Emre Kongar
Emre Kongar ekongar@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Padişahlık ahlâkı demokrasi ahlâkına karşı-1

08 Kasım 2018 Perşembe

Ahlâk kendi başına yoktur ve kendiliğinden oluşamaz...
Birey doğduğunda ahlâk sahibi değildir:

Toplum tarafından daha önce oluşturulmuş olan ahlâk “toplumsallaştırma” yoluyla bireye
aktarılır.
Bireye ahlâk aktaran toplumsallaştırma kurumları, aile, medya, okul, arkadaş grupları ve işyeri olarak beş ana grup altında toplanabilir.
Birey buralarda “toplumsallaşır” ve “ahlâk” sahibi olur.
Ahlâk eğitiminin iki hedefi, bireye iyi ile kötünün, doğru ile yanlışın öğretilmesidir.

***

Hiçbir birey doğuştan ahlâklı değildir ama bazı özel durumlar dışında her birey en azından dört kimlikle doğar ve ahlâk ona bu kimlikler bağlamında aktarılır:
Aile kimliği...
Din/mezhep kimliği...
Etnik/milliyet kimliği...
Vatandaşlık kimliği...
Bir başka deyişle, bireye “iyi ile kötü” ve “doğru ile yanlış” farklarının öğretilmesi yani ahlâk aktarılması, bu dört kimlik bağlamında gerçekleştirilir.
Tarihsel sırayla bakarsak, ahlâk kavramı şu aşamalardan geçmiştir:
Aile ve aşiret eksenli göçebe ahlâkı:
Reise sorgusuz sualsiz itaatle yaşamayı öğretir.
Din ve mezhep eksenli feodal köylülük ahlâkı:
Papaya, krala, imparatora, halifeye, padişaha sorgusuz sualsiz itaat ederek yaşamayı öğretir.
Milliyet ve çocukluk aşamasındaki Demokrasi eksenli kent ahlâkı:
Sorgulamayı ve seçimle geçici olarak görev verilen politikacıların yönetiminde ortak kurallara göre yaşamayı öğretir.
Temel Hak ve Özgürlükler eksenli Demokratik ve Laik Hukuk Devleti ahlâkı:
Kimlikleri ne olursa olsun bütün insanların vazgeçilemez ve devredilemez eşit haklara sahip oldukları, geçici yöneticilerini kendi özgür iradeleriyle seçtikleri, temel hak ve özgürlüklerin devlete karşı da güvence altında olduğu düzene göre yaşamayı öğretir.

***

Türkiye’nin ahlâk sorunu:
Papaya, krala, imparatora, şaha, halifeye, padişaha sorgusuz sualsiz itaati emreden din ve mezhep kökenli feodal köylülük ahlâkının...
Çocukluk aşamasındaki Demokrasi ahlâkı ile harmanlanıp...
Temel Hak ve Özgürlükler eksenli bir Demokratik ve Laik Hukuk Devleti ahlâkını hedefleyen topluma empoze edilmek istenmesidir.
Profesör unvanlı bir Üniversite Rektörü’nün “İslamî olarak cumhurbaşkanına itaat etmek farz-ı ayndır. Karşı gelmek de harpten kaçmak mânâsına gelir haramdır” ifadesi:
Din ve mezhep kökenli feodal köylü ahlâkının “padişaha itaat” anlayışını yansıtan sözlerdir.

***

DİREN TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLER AHLÂKI...
DİREN EVRENSEL AHLÂK...
DİREN DEMOKRATİK CUMHURİYET!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları