Cüneyt Arcayürek

Din Adamı mı Yoksa?

28 Mart 2013 Perşembe

Yıllardır sürdürdükleri laiklik, milliyetçilik, vatanseverlik gibi duyarlı konularda izledikleri aykırı

\n

politikalar yetmedi.

\n

Şimdi de hükümetin emrinde olduğu izlenimini, hemen her hareketiyle kanıtlamaya çalışan Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez sahneye çıktı.

\n

Ağzından çıkanı kulağı işitmeyen, mantığı RTEnin İslami amaçlarına koşullandırılmış izlenimi veren Diyanet İşleri Başkanı...

\n

...laikliği ve laik devlet kavramını layıkıyla sindiren İzmirde; benim gibi İzmiri, halkını seven insanlarda derin tepkiyle karşılanan açıklamalar yaptı.

\n

Bu açıklamaları, Başbakanlıktaki patronunun alkışlayacağına zerre kadar kuşku yok...

\n

Son açıklamasında, soyadı Görmez ama İzmiri ve halkını suçlayıcı üslupla gerçekleri görmezden gelen Mehmet Bey şöyle buyuruyor:

\n

İzmirin farklı dindarlığı var, bu dindarlığın irfan geleneğine ihtiyacı var; öyle olduğu için irfan geleneğinden geçmiş birinin İzmire müftü olarak atanması tesadüf değil.

\n

Ya öyle mi? Bir ilin dindarlığını ölçüp gelen Diyanet İşleri Başkanı, o zaman Başbakanı RTEnin kaç ayar Müslüman olduğunu biliyor olmalı!

\n

Başındaki sarık onun katıksız Müslüman olduğunun kanıtı mı?

\n

Ne çare, Diyanet İşleri Başkanı; laikliği hacamat etmekle görevlendirilen ve bu nedenle İslamı, hedeflerine ulaşmakta siyasal bir araç olarak kullanan RTEye hizmet uğruna, bir din adamına yakışmayan bu acayip, yersiz, anlamsız irdelemeleri yapıyor.

\n

***

\n

Ha patronu RTE gibi Gâvur İzmirdemiş..

\n

Ha İzmirin farklı dindarlığının irfan geleneğine ihtiyacı olduğunu söyleyerek İzmirin dinden uzaklaştığını içeren bir üslup kullanmış...

\n

Ha Ali ha Veli! Ha RTE ha Mehmet Görmez! Fark etmez!

\n

Mehmet Görmezi herhalde inandığı Allah söyletti!

\n

İzmire RTE gâvur kent diyor. Diyanet İşleri Başkanı da üstünü örttüğü son açıklamasıyla aynı doğrultuda görev yaptığını açıklamış oluyor...

\n

Cumhuriyet tarihinin hiçbir döneminde Diyanet İşleri başkanları siyasal yönden tartışma konusu olmadı.

\n

Ama Mehmet Görmez dinci AKP iktidarına yâr ve yaren olmak için İzmiri farklı dindar bir kent ilan ettiği yetmiyormuş gibi; halkını irfani yoldan dindarlığa dönüştüreceğini ilan etti.

\n

Belediye Başkanı ve çalışanlarını uyduruk gerekçelerle içeri alarak CHPye oy veren İzmiri korkutmak, cezalandırmak istediler.

\n

Para dağıttılar. Koltukları satışa çıkardılar.

\n

Ama bir türlü İzmiri AKP yörüngesinde yalaka yandaş bir kente dönüştüremediler.

\n

Neden? Zira İzmir:

\n

Çağdaş yaşama, laikliğe, Cumhuriyet ilkelerine, bu topraklarda yaşayanların Türk milleti diye anılmasına, Atatürke ve devrimlerine yürekten inanan, AKP gibi ulusal değerlere aykırı olanlara oy ve yüz vermeyen; bilinen o ki, vermeyecek de olan bir demokrasi kalesi!

\n

***

\n

Haber kaynakları, Batmanda Atatürk Anıtındaki Ne mutlu Türküm diyenesözünün sökülüp atılmasını tartışıyor.

\n

AKP Türkiyesini simgeleyen bu olayın ilgi çeken tarafı, bu ülkede devlet ve belediyelerin ne hale dönüştüğünü kanıtlıyor.

\n

Vali Yılmaz Aslanın bir avuç büyüklüğündeki Batmanda olaydan haberi yok!”...

\n

Belediye başkanlığı Biz yapmadıkdiyor.

\n

Ama gün gelecek; RTEnin tersyüz ettiği Türkiyede, demokrasinin, çağdaşlığın asıl sahipleri yönetime geçecek ve Batmandaki Atatürkün heykelinden sökülen Ne mutlu Türküm diyenediyen sözü, eski yerine konulacak!

\n

***

\n

RTE ile Devlet Bahçeli arasında bir başka tartışma da gündemde.

\n

Bahçelinin Bursadaki mitingde, Öl de ölelim, vur de vuralımdiye seslenenlere,

\n

Onun da zamanı gelecekdiyen, ne ki bu sözün halkı kışkırtmaya yönelik olduğunu söyleyen Başbakanı son grupta Sözlerimin arkasındayım. Zamanı gelince göreceksinizdiye yanıtlaması günlerdir medyada yer alıyor da...

\n

Bahçelinin neyi amaçladığı, üstelik özenle vur demek için hangi zamanı kastettiği tartışılmıyor. Yorumlanmıyor.

\n

MHPnin siyasal-ekonomik-sosyal görüşleriyle görüşlerimiz örtüşmüyor ama; Bahçelinin sözleri, üzerinde durulacak önemli bir açıklama.

\n

Zira Bahçeli konuşmalarında ısrarla; AKP iktidarının izlediği politikaların ülkeyi böleceğini ve çözüm sürecinin bölünmeye hızla hizmet edeceğini ve bu gidişe karşı çıktıklarını, çıkacaklarını söylüyor. Bu açıklamalardan yola çıkarak şu soruya yanıt arayabiliriz:

\n

Vur de vuralım, öl de ölelimsloganı; gündemden eksik olmayan olası bölünmenin artık gerçekleşeceğinin kesinleştiği olası bir aşamada uygulamaya geçecek direnme hareketini özetleyen bir slogan olmasın!

\n


Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları