Cüneyt Arcayürek

Demokrasi Sancıları...

14 Mayıs 2014 Çarşamba

Gizlemiyor. Köşk’e çıkacağını resmen açıklaması kaldı.
Onu da ay sonunda yapacakmış.
Şayet muhalefet partileri bir aday üzerinde anlaşırsa, halkımızın yüzde 57’si de RTE’nin karşısına dikilirse, elindeki tek davulla sandık da sandık deyip duran hazret, sandıktan bir güzel ulusal irade sopası yiyerek feleğini şaşırabilir 10 Ağustos günü.
Yoksa ve de muhterem efendi hazretlerinin muhalefetin temsil ettiği yüzde 57 oyun birleşerek karşısına dikilemeyeceği hesabı tutacak...
...gazını almak için Afyon’da topladığı vekillerine açıkça ilan eylediği gibi o sade bir cumhurbaşkanı olmayacak ya?...
Başbakanın üstünde yürütmenin de başı olacak, bittabi bu uygulamanın arkası çorap söküğü gibi gelecek:
Yürütmenin başı cumhurbaşkanı… Elbette artık Genelkurmay başkanı, elbette Yargıtay, Danıştay gibi yüksek yargı organlarını tek elde toplayan adalet bakanı, elbette yüksek kadı efendi rütbesiyle Diyanet İşleri Başkanı ve hukuku guguk anlayışıyla sağdan soldan söylenenlerle öğrendiği için, elbette Anayasa Mahkemesi Başkanlığı görevini de üstlenecek!
Şimdi bu listedeki cumhurbaşkanının Genelkurmay Başkanlığı görevini üstlenmesi yadırganabilir.
Oysa neden yadırgansın? İkinci Dünya Savaşı’nda Alman ordularına onbaşı Führer Hitler komutanlık etmedi, yönetmedi mi?
Üstelik bizimki yedek subay!

***

RTE’nin hem cumhurbaşkanı hem de yürütmenin başı olmasını yadırgamayanların başında Turgut Özal’ın cumhurbaşkanı seçildikten sonra Çankaya’da Evren’e sarılmaya giderken merdivenlerde “Başbakanım da ANAP Genel Başkanı da sizsiniz” diye görev verdiği Yıldırım Akbulut...
...RTE’nin Köşk’te yürütmenin başı olarak da hükümete tepeden bakmasını hâlâ fazla yadırgamamış görünüyor.
Zira Özal, Akbulut’u her dediğimi yapacak diye başbakanlığa münasip görmüştü.
Akbulut, RTE’nin yetki kullanma açısından Özal’dan geri kalmayacağına kuşku yok diyor. Bu konuda deneyimler yaşadı ama Özal’ın Köşk’ten her dediğine “bir yere kadar” eyvallah dediğini itiraf ediyor.
Peki ama o bir yere kadar dediğimiz kırılma noktası nedir?
Cumhurbaşkanı ile başbakan arasında mutlak uyumdan söz eden Akbulut, önemli bir örnek olayı ıska geçiyor.
Anımsadığım kadarıyla ABD’nin Irak’a güneyden ve Türkiye üzerinden kuzeyden saldırma planını geliştirdiği sırada, Başkan Bush’un izinden ayrılmamaya özen gösteren Cumhurbaşkanı Özal, başbakana Amerikan ordularıyla birlikte Türk birliklerinin de Kuzey Irak’a saldırmasına ve Amerikan askerine Güneydoğu sınırlarını açmaya izin verecek Meclis tezkeresi dayatıyordu.
Son perdeyi o sırada Diyarbakır’da başbakanla birlikte olan cumhurbaşkanını izleyen Hasan Cemal’den dinledim.
Akbulut; Özal’ın, Bush’un Körfez Savaşı’nın kuzey parçası olmamıza şiddetle karşı çıktı. Öyle bir tezkereyi hükümet olarak Meclis’e göndermeyecekti!.
O gecenin ertesi sabahı başbakanın direnci ile karşılaşan Özal’ın yüzü -Hasan Cemal’in o sıradaki izlenimlerine göre- berbattı!
Uyum uyum da ama bir yere kadar!
Akbulut Hürriyet’e verdiği demeçte bu gerçeği doğruluyor.
Sözünü etmiyor, dışarıya asker gönderme konusunda Özal’la ters düştüğünü örnek göstermeden, “Tabii siz ne kadar uyumlu çalışmak isterseniz isteyin bir noktaya gelindiğinde sorumluluk başbakanındır” diyor.

***

RTE bu örnekleri göz önünde bulundurarak kuzu gibi öyle bir başbakan arıyor olabilir.
Ama Akbulut da başbakanlığı sırasında Özal’ın hık deyicisi olmakla suçlandı ve bu konuda hakkında belki de en çok fıkra üretilen başbakandı.
Şimdi RTE’nin başbakanlığına talip olanlar Akbulut gibi fıkralara malzeme olmayı göze alacaktır herhalde.
Nitekim RTE bu türden yorumların, atayacağı başbakanın fıkralara malzeme olması olasılığı yolunu daha bugünden kapatma çabasında.
Afyon’daki vekilleri uyutma toplantısında bir vekilin Akbulut’tan söz ederek konuşulan Çankaya formülleri için “Akbulutvari” benzetmesine RTE, tabii olası planlarına aykırı düştüğü için derhal karşı çıktı.
Bir AKP’li başbakanlık yapan birisi için böyle konuşamaz. Ayrıca göreve gelecek arkadaşımızı töhmet altında bırakırsınız” dedi.

***

Demokrasimiz gebelik sancıları çekiyor.
Bakalım Çankaya’da dünyada örneği görülmemiş nasıl bir yaratık doğacak!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları