Cüneyt Arcayürek

Hesap Verme Günü Gelince…

22 Ocak 2014 Çarşamba

Hukuk devleti olduğunu iddia eden bir devlette, yargının her gün güvenilmeyen bir erk olduğunun tartışıldığı bir başka ülke var mıdır acaba?..
Bu ülkenin Başbakan’ı bile TV’lerde, yargının dışardan kurgulanan içerideki taşeronları aracılığıyla hareket ettiğini açıklayabiliyor.
Bu, Başbakan’ın bile yargıya güvenmediği anlamına geliyor.
Bu ülkenin vatandaşları güvenilirliği tartışılan yargıya nasıl güvenecekler?
Ergenekon, Balyoz kararları pek çok çevrede çöpe atıldı.
Başbakan RTE de bu davalarda sahte deliller üretilerek yüzlerce masum insanın haksız, mesnetsiz yere içeride yatmakta olduğunu söylüyor.
Avrupa Birliği ile görüşmeler yapmak üzere Brüksel’e hareketinden önce yargının içine düştüğü açmazı bir kez daha itiraf etti.
Dikkat! Bu itirafı herhangi birinden duymuyoruz.
Türkiye Cumhuriyeti’nin Başbakan’ı söylüyor.

***

Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım’ın hapis cezasını Yargıtay’ın onamasını “yargıdaki paralel yapının ince hesaplarına” bağladı.
FB Başkanı da Başbakan’la aynı kanıda.
Fakat aralarındaki fark; “ince hesapların” kaynağının adını Başbakan söyleyemiyor; ama Aziz Yıldırım Cannes’da The Wall Street Journal’e açıklıyor:
Ergenekon ve Balyoz davalarında olduğu gibi şike davası da aynı kumpasın işi. Gülen cemaatinin işi.”
Yıldırım yargıdan umudunu o denli kesmiş ki, yeniden yargılanmayı beklemiyor bile...

***

Bir zamanlar Türkiye’de hâkimler var diye övünürdük.
12 yıl sonra varılan noktada ne yazık ki artık yargıya inanç ve güven giderek değer yitiriyor...
Üstelik halk indinde.
Ülkenin Genelkurmay Başkanı’nı terör örgütü kurmakla suçlayarak müebbet hapisle cezalandıran yargıya, isterse bu kararı iktidarın yaratığı özel mahkemeler vermiş olsun; adaletin yok sayıldığı konumuna gelen bir ülkede mahkemeleri, yargıçları değiştirilerek kimi davalar yeniden görülmeye başlansa bile yargıya yeniden güven sağlanması zor, çok zor!..
Yüzlerce masum insanın içeride boş iddialarla yatırılmasını, dışarıda tedavisine izin verilmediği için ölenlerin ıstırabını nasıl dindireceğiz, çekilen onca ıstırabı toplum belleğinden çıkarıp unutturabilecek miyiz?
Cumhuriyet kurulduğundan beri tarihinde olmadık biçimde yargının böylesine tartışıldığı, kararlarının adaletten, hukuktan böylesi uzak olduğunun yadsınmadığı bir dönem yaşanmadı...
Hiçbir hükümet, sanıkların haklarındaki iddiaları çürüten kanıtlara bugünkü hükümet gibi kayıtsız kalmadı...
Ne zamanki yolsuzluk ve rüşvet olaylarının hükümete bulaştığını açığa çıkaran operasyon başladı; o zaman bu hükümet, birden yargının da, paralel devlet dediği Gülen cemaatinin etkisi altında kaldığını söylemeye ve bu doğrultuda harekete geçmeye başladı.
Her günün bir sabahı olduğu gibi yargıyı, bu denli güvenilmez temel bir erk durumuna düşüren RTE’nin de ahiretten önce bu dünyada yargılanacağı bir günün mutlaka geleceği unutulmamalı!

***

Bu iktidar, yalnız bağımsızlığını dolaba kaldırdığı yargı nedeniyle yargılanmayacak elbette!
İç siyasette uyguladığı kararların hangi amaçlara koşut olduğunu, yasadışı pek çok işlemin hangi partisel ya da kişisel hesaplar uğruna uyguladığını içeren dosyalar gün ışığına çıkacak bir gün.
Dış politikada devleti küçük düşüren, olumsuz sonuçlar veren kararları, siyaset gereğidir diye yargı dışında kalabilir amma lakin şu Suriye politikalarındaki kimi uygulamalarının üzeri hükümet polikasıdır diye örtülebilir mi?
Üç ayda Esad’ı iktidardan indireceğini iddia ettiği Suriye politikası iflas etti.
Üç ay değil üç yıl sonrasını göremeyen politikaları Suriye’de mezhep kavgalarına uzanan, El Kaide gibi örgütlerin giderek kuvvet kazandığı bir iç savaşı öngörmedi. Suriye’deki iç savaşa taraf tutarak katkı sağlıyor...
... Ve ilgili yasanın izin verdiklerine sığınarak, MİT’i Suriye’ye silah ihraç eden devlet kurumuna dönüştürüyor.

***

Reyhanlı’da patlayan bombanın öldürdüğü insanların...
Uludere’de katledilen 34 vatandaşın hesabını bile veremiyor.
Daha niceleri var yazılıp, söylenen ama şu sıra unutulan...
Bu olayların hesabının nasıl sorulacağı belli de, zamanı belli değil!
Umut bu ya; belki yarından da yakın!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları