Sağ olsun Cumhurbaşkanımız Sayın Erdoğan dün yurt genelinde aşure dağıttırdı.

Üzerinde Cumhurbaşkanlığı forsu olan aşureler, kazan kazan halka ulaştırıldı.

Bu arada, Cumhurbaşkanlığı Özel Kalem Müdürü Dr. Hasan Doğan yandaki fotoğrafı Twitter’dan paylaştı.

Cumhurbaşkanı’nı kendi eliyle muhtarlara aşure ikram ederken gösteren fotoğraf sosyal medyada bir hayli beğeni topladı.

Ancak fotoğrafta bir tuhaflık dikkatimizi çekti.

Cumhurbaşkanı, aşureyi bir bal kabağının içinden servis ederken görülüyor.

Bunda ne var, demeyin.

Balkabağı Hıristiyanların Halloween diye 31 Ekim’de kutladıkları Cadılar Bayramı’nın simgesi. Ve Halloween Day’e de sadece 4 gün kaldı. Yani şu anda “Halloween” haftasındayız.

Peki, “Halloween Günü” ne demek? Bu bir Hıristiyan geleneği. Halloween Günü’nde bütün Hıristiyan şehitleri ve azizleri anılıyor.

İşte bu olmadı.

Yandaş gazetecilerin “halife” ilan etmeye hazırlandığı, tüm Müslümanların lideri olma hayalleri olan Cumhurbaşkanımızın balkabağı ile, Halloween Günü ile ne ilgisi olabilir?

Yoksa sarayda, Hıristiyanların gizli bir casusu var da haberimiz mi yok!

İşe “Opus Dei” karıştı da bilgimiz mi yok! Saray’daki Hıristiyan sızıntının MİT farkında mı?

Karar’dan son haberler

Mustafa Halif’in dünkü köşesi, medyada heyecan yarattı.

Bu kadar işsiz gazetecinin olduğu bir sektörde yeni gazete haberi her zaman merak konusudur elbet…

Yazı çıktıktan sonra yeni bilgiler de gelmeye başladı:

Adı “Karar” olacak gazete, bugünden yarına çıkabilecek gibi görünmüyor; hâlâ finansman sorunu çözülmemiş, patron arayışındalarmış.

Ayrıca gazetenin Abdullah Gül’le bağlantılı bir yeni siyasi oluşumla ilişkilendirilmemesine özel gayret sarf ediliyor.

Gazeteyi hazırlayanlar, “Tamamen bağımsız” bir çizgide olacağını söylüyorlar.

Görünen o ki seçim, sadece siyasette değil, medyada da yeni oluşumları hazırlayacak.

Özel Kalem Müdürü kendini Kabine Şefi ilan etmiş bile

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Cumhurbaşkanı’nın özel kalem müdürü olarak görev yapan Dr. Hasan Doğan, Twitter’da kendini şöyle anlatıyor:

“Cumhurbaşkanlığı Özel kalem Müdürü, İlahiyatçı/Hukukçu/ Ankaralı, evli ve 1 çocuk babası / Chief of Cabinet To The President.”

Türkçe açıklamaları iyi de ingilizcesi alışık olmadığımız bir tanım.

Mesela Beyaz Saray’da, Beyaz Saray Genel Sekreteri var. Bizde de Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri vardı bugüne kadar.

Ama bu sözcükler arasına “Kabine” girmiş durumda. Biz Türkçede “Kabine”yi Bakanlar Kurulu anlamında da kullanıyoruz.

Oysa Beyefendi, sadece Özel Kalem Müdürü.

Bunun bir açıklaması var mı acaba?

Çelebi: Haksız kazanç yok

Abdi İpekçi’nin öldürülmesi ve Papa suikastına adı karışan eski ülkücü Musa Serdar Çelebi’nin, Almanya’da seçmenleri sandığa taşıma işini aldığını yazmıştık bu köşede.

Uluslararası Kalkınma ve İşbirliği Derneği Başkanı Musa Serdar Çelebi, bir açıklama gönderip, “Hiç kimse Musa Serdar Çelebi’yi haksız kazanç elde etmekle suçlayamaz. 13 yıllık AK Parti iktidarında, ne de öncesinde TC’nin herhangi bir kurumundan ya da herhangi bir siyasi kuruluştan tek bir iş ya da ihale almış değilim” dedi.

Beyan esastır. Bu yüzden Musa Bey böyle diyorsa, böyledir.

Ancak Almanya’daki Türk gazeteciler, Musa Bey’e şu iki soruyu sormamızı istediler:

1- 7 Haziran seçiminde oğlunuz Mehmet’le seçmen organizasyonu işini aldınız mı?

2- Oğlunuz Mehmet, Türk gazetecilere “Biz AKP’yi destekliyoruz” dedi mi? MHP’den desteğinizi çektiniz mi?

Musa Bey’in cevaplarını da yayımlayacağız.