Yazarlar Günün Köşe Yazıları Spor Konuk Yaşam Tüm Yazarlar
Din Adamı mı Yoksa?
Yıllardır sürdürdükleri laiklik, milliyetçilik, vatanseverlik gibi duyarlı konularda izledikleri aykırı
\npolitikalar yetmedi.
\nŞimdi de hükümetin emrinde olduğu izlenimini, hemen her hareketiyle kanıtlamaya çalışan Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez sahneye çıktı.
\nAğzından çıkanı kulağı işitmeyen, mantığı RTE’nin İslami amaçlarına koşullandırılmış izlenimi veren Diyanet İşleri Başkanı...
\n...laikliği ve laik devlet kavramını layıkıyla sindiren İzmir’de; benim gibi İzmir’i, halkını seven insanlarda derin tepkiyle karşılanan açıklamalar yaptı.
\nBu açıklamaları, Başbakanlık’taki patronunun alkışlayacağına zerre kadar kuşku yok...
\nSon açıklamasında, soyadı Görmez ama İzmir’i ve halkını suçlayıcı üslupla gerçekleri görmezden gelen Mehmet Bey şöyle buyuruyor:
\n“İzmir’in farklı dindarlığı var, bu dindarlığın irfan geleneğine ihtiyacı var; öyle olduğu için irfan geleneğinden geçmiş birinin İzmir’e müftü olarak atanması tesadüf değil.”
\nYa öyle mi? Bir ilin dindarlığını ölçüp gelen Diyanet İşleri Başkanı, o zaman Başbakanı RTE’nin kaç ayar Müslüman olduğunu biliyor olmalı!
\nBaşındaki sarık onun katıksız Müslüman olduğunun kanıtı mı?
\nNe çare, Diyanet İşleri Başkanı; laikliği hacamat etmekle görevlendirilen ve bu nedenle İslamı, hedeflerine ulaşmakta siyasal bir araç olarak kullanan RTE’ye hizmet uğruna, bir din adamına yakışmayan bu acayip, yersiz, anlamsız irdelemeleri yapıyor.
\n***
\nHa patronu RTE gibi “Gâvur İzmir” demiş..
\nHa İzmir’in farklı dindarlığının irfan geleneğine ihtiyacı olduğunu söyleyerek İzmir’in dinden uzaklaştığını içeren bir üslup kullanmış...
\nHa Ali ha Veli! Ha RTE ha Mehmet Görmez! Fark etmez!
\nMehmet Görmez’i herhalde inandığı Allah söyletti!
\nİzmir’e RTE gâvur kent diyor. Diyanet İşleri Başkanı da üstünü örttüğü son açıklamasıyla aynı doğrultuda görev yaptığını açıklamış oluyor...
\nCumhuriyet tarihinin hiçbir döneminde Diyanet İşleri başkanları siyasal yönden tartışma konusu olmadı.
\nAma Mehmet Görmez dinci AKP iktidarına yâr ve yaren olmak için İzmir’i farklı dindar bir kent ilan ettiği yetmiyormuş gibi; halkını irfani yoldan dindarlığa dönüştüreceğini ilan etti.
\nBelediye Başkanı ve çalışanlarını uyduruk gerekçelerle içeri alarak CHP’ye oy veren İzmir’i korkutmak, cezalandırmak istediler.
\nPara dağıttılar. Koltukları satışa çıkardılar.
\nAma bir türlü İzmir’i AKP yörüngesinde yalaka yandaş bir kente dönüştüremediler.
\nNeden? Zira İzmir:
\nÇağdaş yaşama, laikliğe, Cumhuriyet ilkelerine, bu topraklarda yaşayanların Türk milleti diye anılmasına, Atatürk’e ve devrimlerine yürekten inanan, AKP gibi ulusal değerlere aykırı olanlara oy ve yüz vermeyen; bilinen o ki, vermeyecek de olan bir demokrasi kalesi!
\n***
\nHaber kaynakları, Batman’da Atatürk Anıtı’ndaki “Ne mutlu Türk’üm diyene” sözünün sökülüp atılmasını tartışıyor.
\nAKP Türkiyesi’ni simgeleyen bu olayın ilgi çeken tarafı, bu ülkede devlet ve belediyelerin ne hale dönüştüğünü kanıtlıyor.
\nVali Yılmaz Aslan’ın bir avuç büyüklüğündeki Batman’da olaydan “haberi yok!”...
\nBelediye başkanlığı “Biz yapmadık” diyor.
\nAma gün gelecek; RTE’nin tersyüz ettiği Türkiye’de, demokrasinin, çağdaşlığın asıl sahipleri yönetime geçecek ve… Batman’daki Atatürk’ün heykelinden sökülen “Ne mutlu Türk’üm diyene” diyen sözü, eski yerine konulacak!
\n***
\nRTE ile Devlet Bahçeli arasında bir başka tartışma da gündemde.
\nBahçeli’nin Bursa’daki mitingde, “Öl de ölelim, vur de vuralım” diye seslenenlere,
\n“Onun da zamanı gelecek” diyen, ne ki bu sözün halkı kışkırtmaya yönelik olduğunu söyleyen Başbakan’ı son grupta “Sözlerimin arkasındayım. Zamanı gelince göreceksiniz” diye yanıtlaması günlerdir medyada yer alıyor da...
\nBahçeli’nin neyi amaçladığı, üstelik özenle vur demek için hangi zamanı kastettiği tartışılmıyor. Yorumlanmıyor.
\nMHP’nin siyasal-ekonomik-sosyal görüşleriyle görüşlerimiz örtüşmüyor ama; Bahçeli’nin sözleri, üzerinde durulacak önemli bir açıklama.
\nZira Bahçeli konuşmalarında ısrarla; AKP iktidarının izlediği politikaların ülkeyi böleceğini ve çözüm sürecinin bölünmeye hızla hizmet edeceğini ve bu gidişe karşı çıktıklarını, çıkacaklarını söylüyor. Bu açıklamalardan yola çıkarak şu soruya yanıt arayabiliriz:
\n“Vur de vuralım, öl de ölelim” sloganı; gündemden eksik olmayan olası bölünmenin artık gerçekleşeceğinin kesinleştiği olası bir aşamada uygulamaya geçecek direnme hareketini özetleyen bir slogan olmasın!
\nYazarın Son Yazıları Tüm Yazıları
Günün Köşe Yazıları
Video Haberler
- CHP'li Günaydın'dan Bakan Tekin'e tepki!
- Yeni Doğan çetesi davasında çarpıcı itiraflar
- Canlı tarih müzesi Hisart 10. yılında!
- Teğmenler Yüksek Disiplin Kurulu'na sevk ediliyor
- Tarihçi Yusuf Halaçoğlu'ndan şok iddialar
- TBMM'de 'Etki Ajanlığı' düzenlemesi tartışılacak: Amaç m
- Pera Palas'ta Atatürk Müze Odası
- İmamoğlu’ndan 10 Kasım paylaşımı!
- Donald Trump'ın yeniden başkan olması dünya ekonomisini
- Ege'nin Gündemi'nde bu hafta!
En Çok Okunan Haberler
- Kendisini canlı canlı dev yılana yutturdu!
- Cumhuriyet Savcısı açığa alındı!
- Erdoğan'dan RTÜK'e 'hızla tedbir' talimatı
- Ankara’da konuşulan iddianame
- İYİ Parti'de Akşener krizi
- ORC'den çarpıcı 'Karadeniz' anketi
- Real Madrid Arda Güler için son noktayı koydu!
- Bahçeli'nin çağrısıyla ilk adım
- Ali Koç, Türkiye’ye neden yatırım gelmediğini yorumladı
- 'LBGT faaliyeti içinde olan bir derneğin...'