Cüneyt Arcayürek

Gözde Gerekçemiz: Rehineler!

14 Eylül 2014 Pazar

Dışişleri Bakanı John Kerry Ankara’daki temaslarından sonra aslında ajandasında yazılı destek koşullarını elde edemedi.
İlk haberlere göre ancak üç başlıkta uzlaşılmış.
Türkiye insani yardım, lojistik destek ve istihbarat paylaşımı sağlayacakmış.
Şayet IŞİD belası en çok sınırdaş olduğu Türkiye’yi tehdit etmese, Türkiye için, örneğin Almanya, İngiltere gibi ülkelerin peşmergeye silah yardımı gibi kararları elbette uygun ve yeterli görülebilirdi.
Ama ABD için IŞİD’in yanı başındaki Türkiye, konumu nedeniyle aynı sınıfta yer almıyor.
Öyle olsaydı, tabii çekirdek koalisyona giren Batı ve Arap ülkelerinin kabul ettiği askeri operasyon dahil hiçbir operasyonel harekete katılmayacağını Amerika sineye çekebilirdi.
Ne ki Türkiye operasyona hayır derken fazla önemsenmeyen üç konuda destek vermesini bile John Kerry; “Türkiye’nin bir şekilde devrede olması kazanç” diyerek buradan ayrıldı.

***

Fakat Ankara’nın ABD’nin koşullarına direnmesindeki temel neden: Artık ABD’nin de kabul etmek zorunda kaldığı, IŞİD’in elinde aylardır rehin olarak tutulan, Musul’daki 49 konsolosluk çalışanı.
Bu konuda tam bir kısır döngü oluştu.
IŞİD baştan beri Türkiye’yi tehdit ediyor.
Türkiye’de çekirdek koalisyon söz konusu olduğundan ve ABD’nin Ankara’yı bugünkünden daha ağır destek koşullarını kabule zorladığından beri bu koşulları rehineleri gerekçe göstererek reddedebiliyor. Fakatt...

***

Şu sıra gereği olmadığı için olacak, hiçbir çevre, hatta muhalefet; konsolosluk çalışanlarını terör örgütünün elinden neden alamadığımızı sorgulamıyor.
Giden hükümette Dışişleri Bakanı olan AD bu beceriksizliğin nedenlerini kuşku yok binbir dereden su getirerek anlatabilir.
Lakin henüz IŞİD’e karşı uluslararası birliktelik ortaya çıkmadığı aylarda, AD ve RTE hükümeti, ha bugün ha olmadı Şeker Bayramı’nda rehinelerin ülkeye döneceklerini müjdeleyip durdular.
IŞİD’in varsa öne sürdüğü koşullar gizlendiği gibi, sonradan sızan ve yalanlanmayan haberlere göre giden hükümet, rehineleri kurtarmak için din adamlarını görevlendirdi.

***

Daha önemli kimi konuları içeren sorular şimdilik gündemde değil.
Örneğin RTE hükümeti, rehine sorunuyla doğrudan uğraşan zamanın Dışişleri Bakanı, şimdiki Başbakan, giderek büyüyen IŞİD tehlikesine karşın, Musul Başkonsolosluğu’nun kapatılması talimatını niçin vermedi, çalışanları Türkiye’ye neden getirmedi?
Kürt Bölgesi Başbakanı Neçirvan Barzani; kısa süre önce yaklaşan IŞİD tehlikesini göstererek Musul Başkonsolosluğu’na, binayı derhal tahliye etmelerini ve bu konuda gerekli yardımı yapmaya hazır olduklarını bildirdiğini; ne çare konsolosluğun önerilerini reddettiğini açıkladı.
Zamanın Dışişleri Bakanı ile hükümetinin, IŞİD tehlikesini göremediği iddia edilemez elbette. Acaba neden konsolosluğu kapatmaya bir türlü karar veremediler?
IŞİD’le Irak’ın önemli bölümüne egemen olmadan, Suriye’de Esad’a karşı silahlı mücadele yapan bir güç olarak, yardım da ettikleri söylenen IŞİD’in konsolosluğumuza dokunamayacağını mı hesap ettiler ya da başka nedenler mi gereken kararları almalarını önledi?

***

Ama bazı gerçekler yavaş yavaş ortaya çıkıyor. İşte örnek:
RTE hükümeti Suriye’de Esad’la kim çarpışıyorsa kimliğine bakmadan her türlü yardımı yaptı. Bu gizlenen gerçeği Türkiye’de görevi temmuzda sona eren ABD Büyükelçisi Ricciardone yaptığı açıklamada, “Türk hükümeti bizim terörist saydığımız El Kaide bağlantılı El Nusra gibi gruplarla çalıştı” diye doğruladı.
IŞİD de ABD’nin terörist saydığı gruplar arasında.
AD hükümeti de kimi gerçeklerin kamuoyuna yansımasını istemiyor.
Batılı, Doğulu ülkelerden IŞİD’le birlikte çarpışmaya gidenlerin sayıları ülke ülke yazılıyor da, bir ara Türkiye’den de 400 kişinin örgüte katıldığı açıklandı. Arkası gelmedi.
Katılımları kışkırtmamak isteyebilirsin; fakat Newsweek dergisinin, Dilovası ilçesinden Suriye’ye içinde 19 kişinin bulunduğu 2 minibüs kalktığını içeren haberini ve bundan sonraki benzeri haberleri nasıl önleyeceksin?
Dünya medyası ve hükümetleri, bizde olduğu gibi gerçekleri görmemek ve halkına göstermemek için başını kuma sokan devekuşu değil ki…



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları