AKP’de iktidar el değiştirdikten, RTE adındaki zorbadan hükümeti devralan AD döneminde Başbakan Yardımcılığı’ndan, üstelik çözüm sürecinin her adımının kurucusu görevinden alınıp parti sözcülüğüne getirilerek tenzili rütbe yaşayan Beşir Atalay..
….. “bugünün fakiri pek imkân yakalıyor” buyurdular.
Eh, el yardımı kapalı güçlerle devleti idare ederek yaşayan partisinde ülke gerçeklerinden bihaber olduğu bu söylemi ile anlaşılan Atalay…. durmadan karaladıkları, ellerinden gelse halkın gönlünden de kafasından da silecekleri Mustafa Kemal Atatürk’ün çağdaş Cumhuriyeti kurumlarıyla kurarken dün gazetelerde tam sayfada yer alan, yalnız öğretmenlere değil hükümetlere de söylediği “Cumhuriyet sizden fikri hür, vicanı hür, irfanı hür nesiller ister” sözünü acaba okudu mu, bilemeyiz ama…
…başka bir soru ortada: 12 yıllık AKP hükümetlerinde yer alan Atalay ve onun yoldaşları dün acaba Atatürk’ün bu tarihsel değerdeki sözünü “Cumuriyet bizden fikri, vicdanı, irfanı hür olmayan AKP’li nesiller ister” diye mi yorumladılar acaba?

***

Güçlü bir olasılık.
Zira Atalay, bu sözü ile eski ve yeni patronlarının inanışlarını, öngörülerini özetlemiş oluyor.
Atalay partisinin görüşlerini özetler ve bugünün fakiri artık pek çok imkân yakalıyor derken, 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde milyonlarca öğretmenin yaşam koşullarını gözünün önüne getirmiyor galiba!
Bu sözü de ne kadar doğrudur o da tartışmalı ya; fakire pek çok alanda imkân yarattıklarıyla övünürken…
….Cumhuriyete vicdanı, fikri, irfanı hür nesiller yetiştirmekle görevli öğretmeni fakirlik sınıfına sürüklediklerini kuşku yok anımsamıyor bile..
Sıra sıra ihmaller yüzünden öğretmen, almakta olduğu maaşla oğlunu, kızını, irfanı ve fikri hür yetiştiremenin vicdani ıstırabı ile yaşıyor.
Dün bazı manşetlerde ne yazıyordu biliyor musun AKP sözcüsü Bay Atalay? “Çocuklarımızı eğitmek için her türlü fedakârlığı yapan öğretmenlerin yüzde 68’i ‘kendi çocuğumun ihtiyaçlarını karşılayamıyorum” diyor”.
Üstelik mayıs ayındaki araştırmalardan çıkan verilere göre bu ülkede, AKP’nin güllük gülistanlık yaptığını iddia ettiği bu ülkede 4 kişilik bir ailenin yoksulluk sınırı 3 bin 770 lira.
Üstüne üstlük ME Bakanlığı’nın açıkladığına göre, bir başöğretmenin maaşı 2014’te 2.786 lira… bu rakamlar uzman öğretmenlerde 2.496 liraya kadar iniyor.

***

Ama yüzsüzlük, gerçekleri görmezlik bu iktidarın kafasına o denli işlemiş ki… şimdi çıkar bir hükümet adamı ya da seçim yaklaşıyor ya Cumhurun başkanı değil… Cumhurun birinci başbakanı ile ikinci başbakanı TV’lere günlerce…
“Bizzz…Fakire pek çok imkân yarattık. Siz siz olun açıklanan rakamlara kanarak örneğin öğretmenleri fakirlik sınırında yaşamaya posta ettik diyenlere kulak asmayın. Hepsi yalan. Muhalefetin iktidarı karalama çabaması…” derler mi? Derler!
Ve de yine ana muhalefeti iktidar seçeneği göremedikleri gerekçesine sığınarak çoğunluğun AKP’ye oy vermesi olası mıdır? Evet!

***

Seçim geliyor ya şimdi hükümet, yerine getirmeyeceği vaatlerinden bir parmağın ucu kadar bal çalıyor örneğin Alevilerin, örneğin Tunceli’yi Dersim’e çevirmesini bekleyenlerin ağzına.
Tunceli’ye giden Başbakan AD’nin Alevilere vaatlerini yerine getireceğini içeren açıklamalar yapması bekleniyordu ama Aleviler yine sayısını bilemediğim düş kırıklıklarından birini bir kez daha yaşadılar.
Tuncelilere de üniversitenin adı Munzur, eski bir binanın müze olacağını açıkladı.
Bundan böyle bu devlette Alevilere uygulanan eşitsizliği ortadan kaldıracaklarmış. Öyle diyor.
Yahu bu söylem, Sünni-Alevi eşitsizliğinin itirafı, kanıtı değil mi?

***

Kürtlerle Aleviler, AD’nin Tunceli’deki müjdelerinin arkasının geleceğine inanırlar mı?
İnanmazlar, inanmayacaklar elbette.
Zira iktidar partisi; hele şu seçim geçsin... Bölge halkı Kürtler, Alevi toplumu… AKP’ye bastırın oyları…O beklentileriniz sonra sonra, diyor!..
Buyurun rafta AKP’den bol miktarda yalancı dolmaya.
Yerseniz tabii!