Cüneyt Arcayürek

Bizim Asker?..

12 Ekim 2014 Pazar

Meclis Başkanı Cemil Çiçek’in dün iç sayfalarda bir köşeye sıkışmış açıklamalarını gördünüz mü?
Başkan Çiçek; “Türkiye’nin bodoslama (öncelikle Kürt kentini IŞİD’den kurtarmak için) Suriye’ye girmesini isteyenlere” yükleniyor.
Türkiye’yi kara harekâtına tek başına girmeye teşvik edenleri, hatta zorlayanları sorguluyor.
Oysa sorumlulukları gereği bu görevi yapmaları gerekenler, öncelikle ebedi başbakan, şu sıra Cumhurbaşbakanı RTE ile o ne derse hık deyicisi Başbakan AD ve de muhalefet partileri susuyor...
Bu görevi hiç değilse bir kişi, Meclis Başkanı Çiçek üstlenmiş görünüyor.

***

Halkına söz verdiği için kara harekâtına yanaşmayan ABD Başkanı Obama’yı, tabii Washington hapşırsa nezle olan Londra’yı, savaştan uzak durmaya çalışan Almanya’yı sorguluyor.
Türk askerini Suriye topraklarında savaşa, şehit olmaya yöneltmek için uğraşı verenlerin bu tutumu; Kore Savaşı’na katılan Türk askerinin, Çinlilerin önünde Seul’e doğru dörtnala kaçan Amerikan askerini kurtarmak için siper olarak şehitler verdiği Kunuri Savaşı’nı anımsatıyor.
O gün de bugün de varsın uluslararası politika gereği Türk askeri yaban ülkelerde ölsün!
Çiçek, o günleri andıran bir benzetme yapıyor: “Bize bunu teklif edenler Afganistan, Irak bataklığından, Vietnam’da kendisini zor kurtardı. İstiyor ki şimdi Türkiye kara harekâtıyla bu bataklığın içine girsin.”
Bu amacın peşinde koşanı kime sorarsanız anında söyler: ABD!

***

Bu yargıyı reddedecek yok herhalde.
Peki, ama hadi diyelim ki bu gerçeği; karşı çıkıyor havasında ABD’nin ulusal yararları gereği izlediği politikalara ters düşmemeyi dış politikamızın temeli yapan AKP hükümeti söyleyemiyor.
Muhalefet nerede? Türk askerini Suriye’de çarpışmaya iten ABD’ye neden yüklenmiyorlar?
Ha herhalde örneğin CHP, Obama’dan sonra gelecek ABD başkanının kara harekâtına katılacağını bugünden görüyor ve bu nedenle kısacası geleceğe yatırım yapıyor mu diyeceğiz.

***

MHP, tabii Kürt davasında destek arayan HDP, Amerika’nın Çiçek’in vurguladığı gibi, “ikiyüzlü politikasına” neden susuyorlar.
Hükümet susuyor ama CHP; Amerikan politikasının peşine somut bir davranışla takılıyor, destekliyor.
Bu durumu iç politika malzemesi yapıyor AKP liderleri.
ABD’nin peşi sıra IŞİD’in ele geçirmek üzere olduğu kente kısıtlı kara harekâtı için yeni bir tezkere önerisini eleştiriyor ama aynı amaçla gizli açık girişimler yapan ABD’yi suçlayamıyor.

***

Genel görünüş; Türk dış politikasında ABD’yi himaye etmek adeta iktidar ile muhalefet partilerinin yegâne ortak politikası!
Bu duruma bir avuç aydın dışında, medya ve ilim bilim çevreleri de sessiz.
Sonra? Türk dış politikası okyanus ötesiyle bağımlı, lakin bağımsızmış gibi övünüyorlar.

***

Türk askerini dışarıda savaşa sürüklemeye çalışan ABD’ye hükümet, muhalefet, medya susuyor ve yalnız Meclis Başkanı isyan ediyor. Bu nasıl ulusal bir politika?
Yalnız Meclis Başkanı; “Havadan bombardıman yapacağım; zira riski yok. Onun askeri, insanı ölmeyecek ama askerimiz sebebi olmadığı bu savaşın içine girecek?”diye gerçeği haykırıyor.
Çiçek’in, “Seninki asker, insan, can da…” diye başlayan cümlesini izin verirse şöyle tamamlayalım:
“Onların askeri insan, can da; bizim asker; insan, can değil de patlıcan mı?”  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları