Emre Kongar
Emre Kongar ekongar@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Silivri Gerçeğini Batı da Görmeye Başladı

28 Ekim 2012 Pazar

Sevgili içerdeki ve dışardaki okurlarım

Güneş balçıkla sıvanmaz

Gerçekler er veya geç ortaya çıkar

Türkiyede, sözde İleri Demokrasikamuflajı altında işlenen hukuk ihlallerini ABD ile AB de görmeye başladı!

Geçen gün Gazetecileri Koruma Komitesinin 2012 Raporunun Türkiye ile ilgili bazı satır başlarını aktarmıştım.

Bugün, AB Bakanlığının resmi sitesinden aldığım, AB 2012 İlerleme Raporunun bazı ayrıntılarını paylaşacağım.

Yargı sistemine ilişkin genel eleştiriler:

Adalet Bakanı ve Bakanlık Müsteşarına verilen roller dahil olmak üzere, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Kanununa yönelik eleştiriler karşılanmamıştır.

(Tam tersine HSYKde Adalet Bakanlığının rolü ve ağırlığı artırılmıştır. E.K.)

Deniz Feneri Davasındaki savcıların görevden alınması kararının, yürütmenin baskısını yansıttığı yönünde endişeler de bulunmaktadır.

Yargı Sen isimli hâkimler ve savcılar sendikası, mevzuata aykırı olduğu gerekçesiyle kapatılmıştır. Avrupa standartları, hâkimlerin, amacı bağımsızlıklarını güvence altına almak, menfaatlerini korumak ve hukukun üstünlüğünü desteklemek olan meslek örgütleri kurma ve bunlara katılma özgürlüğünü sağlamaktadır.

Yargılama öncesi tutukluluk yerine alternatifler yeterince uygulanmamaktadır.

Tutuklulukların hukuka uygunluğuna ilişkin itiraz imkânı sunacak etkili bir iç hukuk yolu yoktur.

(Sadece, tutuklama kararlarını artıkÖzgürlük yargıçlarıvermektedir; şaka gibi! E.K.)

İddianamelerin ve iddianame sürecinin niteliğine ilişkin endişeler mevcuttur.

Bilgi, kanıt ve ifadelerin sızdırılması endişelerin büyümesine yol açmaktadır.

Birçok hasta ve ölümcül hasta mahkûma gerekli tedavi yapılmamaktadır.

(Dikkat: yapılamamaktadırdeğil yapılmamaktadırdeniyor! Benim internet sitemde,Güncelde Fatih Hilmioğlunun savunma metnine bakınız. E.K.)

Yüksek güvenlikli F-tipi hücrelerin şartlarının fiziksel ve psikolojik hasara sebep olduğuna dair şikâyetler bildirilmektedir.

Doğrudan Silivri davalarına ilişkin eleştiriler:

Savunma hakkı, yargılama öncesi tutukluluk sürelerinin uzunluğu ile fazlasıyla uzun ve çok kapsamlı iddianameler bakımından endişeler devam etmiş olup bu durum, söz konusu yargılamaların hukuka uygunluğunun kamuoyu tarafından kayda değer ölçüde sorgulanmasına yol açmıştır.

Söz konusu davalar, Türk siyasetinde kutuplaşmaya yol açma eğilimindedir.

Bu davalarda savunma hakkının güvence altına alınması ve şeffaflığın sağlanması amacıyla, yargı süreçlerinin hızlandırılması gerekmektedir.

Yargı, yalnızca polis tarafından toplanan veya gizli tanıklar tarafından sağlanan kanıtları kabul etmektedir.

Giderek artan sayıda BDP bağlantılı Kürt politikacılar, belediye başkanları ve belediye meclisi üyeleri tutuklanmış olup, bu durum bölgesel ve yerel demokrasiyi olumsuz etkilemektedir.

(Bu durum yerel siyaset kadar genel siyaseti ve hukuk devletini de zehirleyici etki yapmaktadır. E.K.)

İfade özgürlüğü konusundaki eleştiriler:

İfade özgürlüğü ihlallerindeki artış ciddi endişe kaynağı olmuş ve basın özgürlüğü, uygulamada daha fazla kısıtlanmaya devam etmiştir.

Özellikle, örgütlü suçlar ve terörizmle ilgili yasal çerçeve ve bunun mahkemelerce yorumu istismara neden olmuştur.

Kamu görevlileri tarafından medyaya yapılan baskı ve muhalif gazetecilerin işlerine son verilmesiyle birlikte, bu durum otosansürün yaygınlaşmasına neden olmuştur.

İnternet sitelerinin sık sık yasaklanması ciddi endişe kaynağı olmaktadır.

***

İşte size AKP iktidarının tarihe geçecek uygulamalarından, belgeli bir demet

Gelen ve gelecek olan kuşakların dikkatine!

 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları