Ahlak sorunu

20 Ağustos 2023 Pazar

Değerli ve sevgili okurlarım...

Omzumun kırılması dolayısıyla yazı yazamadığım dönemde, ülkemizin ve dünyanın güncel sorunlarını izlerken, bunların arkasında yatan temel belirleyicilere, yani ana nedenlere daha yakından bakmaya çalıştım.

Elbette dünyamızın ve ülkemizin birinci temel sorunu, doğal kaynakların tükenmesidir.

İkinci olarak gelişmiş ülkeler arasındaki egemenlik rekabeti dünyamızın önemli bir istikrarsızlık kaynağıdır.

Üçüncü büyük sorun kaynağı ise üretim ilişkilerindeki yaygın insan sömürüsüdür.

***

Peki yöneticiler bu sorunlarla nasıl başa çıkmaya çalışmaktadırlar?

Ne yazık ki bu sorunun yanıtı çok olumsuz bir gerçeği ortaya koymaktadır:

Devletleri yöneten politikacılar, büyük askeri ve endüstriyel güçler, bu sorunlarla başa çıkmak için, tüm dünyayı, tüm insanlığı, hatta ülkelerinde yaşayan tüm vatandaşları bile dikkate almıyorlar...

Genellikle sadece kendi iktidarlarının devamını hedefleyen politikalar izliyorlar.

Elbette bu yanlış, Demokratik ülkelerde daha belirsiz, Otoriter ve Totaliter ülkelerde daha belirgin olarak ortaya çıkıyor!

***

Toplumların ahlak düzenleri, esas olarak içinde bulundukları üretim ilişkilerine göre biçimlenir...

Daha doğrusu biçimlenirdi!

Örneğin din-tarım nitelikli feodal toplumlardaki ahlak düzeni feodal ahlaktır.

Kapitalist, kentsel endüstri toplumlarındaki ahlaka, kapitalist, kentsel-endüstriyel ahlak deniyor.

Sovyetler Birliği’nin çöküşünden sonra zayıfladığı öne sürülen sosyalist ahlak ise sadece soyut ve ideolojik olarak değil, somut ve siyasal olarak da, farklı niteliklerle bile olsa, bazı ülkelerin yönetimlerinde ve pek çok parti programlarında varlığını hâlâ sürdürmektedir.

Ama insanları bölerek yönetmek isteyenler, üretim ilişkilerine ek olarak, bütün insanları çapraz kesen din, mezhep, ırk ve milliyet kimliklerini üretmişler ve ahlak anlayışlarını bu kimliklere göre yeniden biçimlendirmeye başlamışlardır.

***

Bu farklı kimliklere göre biçimlenen ahlak anlayışlarına rağmen insanlığın ortak ahlak değerleri de vardır:

Adalet, özgürlük, fırsat eşitliği, dayanışma gibi ilkeler...

Dürüstlük, güvenilirlik, çalışkanlık, vefa, gibi kişisel özellikler...

Bu evrensel ahlak değerlerinin örnekleri olarak düşünülebilir.

***

Demokratik ülkelerdeki ahlak anlayışı, nispeten çoğulcudur:

İktidardan yana olsunlar, olmasınlar, bütün vatandaşları, bütün farklı kimlikleri, eşit kabul eder; en azından böyle kabul ettiğini belirtir...

Evrensel ahlak değerlerine ve meslek ahlaklarına da saygı duyar.

Otoriter ve totaliter ülkelerdeki ahlak anlayışı ise tekçi, tekilcidir:

Sadece iktidardan yana olanları eşit vatandaş olarak görür, iktidardan yana olmayanlara düşman muamelesi yapar...

Ne evrensel ahlak değerlerine ne de meslek ahlaklarına saygı duyar!

***

Günümüz dünyasının ve günümüz Türkiye’sinin en önemli sorunu bence ahlak sorunudur!



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

1 Mayıs 2024 28 Nisan 2024

Günün Köşe Yazıları