Duvar Yazıları

Yazana değil, söyleyene kızın

07 Kasım 2015 Cumartesi

Malum Cem Küçük televizyonda bastıra bastıra “Milliyet gazetesi 30 bine düştü. Yani beyaz Türklerin gözünde bir değeri kalmadı” dedi.

Biz de duvara yazdık. Yazarken de, Milliyet’in gerçek tirajının raporlarda 144 bin gözüktüğünü de hatırlattık.

Ancak Milliyet yöneticileri, Cem Küçük’e değil, bize kızmışlar.

Milliyet Gazetesi Kurumsal İletişim Başkanlığı’ndan bir cevap geldi ki, inanılmaz.

İşin kolayına kaçıp, Cumhuriyet’i karalama yoluna gitmişler.

Bu gazetenin, 91 yıldır Türkiye Cumhuriyeti’ni savunduğunu unutarak, günümüzün en kolay işini yaparak “Paralelci” suçlamalarında bulunmuşlar.

Ancak medyada evrensel bir etik kural vardır.

Sizi kızdıran sözü yazana değil, söyleyene cevap vermelisiniz. Yazana kızmak, basın özgürlüğü ile bağdaşmaz.

Keşke Milliyet Gazetesi Kurumsal İletişim Başkanlığı bu açıklamayı Star gazetesi yazarı Cem Küçük’e gönderebilseydi.

‘Seküler yandaşlık’ haberi

Bir magazin gazetesi dün yazmış:

“Seçim sonrası eğlence hayatı: Rezervasyon iki kat arttı. Tek parti iktidarı ve istikrar, ekonominin yanı sıra eğlence hayatını da etkiledi. İstanbul’un ünlü mekânlarının işletmecileri, müşteri sayılarının iki kat arttığını söylüyorlar.”

Haberde Yıldız Tilbe’nin fotoğrafı da var.

Diyorlar ki, AKP tek başına seçimi kazanınca, vatandaş kendini eğlenceye vurmuş, Yıldız Tilbe’yi izlemeye gidecekler yüzde 30 artmış. Yıldız Tilbe, içkili yerde çıkıyor, onu da hatırlatalım.

Daha ilginci, gazeteci Ceren Kenar, bu kupürü “Seküler yandaşlık” diye Twitter’da yayımladı.

Ceren Kenar kim mi? Onu da yazalım.

MHP’li Sinan Oğan’la bir TV programında tartışırken, “Henüz Göbels’le tanışmadım” demişti.

Sarraf niye davalardan cayıyor?

İşadamı Rıza Sarraf’ın otomobiline tekme attıkları ve kendisini tehdit ettikleri iddia edilen ve haklarında 5 yıl hapis istenen 3 kardeşin yargılaması beraatle bitti.

Çünkü son duruşmada Sarraf’ın avukatı, “Müvekkilim panikle şikâyetçi oldu. Kendisini hedef alan bir olay olmadığını anlayınca da şikâyetinden vazgeçti” dedi.

Rıza Sarraf daha önce de, Devlet Bahçeli ve Ahmet Hakan hakkındaki davalarından vazgeçmişti.

Sarraf’ın, bu davalardan “Mahkemede kendisi ile ilgili konular açığa dökülür” korkusuyla vazgeçtiği iddia ediliyor.

Ah bu valilerimiz

Balıkesir Valisi Mustafa Yaman, Ankara’dan bir daire satın alır, toprak kayar, hasar oluşur.

Aradan zaman geçer, evi sigortalatır, sonra da sigortaya başvurup, önceki hasar nedeniyle 500 bin TL ister sigortadan.

Ancak sigortacılar cin gibi olduğu için toprak kaymasının önceden yaşandığını anlarlar. Talep reddedilir.

Ve Vali de dillere düşer tabii. Gazetelere konu... Şimdi çıkıp, her şeyi doğruluyor, “Konu kapandı gitti, niye bu kadar büyütülüyor anlamadım” diyor.

Dün de Edirne Valisi Dursun Ali Şahin işi gücü bırakmış, alayı valayla “Yalak” açıyor, “Yalak olan bu sulaklar hayvanlar için çok önemli” diyor.

Valilerimiz mi konuşulacak şeyler yapıyorlar, biz mi çok abartıyoruz.

Yorumu okurlarımız yapsın.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Gargaraya getirmek 28 Haziran 2016

Günün Köşe Yazıları