Kimi demokratik ülkeler; ülkelerinde patlak veren olaylardan ders çıkarır, ona uygun yasal ama daha demokratik önlemler alır.
Bizimkiler ise Kobani nedeniyle Güneydoğu’da patlak veren ve oradan büyük kentlere sirayet eden kanlı eylemleri gerekçe göstererek daha baskıcı, özgürlükleri daha kısıtlayıcı ve polise geniş yetkiler tanıyan, yasal önlemlere başvuruyorlar.
Almanya’daki güvenlik yasasını model alarak hazırlayacakları yasaya, ne biçimde yazılacağı ve uygulanacağı bilinmeyen sert önlemler getireceklerini hükümet sözcüsü Arınç açıkladı.
Özgürlüklere pek çok alanda müdahaleye ve polise sınırsız yetkiler içeren yeni kısıtlamaları eleştirecek olanlara...
... Almanya’nın uyguladığı önlemleri model alarak demokrasimize yeni ufuklar açtıklarını söylemeye hazırlanıyorlar.

***

Oysa, ellerine ülkenin güvenliğini korumak gibi bir gerekçe geçmişken...
... Avrupa’nın demokrasiyi sınırlayan modellerini örnek almaları; yol açılmışken, yine yandaş yalaka medyanın, TV’lerden desteğiyle bir sonraki aşamada Nazi Almanyası’nın güvenlik modeline yelken açma olasılığını akla getiriyorlar.
Demokrat Almanya’nın değil, elbette Nazi Almanyası’nın polisiye önlemleri günümüzün diktatör heveslisi tek adamlı demokrasisine yakışır.
Ha gayret! Kobani eylemleri de mükemmel bir gerekçe işte.
Daha faşizan yöntemlerle, özgürlüklerin, insan haklarının boğazına basarak yeni Türkiye palavrasıyla, eski dediği Türkiye’yi aratanlar...
… Adları ister RTE olsun, ister başbakanlık koltuğu uğruna onun artık sırıtan amacı, Ortadoğu’da İslam devletlerinin önderi olma heveslerine, girişimlerine katkı sağlayan AD olsun; yeni Türkiye diye ortaya saldıkları, halka yutturdukları palavra...
… Asıl amacı asla örtemez!

***

Neden Almanya’daki güvenlik yasasını örnek alıyorlar?
Radikal dinci gruplara karşı, üstelik uluslararası mücadele örtüsü altında polise telefon dinleme, bilgisayarlara erişerek denetim altına alma ve...
… Evet ve; evlerinizi, yani özel yaşamınızı gözetletme yetkisi tanımanın eşiğindeler.
Bağımsız yargının gerekleri umurunda bile değil.
Elinde ne bir delil ne de mahkeme kararı yok: Kobani eylemlerinin arkasında CHP ve Pensilvanya’nın da olduğunu söyleyebiliyor.
ABD’ye ya Gülen’i sınır dışı et, ya da bize ver diye dayattı ama yargı bağımsızlığını demokrasinin temeli sayan ABD bu adam hakkında bir mahkeme kararı veya delillere dayanan soruşturma var mı diye sordu. RTE durmadan ülkedeki dinci bir grubun etkisi sürdükçe içeride de dışarıda da din lideri olamayacağı bilinciyle şimdi bu ülkede ne olursa, bir zamanlar gücüne ve toplumsal etkisine şapka çıkardığı Gülen’in marifeti diye nutuklar atıyor.
Fakat ABD, RTE’nin Gülen’le ilgili palavralarını yutmadı!

***

Maaşlara zam, sicillerde temizlik vs. gibi vaatlerle HSYK’ye hükümetin desteklediği platform adayı 8 yargıcın seçilmesini başta RTE, Başbakan, Adalet Bakanı yansız bir seçimin zaferi diyerek alkışladılar.
Oysa uluslararası ekonomi anlayışı yargı bağımsızlığı olmayan bir ülkenin kalkınmasındaki olanaksızlığa işaret ediyor. Türkiye’nin büyüme hızının 9’dan, son yıllarda 3’ten bir türlü yukarıya çıkamayışını RTE, yargı bağımsızlığına önem vermeyen tutumuna bağlayamıyor bir türlü.
Eee tabii... RTE gibi ekonomi, sosyal bilim, siyaset ve uluslararası diplomaside anadan doğma deha olduğunu sanan bilgiç mi bilgiç bir liderin yönetiminde olan bir ülkede bu sonuç elbette yadırganamaz.

***

Türkiye toplumsal yaşamda sürekli faşizan bir yönetime kayarken ekonomide çalan tehlike çanlarının ne önemi var?