Cüneyt Arcayürek

Al Birini Vur Ötekine!..

11 Ekim 2014 Cumartesi

Partinin taraftarları, üyeleri, iktidarın uyguladığı dış politikanın ham meyvelerini alkışlıyor; bu davranışa karşı muhalefetin, iktidarın ülkeyi hemen her alanda sıkıntıya sokan, son sokak eylemlerini hükümetin Kobani’ye vaat ettiği yardımları yerine getirmediği inancı...
... Toplumsal belleğe yerleşti. Bu nedenle şiddet içerikli tepkiler kentleri yakıp yıkıyor. Sayı değişmezse düne göre 35 insanımızın ölümüne neden oluyor.
Şu soruya yanıt hâlâ yok!
Devletin önlemekten aciz kaldığı şiddet eylemlerinin suçlusu kim?

***

Klasik tablo yine sahnede. Paçaları tutuşan partiler birbirini kollama yolunda yine. İktidar muhalefeti, muhalefet iktidarı suçlayarak kendi vicdanlarında kendilerini beraat ettiriyorlar.
İktidarın siyasal tutumu ile muhalefet arasında fark yok. Al birini vur ötekilere; ama yine asıl suçlu, sorumlu kim, ortada yok!
Bakıyorlar ki demokrat rejim yine ipin ucunda.
Çankaya’ya çıkıp sorumluluktan azade bir koltuğa yerleşen Cumhurun değişmez başbakanı RTE, bu kez nasıl olduysa muhalefeti suçlamıyor. Bütün parrtileri itidale çağırıyor.
Partiler bu çağrıya sarılıyor. Sokağa azgın bir boğa gibi saldırılarına start veren, bu eylemlere katılan kim veya kimler, asıl kimlikleriyle yine ortada yok!

***

Geçen pazartesi Kobani düşerse çözüm de iç barış hamleleri de biter deyip, sokağa çıkın emrini veren HDP! Şimdi kamu binaları dahil, her yanın yıkılıp yakılmasından, insanların pompalı tüfeklerle sokak ortasında katledilmesinden, linç edilenlerin sorumluluğundan korkarak...
... Eşbaşkan Selahattin Demirtaş, açıklamaları boyunca kan ter içinde, partisini suçlu olmaktan kurtarmaya çabalıyor.
Ne diyor kulak verin: “Biz sokağa çıkın dedik ama şiddet uygulayın demedik.
Maşallah! Partisi HDP’yi siyasal önder kabul ederek gizlenmiş ne kadar PKK’li varsa zaten abortta.
Bu ülkeyi karıştırmaya hazır. Siz hele durun, istediğiniz amaçlara varacaksınız türkülerinin Kobani’yle iflas ettiğini görünce, ya yüzleri maskeli ya da ellerinde sopalar, palalar, pompalı eylemlerle kalabalıklara saldırdılar. Sokak ortasında bir insanı çırılçıplak bıçaklayarak bıraktılar.
4 kişiyi katlettiler. Devlete hınçlarını polislerden çıkarmak istediler. Bingöl’de PKK, emniyet müdür yardımcısı ile bir polisi şehit etti. Emniyet müdürü de ağır yaralı.
Demirtaş partisini, emriyle başlayan kanlı, yakıp yıkan olaylardan soyutlamak için, pompalı tüfekle sağa sola ateş edenin kendilerinden olmadığını söylüyor, aksinin kanıtlanmasını istiyor. Bu adamları hükümetin bulmasını istiyor.
Bu çabalar, yersen dolaptaki yalancı dolma!

***

Medet umdukları hükümette etkili İmralı.
O da HDP’yi ancak hükümetle diyalog kurarak, birlikte görünerek, ama olayların partilerine, PKK’ye mal edilmesini engellemeye çalışıyor.
HDP heyetleri bir bakandan diğerine koşuyor. Barışı yine elbirliğiyle kuracakları savıyla, yani siz ne derseniz evet ama kanlı olayları HDP’nin sokağa çıkın emrine bağlamamasını sağlamanın peşindeler.

***

MHP lideri zaten AKP gibi halka itidal tavsiye ediyor. Cici muhalefet!
Ha, ana muhalefete gelince:
Bir yandan mütedeyyin oyların peşinde; parti genel merkezinde mescit açılsın mı açılmasın mı telaşında. Diğer yandan Kılıçdaroğlu açılım dehasına yeni bir örnek verdi. İktidar partisiyle hemen hemen her kesimi hayrete, şaşkınlığa sürükleyen bir öneri ile gündemde yer aldı. Şimdi yeni bir tezkere önerisiyle Kobani’ye gereken yardımı yapmayarak AKP’ye belki de yüz çeviren, küskün Kürt oylarını tavlamanın peşinde!
CHP’nin askerimizin dışarıda savaşmasına karşı olduğu sanılırken; tezkere görüşmelerinde de bu kanısını kürsüden açıkladığı kanıyı ıskalayarak; IŞİD’i Kobani’den defetmek için Türk askerinin terör örgütü ile oralarda savaşmasını sağlayan ek bir tezkere istiyor.
Gerekçesine bakalım: Kobani’yi Türk askeri kurtarmalı. Peki neden? Kılıçdaroğlu, “Halkımızın Kobani’deki akrabalarını IŞİD gibi terör örgütünün öldürmesine son verelim” diyor.
Kılıçdaroğlu da ancak kendine yandaş ya da karşı durmayacak sorular soran gazetecilere RTE gibi alışık olduğu için, bendeniz gibi gazetecilerin şu masum sorusuna yanıt vermeyebilir. Herhalde orada eli armut toplamayan IŞİD’in şehit düşüreceği Mehmetçiklerin buradaki ailelerinin duygularını neden düşünmüyor, hesaba katmıyor?
İktidarın politikalarını boşa çıkarmak hevesiyle Kobani’yi kurtarmak diye Türk askerini göndermeyi önermek... Güneydoğu’da ucuz yoldan oy toplama girişimi gibi gelmiyor mu sizlere de?  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları