Dikmen Gürün

Ümit Denizer’e geç kalmış bir veda...

18 Şubat 2025 Salı

Anadolu Çocuk Oyunları Kolu AÇOK’un kurucularından olan Ümit Denizer’i Şubat 2025’in ilk günlerinde kaybettik. 

1973 yılında Muhsin Ertuğrul ve Haldun Taner’in yönlendirmeleriyle Turgut Denizer, Ümit Denizer ve daha sonra İstanbul Devlet Tiyatrosu’nda çalışmaya başlayan Cemal Ünlü tarafından kurulur AÇOK. Halkevlerinde tiyatro yapan gençler tarafından da desteklenen topluluğun ilk oyunu Ümit Denizer’in Oscar Wilde’ın “Genç Kral” öyküsünden esinlenerek yazdığı ve Turgut Denizer’in yönettiği “Mutluluklar Ülkesi”dir. Çocuk oyunudur bu ama her yaştan seyircisi oluşuverir. Muhsin Ertuğrul da tabii ki seyirciler arasındadır. “Mor Gezegen”, “Ferhat ile Şirin”, Şehir Tiyatrosu için yaptıkları “Keloğlan”ı, kukla oyunu “Leke, Çizgi, Benek, Renk” izler... Bu arada, “Keloğlan”ın başarısı yurtdışına kadar uzanır. 1975 yılında Hamburg’da düzenlenen Çocuk Oyunları Festivali’ne davet edilir. “Keloğlan” ve Almanya’yı Fransa, İsviçre turneleri takip edecektir... Daha pek çok oyun AÇOK dağarcığında yerlerini alacaktır... 

Ve bu arada, nasıl unuturuz 1992 yılında İKSV 4. Uluslararası İstanbul Tiyatro Festivali’nde AÇOK’un “Perdeci”sini? Muhsin Ertuğrul’un 100’üncü doğum yıldönümü vesilesiyle onun hayat hikâyesini nasıl bir coşkuyla oyunlaştırdıklarını ve Ortaköy’den hareket ederek İstinye’ye kadar uzanan Boğaziçi vapuruyla yapılan bu yolculukta Turgut ve Ümit Denizer’in çalışmalarını? Sadece AÇOK oyuncuları değil, Tiyazro Oyuncuları, Sarıyer Halk Eğitim Merkezi Oyuncuları, Sarıyer Belediye Tiyatrosu Oyuncuları da çocuklar ve de yetişkinler için yapılan bu değerli çalışmada rol alırlar. 

ÇOCUK TİYATROSUNDA EĞİTİM

1979 yılında “Oyun” dergisinde kendisiyle yapılan bir söyleşide temel amaçlarının geleceğin seyircisini yetiştirmek olduğunu belirten Ümit Denizer, “çalışkan, insansever, devrimci bir seyirci oluşturmaya uğraşıyoruz” diyecektir. Söylediklerini okudukça Denizer’in, bugünkü eğitim sistemimizi düşünüyorum. Yine geriye gidiyorum. Bellek tazeliyorum. 2010 yılında Tiyatro Eleştirmenler Birliği tarafından yayımlanan TEB Dergi’de çocuk tiyatrosunun eğitimdeki yeri üstüne dururken neler söylediğine bakıyorum sanatçının: “Tiyatroyla eğitim demek çocukların düşünmesini sağlamak demektir. Tiyatro çocuklara, evrende yalnız olmadıklarını söyler. Yaşama sevinci verir. Hayat kurdurur ve hayallerinin peşine düşmelerini öğütler. Bizim ‘terbiye’den anladığımız budur.” 

Turgut Denizer de yine aynı dergide “Çocuk Tiyatrosuyla İçe ve Dışa Dönük Eğitim” başlığı altında şu önemli saptamayı yapmış: “Çocuklara yönelik tiyatro, kendine özgü yaşam dinamiği doğrultusunda sürekli değişime açık bir türdür. Her gösteri emekçileri için yeni bulgular ortaya çıkaran bir laboratuvar niteliği taşır ve tiyatro her gösteride bu bulguların denenip hayata geçirilmesine olanak tanır.” 

VE ‘ADALET SİZSİNİZ…’

Elbette ki daha söylenecek çok söz var AÇOK’un çalışmalarıyla, Ümit ve Turgut Denizer’in bu alanda yaptıklarıyla ilgili. Ama şu noktada son sözü Ümit Denizer’in yazıp yönettiği; 2012 yılında Cevdet Kudret Edebiyat Ödülü’nü tiyatro dalında almış olan ve yazarı tarafından bir “hukuk felsefesi üçlemesi” olarak tanımlanan “Adalet Sizsiniz”e bırakmak istedim. Denizer, bu oyunla ilgili olarak ülkemizde tanığı olduğumuz son gelişmelerle adalet kavramını farklı bir bakış açısıyla sahneye taşıdığını belirtiyor. Demokrasi, insan hakları yolunda bağımsız ve tarafsız yargının bu ülkede ne denli gerekli olduğu gerçeğini savunuyor. Adaletsiz yargının mahkûm ettiği üç dava üzerinden yol alıyor: Sokrates, Galileo, Sacco ve Vanzetti... Ümit Denizer, Rutkay Aziz, Taner Barlas ve Metin Deniz’i buluşturan bu güçlü çalışmayla bir kez daha selam ediyorum Ümit Denizer’e.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları