Elçin Poyrazlar

Dış politika dümeni

14 Temmuz 2023 Cuma

Ankara’nın Litvanya’nın başkenti Vilnius’ta düzenlenen NATO Zirvesi’nde İsveç’in üyeliğine yeşil ışık yakması bu hafta dünya gündeminin en önemli maddesiydi. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın İsveç’te yaşanan Kuran yakma eylemleri ve terörle mücadele konusunda Stockholm’e yönelik eleştirel dili zirve tarihine kadar devam etti. Hatta Erdoğan’ın NATO Zirvesi’ne gitmeden önce İsveç’in NATO üyeliğini, Türkiye’nin Avrupa Birliği (AB) üyeliğine bağlaması Ankara’nın işi yokuşa sürdüğü yorumlarına neden oldu. 

Türkiye’nin bu yönetim ve bu ihlaller altında üye olamayacağı kanısı AB başkentlerinde ne zamandır kabul edilmiş bir gerçek. AB Komisyonu Erdoğan’ın bu hamlesi karşısında iki sürecin birbirinden bütünüyle bağımsız olduğu açıklamasını yapmak durumunda kaldı. Erdoğan’ın tutumunu çok büyük olasılıkla zirve öncesi ABD Başkanı Joe Biden ile yaptığı konuşma değiştirdi. Erdoğan, İsveç’in NATO üyeliğine karşılık ABD yönetiminin F-16 savaş uçaklarının Ankara’ya satışına onay vermesini istiyordu. Her iki ülke de resmi açıklamalarında bu iki meselenin birbirine bağlı olmadığını ifade etse de kapalı kapılar ardında süren çetin pazarlıklar tam tersini gösteriyordu. Erdoğan Biden’dan F-16 satışına yönelik bir söz almadan elindeki İsveç kozunu harcaması gerçekçi değil. Avrupa ülkelerinin ve ABD’nin son dönemde İsveç diplomasisini hızlandırmış ve Ankara’yı bu konuda ikna etmek için baskıları artırmış olmasına rağmen…

RUSYA POLİTİKASI

Erdoğan’ın dış ilişkilerde prensipler ya da ittifaklardan çok alışverişe dayalı pragmatik yaklaşımı ve ABD’nin Rusya karşıtlığı üstünden kurduğu politika blokajın açılmasını sağladı. 

Burada rol oynayan birkaç faktör daha var. Bunlardan ilki Türk-Rus ilişkilerinde gelinen nokta. Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenkski’nin bu haftaki Türkiye ziyaretinde Ankara’nın arabulucu rolüne soyunmaya hazır olduğunu göstermesi sadece Batı’ya değil aynı zamanda Rusya’ya da mesajdı. Üstelik Erdoğan’ın Ukrayna’nın NATO üyeliğine açık destek vermesi buna temkinli yaklaşan ABD ve Almanya başta olmak üzere Batı kanadının pozisyonundan daha ileri bir adımdı. Zelenski’nin Ankara’nın aracılık ettiği esir anlaşması sonucu Türkiye’de tutulan eski beş komutanını da alarak Ukrayna’ya getirmesi ve bunu Rusya’nın kınaması hangi safta konumlanmak istendiğinin açık işareti oldu. 

BAĞIMSIZLIK ŞARTI

Haziran ayında paralı asker grubu Wagner’in Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve ordu komutanlarına karşı isyan başlatması Putin’in gücü ve kalıcılığı hakkında soru işaretleri yaratmıştı. Putin, Wagner Grubu’nun darbe girişiminin ardından daha zayıf bir lider olarak görülüyor. Seçimlerin ardından yeni bir ekonomik model ve dış politika iddiasında olan Türk hükümetiyle ilgili bu haftaki analizler yüzünü yeniden Batı’ya çevirdiği yönündeydi. Putin’in ısrarla altını çizdiği Türkiye’nin bağımsız dış politikası” ancak ülkenin ekonomik anlamda bütünüyle bağımsız gücünü kazandığında gerçekleşebilir. O güne kadar Türkiye’nin pek de dışına çıkamayacağı patika bellidir. 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları