Cüneyt Arcayürek

Ama Dördüncü Gün...

13 Aralık 2014 Cumartesi

Saraylı tahminleri, olasılıkları yanıltmadı. 
Ülkeyi evirip çevirip babasının çiftliği gibi tek elden öyle yönetiyor ki kim senin gıkı çıkmıyor.
Demokrasimize bakın hele.
Sarayına milyar sarf ediyor. Dışarıdan ağaç getirtiyor. Nazik bir yerini koyup defi hacet edeceği tuvaletlere, tabii 1150 odaya tanesi on bin lira değerinde klozet getirdiği manşetleri süslüyor.
Halktan gık yok!
Aç, yoksul... Neredeyse çıkıp TV’lere, varsın ben aç yoksul olayım, ama Saraylım şöyle lüks klozetli WC’de rahat etsin diye açıklamalar yapacak!

***

Demokrasiyi böylesine WC’lerle eşdeğerde görmeye başlayan bir ülkede Saraylı elbette gölge kabineler de kurar.
Tepede kurduğunu ilan ettiği yedi yeni baş-kanlıkla iç ve dış politikayı, ekonomi alanların-da o her şeyi bilen engin dehasıyla aşağıdaki hükümeti idare eder...
...hadi diyelim ki malum nedenlerle halkın medyasının, başkanlık sisteminin de facto, emrivaki davranışlarına gıkı çıkmıyor.
Yedi 12 başkanlıkla RTE’nin parlamenter sistemi umursamayarak başkanlık sistemine sanki dönülmüş gibi uygulamaya başladığını ilan ettiği ilk gün, ilk saatlerde...
...anayasa hukukçuları, ilim ve bilim adamları ve hatta muhalefet neden derhal karşı çıkmadılar?
Ha, belki de iş işten geçtikten, RTE tepeden 12 başkanlıkla hükümete yapılması gerekenleri emretmeye başladıktan, kısacası ortam konuşmaya yazmaya elverişli duruma geldikten sonra.. parlamenter sistem varken Saraylı’nın başkanlık sistemini uygulamaya başlamasını eleştirmeye başlayacaklar galiba.

***

Bakan olamayınca Cumhurbaşkanı başdanışmanlığına getirilen eski bakanlardan Binali Bey, RTE’nin gelecek yıl Bakanlar Kurulu’na başkanlık etmeye başlayacağını müjdeledi.
Anayasal bir hak elbette ama cumhurbaşkanları bugüne dek öyle zırt pırt, başbakanı da bir kenara iterek Bakanlar Kurulu’nu toplayıp emirler vermediler...
Ama RTE’nin anayasa gereği başbakanlığa getirdiği AD, “dünya ahret kardeşim” dediği Cumhurbaşbakanı’nın kendisini ve görevini fazla umursamamasına anayasal hakkıdır diye karşı çıkacağa benzemiyor.
Evet cumhurbaşkanlarının Bakanlar Kurulu’na başkanlık etmeleri yasal haklarıdır ama; RTE bu hakkı bir başkanmış gibi kullan-maya hazırlanıyor.

***

Tepedeki adamdan sonra ikinci adam olmayı sineye çekeceği izlenimi veren Profesör AD’nin bu olası davranışları ünlü şair Yahya Kemal’in bir söylemini anımsatıyor.
Şöyle demiş: “Halk bir kelimeyi manasına en uygun şekilde söylüyor. Mesela ‘Profesör’ kalabalığın dilinde ‘Profesür’dür. Eee insaf ile söyleyelim, bizdeki profesörlerin de çoğu profesür değil mi?”

***

Ülkedeki demokrasiyi Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç pek güzel özetlemiş bir sohbette.
Bu dönemde maaşlarını artıramadıklarını, geçen dönem milletvekilleri gibi villalar sahibi de olmadıklarını, “aman laf olur” diye ger-çekleştiremediklerinden yakınırken sonucu söylüyor:
“Ne lafı olacak? Üç gün konuşurlar, dördüncü gün biter!”

***

Saraylı da başkanlık sistemini de facto uygulamaya başlarken, nasılsa üç gün yazarlar çizerler, tartışmalar üretirler ama...
...Arınç’ın söylediği gibi- biliyor ki dördüncü gün yazılı sözlü tartışmalar, eleştiriler bitiverir...
...kervan yürür, diyor.



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları