Enver Aysever

Bugünün gözde yalancıları!

14 Kasım 2019 Perşembe

Bolivya’da gerçekleşen ABD destekli darbenin ayrıntıları ortaya çıktı iyice. Yıllardır süren “Güney Amerika’nın damarlarını kesme” hamlelerinden bir yenisidir bu. Solcu liderler iktidara halk desteğiyle geliyor, tamamıyla kefil olunması mümkün değilse de uygulamalarına, önemli atılımlar yapıyorlar. ABD bir süre izlese de süreci er ya da geç devirmek için hamle yapıyor bu liderleri. İktidarda yıpranmış olduğu için bu isimler, halkın bazı bölümlerinden destek buluyor ABD. Ama esas ortakları her zaman ordu, sermaye sahipleri ve liberal çevre oluyor. Elinde kutsal kitap bulunan bir soytarının fotoğrafı hemen düşüyor önümüze. Darbe kutsal kılığa bürünüyor. Artık dünyanın her yanında laiklik kavgasının ne denli önemli olduğunu da anlamış oluyoruz.


Konuyu bize getireceğim yine. Bolivya meselesinde kim ne dedi, ne yazdı, nasıl tutum takındı; buradan pay biçmek mümkün herkese. Devrilen sol liderleri savunan bir kesim var. Ben de bunlardan biriyim. Gerekçem yalın: Eğer karşımda ABD varsa, her koşulda diğer yanda yer alırım. ABD’nin herhangi bir halka iyilik ettiği görülmemiştir. Kaldı ki Türkiye’de yaşayan biri, buna doğrudan kendi yaşamında, yakın tarihinde tanıklık eder. Popülist liderleri antidemokratik diye eleştiren ve darbeyi görmeyip, halkın isyanını öne süren bir başka kesim daha var. Liberaller diyebiliriz kabaca. Ortak özellikleri kullanışlı olup kolay kandırılmaları!

ABD’nin ayağa kalkmak üzere çabalayan ülkelerde her zaman işbirlikçileri olur. Bunların kimi antlaşmalarla sabittir. NATO üyesi olmak bunun somut göstergesidir. Demek üniformalılar en önde yer alıyor. Gönüllü olanları vardır. Bunlar küresel şirketlerle işbirliği yapan yerli sermaye gruplarıdır. Siyaseten ortakları da dinciler ve milliyetçilerdir. Bizde siyasal İslamcıların tarihi rolü budur. Liberaller de düşünsel ortamı oluşturmakla yükümlüdür. Onlar da bunu tercih ederler. Diyeceğim; çeşitli kılıklar altında ABD’ciler bulunur. Bunlardan sakınmak gerekir.


Bugünlerde yeni bir şekle giren bu çevreler, kendilerine “antiemperyalist” demektedirler. Çok dikkatli olmazsanız, ciddi yanılgıya düşmeniz mümkündür. Ellerinde, dün; “özgürlük”, “adalet”, “demokrasi” kavramları vardı. Bugün kolayca “emperyalizmle mücadele ediyoruz” diye yaygara yapmaktan kaçınmazlar. AKP grup toplantısında “Gündoğdu Marşı” okunması tipik örnektir. Elbette siyaset eylemlere göre ölçülür, yalnız algılarla toplum biçimlendirilir. Çoğu zaman olan biteni, hakikati görmeyen toplum, derin uykuya dalar, uzun sürede kalkamaz! Görünüşü dindar, milliyetçi, sert mizaçlı liderler, ABD ile hemen hiçbir konuda çelişmez. Üstelik bu kişiler siyaset yelpazesinin farklı partilerinde rol alır. Buna ayrıca dikkat etmek gerekir.


Bizde 12 Eylül 1980 darbesini milliyetçi kılıklı subaylar, elbette NATO’culardı, sermaye grupları el ele vererek yaptı. Özal; özgürlük, demokrasi denerek pazarlandı. Evren ve Özal bir ellerinde kutsal kitap, öteki ellerinde bayrak halkı her açıdan düşkün hale getirdiler. Bunun sonucu AKP’dir. Söz edilen kadro tepeden aşağı ABD’ciydi. Şimdi bu kimselerin bazısı Atatürkçü olarak aramızda dolaşmakta, bu da ayrı sorun elbette. Bir diğer 12 Eylül’ün “yetmez ama evetçileri” de bu ekibin başka biçime bürünmüş olanlarıdır. Cemaatleri sivil toplum örgütü olarak pazarlamaktan tutun, küçücük kızların örtünmesini özgürlük diye sunmaya dek vardırdılar işi. Kabaca tarif gerekirse kafaları “komünizmle mücadele dernekleri” çizgisindedir.


RTE ile Trump’ın dostluğuna (!) şaşmamalı. Kişilikleri birbirine yakın. İş görme biçimleri benzer. Aralarında ne konuşurlar, hangi dille, bilmek mümkün değil. Dilden kastım, üsluptur. Mahalle ağzıyla, esnaf türü bir pazarlığa oturmaları beklenendir. Bir süredir monşerlerin yokluğu yüzünden başımız pislikten kurtulmuyor. Kurallı devlet olmanın gücünü yitirdik. İlkeler saf dışı kalıca sonuç böyle oldu. Artık kişisel çıkarlar, anlık hamleler yazgımızı belirliyor. Düşünsenize koca devletler bu ölçülerle yönetiliyor. Elbet doğrusu ölçüsüzlükle...

Bolivya uzakta sananlar var. Oysa dünya iyice küçüldü.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

İflas 25 Mart 2021

Günün Köşe Yazıları