Emre Kongar
Emre Kongar ekongar@cumhuriyet.com.tr Son Yazısı / Tüm Yazıları

Anlaşmasız IMF reçetesi

23 Haziran 2023 Cuma

Dün Merkez Bankası faiz oranlarını nihayet artırarak yüzde 15’e yükseltti.

Fakat bu oran, Hafize Gaye Erkan’ın eskiden çalıştığı Goldman Sachs’ın yüzde 40 olarak ilan ettiği “beklentinin” altında kaldığı için Türk Lirası değer kaybetmeye devam etti.

Elbette önceden ilan edilen bu yüksek faiz beklentisinin altında kalan dünkü karar sonunda devalüasyon eğiliminin devam etmesi, IMF reçetelerine uygun bir sonuç olarak dikkati çekiyor.

***

Erdoğan/AKP-Bahçeli/MHP iktidarı, ülkeyi tam bir ekonomik ve mali iflasa sürükleyince, IMF ile anlaşma yapmadan, doğrudan doğruya IMF reçetesini uygulamaya soktu.

Bunun için İngiliz ve Katar sermayelerinin güvendiği Mehmet Şimşek Hazine ve Maliye Bakanı, ABD finans çevrelerinin tanıdığı Hafize Gaye Erkan da Merkez Bankası Başkanı yapıldı.

***

IMF reçetesi genellikle şu esasları kapsar:

1) Büyük dış açığın kapatılması için ulusal paranın değeri düşürülmeli, yani devalüasyon yapılmalıdır.

Böylece ithalat azalacak, ihracat artacak ve dış açık düşecektir.

2) Ekonomik ve mali istikrarın sağlanması için enflasyonun hem artış hızı hem de oranı düşürülmelidir.

Bu amaçla, sıkı para politikası uygulanmalı, Merkez Bankası’nın para arzı, bankalara ve iktidar kurumlarına verdiği krediler sınırlanarak, azaltılmalıdır.

3) Bütçe açığının kapatılması için kamu harcamaları azaltılmalı, memur, işçi ücretleri ve maaşları düşürülmelidir.

Böylece hem kamu harcamaları hem de genel talep azaltılır ve enflasyon daha rahat kontrol altına alınabilir.

4) Bütçe açığının kapatılması için kamu harcamalarının sınırlanması ve kısıtlanması yetmez, yeni vergiler konulmalı ve vergi oranları artırılmalıdır.

Yeni vergiler konulurken ve vergi oranları artırılırken, gelir ve servet vergileri yerine, toplumdaki bütün gelir grupları tarafından eşit miktarlarda ödenen, dolayısıyla en adaletsiz olan, tütün, alkol, iletişim, muamele, alım-satım vergileri gibi, dolaylı tüketim vergileri tercih edilmelidir.

Böylece hem gelirler artar  hem genel talep kısıtlanır  hem de yatırım yapacak olan sermaye sınıfı, doğrudan vergilerin artırılması nedeniyle engellenmemiş olur.

5) Ekonominin üzerindeki her türlü devlet müdahalesi, kotalar, sınırlama ve kısıtlamalar kaldırılmalıdır.

Ülke ekonomisi, uluslararası kapitalist piyasa ekonomisi ile tam bir bütünleşme ilişkisi içine sokulmalıdır.

6) Devletin üretime yönelik her türlü ekonomik ve endüstriyel etkinliği özel teşebbüse devredilmelidir.

Böylece ulusal piyasanın tam anlamıyla uluslararası piyasa ile bütünleşmesi kolaylaştırılmalıdır.

7) Ülkedeki mali ve ekonomik hakları ve başta para piyasası olmak üzere, bütün piyasaları düzenleyen hukuk rejimi, hem yerli hem de yabancı sermayeye güven verecek bir nitelikte olmalıdır.

Para piyasası ile mal ve hizmetler piyasaları bu nitelikte değillerse, bu güveni verecek düzenlemeler yapılmalıdır.

***

“IMF’ye borçlarımızı ödedik” diye övünen bu iktidar, yol açtığı ekonomik ve mali iflastan kurtulmak için IMF ile anlaşma yapmamakla birlikte doğrudan onun reçetesine ve bu reçeteyi uygulamak için uluslararası para piyasalarının tanıdığı yöneticilere sığınmış görünüyor:

Ama bu hamlesi başarıya ulaşsa da ulaşamasa da  halkımızın ödeyeceği bedel çok yüksek olacak!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları