflas eden neoliberalizme bir alternatif oluşturmayı amaçlıyordu.
\nDağ fare doğurmuş
\nToplantıda konuşanlar, mali piyasaların yeterince denetlenmediğinden yakınmışlar, spekülatif sermaye hareketlerinin denetlenebilmesinin yollarını, olasılıklarını ve zorluklarını konuşmuşlar, ABD Doları’nın yerini alabilecek bir uluslararası para birimi olasılığı üzerinde düşünülmüş. Avrupa hükümetlerinin kemer sıkma politikaları eleştirilmiş, yarattığı siyasi risklere değinilmiş, devlet ekonomi ilişkisi, devletin rolü, devlet müdahalesinin gerekliliği, önemi vurgulanarak ele alınmış. İlk Bretton Woods’un arkasında bir uluslararası işbirliği ortamı (siz ABD hegemonyası diye okuyunuz) varken bugün böyle bir ortamın yokluğu da vurgulanmış.
\nAncak bu toplantıdaki bu tartışmalarda, benim okuduklarımdan görebildiğim kadarıyla, hemen hiçbir somut öneri gündeme gelmemiş. Toplantıda dile getirilen en ilginç düşüncelerden biri, Soros’un, “Mali kriz insanların, ekonomik modellerin varsaydığı kadar rasyonel varlıklar olmadığını ortaya koydu” saptamasıymış. Yani, adam dünyanın en ünlü yatırımcılarından biri, hatta kendini Keynes, Popper düzeyinde bir düşünür olarak görüyor ama, insanların pek o kadar da rasyonel varlıklar olmadığını, ancak kavrayabilmiş. Dünyayı yeniden düzenlemeye kalkanların düşünce düzeyine bakar mısınız? Korkmamak elde değil...
\nÖzetle, toplantının amacının yeni mali krizleri önleyecek bir model üretmek olduğu düşünüldüğünde dağ fare doğurmuş. Belki de bu yüzden katılanlardan biri, “benim aklıma Karl Marx’ın, olayların tarihte birincisinde trajedi ikincisinde komedi olarak tekrarlandığına ilişkin sözleri geliyor” diyormuş.
\nKeynes, Bretton Woods’a ilk davet edildiğinde “bu kadar insan bir araya gelirse devasa bir maymun kafesi oluşur, buradan bir şey çıkmaz” diyerek pek gelmek istememiş. Belki bu anekdotu da ikinci kez komedi olarak tekrarlanma bağlamında anabiliriz...
\n‘Parayla saadet olmaz’mış
\nToplantıda başka ilginçlikler de varmış. Örneğin, İngiltere Mali Piyasaları Düzenleme Kurulu Başkanı Lord Turner konuşmasında, “Mutluluk Ekonomisi”nin siyasi kararlar açısından anlamı üzerinde durmuş. Araştırmalara göre, insanların gelirleri yıllık 20 bin doların üzerine çıkınca, artık ek gelir ve tüketim mutluluk düzeylerinde ek bir artışa yol açmıyormuş. Zengin ülkelerde insanlar haz peşinde “koşu bandı üzerindeymişçesine” bir yere gidemeden koşturup duruyorlarmış. Diğer taraftan, insanların geliri artınca mutluluk düzeyleri artmasa bile gelirleri düşünce, hatta işsiz kalınca mutluluk düzeyleri hızla düşüyormuş. Turner, bu bulgulardan hareketle, hükümetlerin ekonomik büyüme üzerinde değil, ekonomik istikrarı sağlamak, işsizliğin artmasını engellemek üzerinde yoğunlaşmaları gerektiğini savunuyormuş (Cassidy, New Yorker, 12.04.011)
\nSizi bilmem ama “dünya” çapında “ünlü” Prof. ekonomistler, 50 milyon dolarlık derneklerde toplanıp sonra “insanlar aslında rasyonel davranmaz”, “parayla saadet olmaz”, “önemli olan istikrar” filan gibi bayağılıkları marifet gibi geveleyip duruyorlar. Bu işte bir iş olmalı diye düşünürken son aylarda gözüme takılan, ama bir türlü ciddiye alasım gelmeyen bir şeyleri anımsadım.
\nBir süredir, liberal entelijansiya, tüm sığlığıyla, özellikle de ekonominin tam anlamıyla tepe taklak gittiği İngiltere’de kafayı mutluluk düzeyine taktı. Ekonomik ve maddi koşulların dışında mutluluk formülleri üretmeye çalışıyorlar: Daha fazla arkadaş edinin, birbirinize daha sık sarılın filan gibi, insanın midesini kaldıran cıvıklıklar... Mutluluk İçin Eylem başlıklı bir kampanya bile var...
\nKapitalizm, krizini öteleyecek tüketim düzeyini koruyabilmek için temel gereksinimleri karşılanmış insanlara, malları haz ve statü nesnesi olarak satmaya, imajlarla insanları mal manyağı yapmaya, bu tüketim hummasını da krediyle desteklemeye dayanan bir model üretmişti. Bu model bitti. İnsanlar öğretilmiş mutlulukları taşıyan yapı çözülmeye başlayınca da bir kaybetme duygusuyla melankoliye kapılmaya başladılar... Belli ki durum göründüğünden daha vahim.
\n\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
- Dubai çikolatasına rakip
En Çok Okunan Haberler
- MHP'de 3 milletvekilinin istifası istendi!
- 2'si ağır, 3 polis yaralandı!
- Uğur Dündar'ın 'babalık' davasında karar çıktı
- Kadınlara cehennem hazırlayanlar
- İtirafçı Nevzat Bahtiyar'dan sürpriz hamle geldi
- Cem Garipoğlu soruşturmasında karar!
- Nasuh Mahruki'nin tutuklanma gerekçesi belli oldu!
- MSB açıklamasında 'Erdoğan' ayrıntısı
- Storm Shadow füzesi Rusya'ya ateşlendi!
- Mauro Icardi'den Wanda Nara açıklaması!