Cüneyt Arcayürek

Al Birini Vur Diğerine…

02 Aralık 2014 Salı

İktidar partisi kalabalıklar toplayarak ya da emrindeki yandaş TV’lerden birinde veya pek çoğunda yayımlanan programlara katılarak muhalefete böyle her gün saldırılarını sürdürdükçe toplumsal barış nasıl sağlanacak?
Toplumsal barışı sağlamakta ilk görev kimin?
İktidarda olan parti ile hükümetin!
Ama bu hükümet muhalefet partileriyle toplumda barışı sağlamaya değil, tam tersine halkı muhalefet partilerine karşı kışkırtmaya çalışıyor.
Son örneği TV’lerdeki canlı yayınlarda izledi halkımız.
Başbakan AD, Alevilere ve Tunceli halkına hükümetin vaatlerini açıklamak için bu ilimize gitti. Kalabalıklara konuşmasının bir yerinde MHP liderine, “Ankara’da Dersim’le ilgili söylediklerini sıkıysa gel de burada söyle” dedi.
MHP lideri de ertesi günü Tunceli’ye gitti ve orada valiliğin önünde toplanan Tunceli halkına Dersim konusundaki açıkladığı görüşü aynen söyledi:
“1937-38’de Dersim’de yaşananlar isyandır ve bu isyanı o zamanın teröristleri başlatmıştır” dedi.

***

Barışsever olduğunu iddia eden Başbakan’ın:
Başbakan’ı yalanlamak, sözünün arkasında durduğunu kanıtlamak için Tunceli’ye giden muhalefet liderinin, övgüyle demeyelim ama hiç değilse Tunceli halkına ters düşen sözlerini sürekli yineleyerek lidere karşı Tunceli halkını kışkırtmaması gerekmez miydi?
Yok öyle yapmadı Başbakan. Gittin Tunceli’ye pekâlâ ama ora halkı ile kucaklaşmadan döndün, dedi.
Oysa barışsever olduğunu kanıtlamaya çalışan Başbakan’ın; iki parti arasında Tunceli konusundaki görüş ayrılıklarına karşın; o lideri Tunceli halkının tepkiyle karşılamamasını salık vermesi de gerekmez miydi?
Ne yazık ki toplumdaki düşmanlıkları önce seçimde oy kaygısıyla iktidar partisi körüklüyor ve...
…sonra dönüp kamuoyuna; toplumu bölen, birbirine düşmanlığı kışkırtan muhalefet partileri diyor. Böylesine ikiyüzlü bir siyasetle ülkemiz yönetiliyor işte!

***

Ülkede barışı sağlamanın önemli bir ayağı, bugüne dek eylemleriyle binlerce cana kıyan PKK ve onun hâlâ lideri durumunda söz sahibi olan İmralı.
Amma bu gerçeği sürekli istismar ediyor.
Bir gazetemiz, sözüm ona İmralı’nın barışa giden yolu açacak ve ülkede Kürtlerle Türkler arasında devamlı barışı sağlayacak son açıklamasını haber başlığında şöyle özetledi:
“4-5 ayda ya çözüm ya kaos!”
Bu süreçte dayattığı yasal, elbette kendi çıkarlarına koşut önlemlerin mutlaka gerçekleşmesini istiyor.
“Tarafların” diyor, “çözüm sürecini doğru, ciddi ve kararlı yürütmesi halinde en fazla 4-5 ay içinde Ortadoğu’nun geleceğini belirleyecek büyük demokratik çözüm sağlanabilir”.
Bu dayatmalarda kendini yalnız Türkiye Kürtlerinin değil, Ortadoğu’nun kaderini çizen bir lider görme iddiası yok mu?
Bu hükümet, Bülent Arınç’ın söylediği gibi toplumsal katillikten içeride yatan Öcalan’ın “haysiyetini” savuna savuna bugünlere getirdi.
AKP, haysiyetini korumayı görev bildiği İmralı ile; HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın CNN Türk’teki bir programda açığa vurduğuna göre, TC ile pazarlık masasının bir ucunda Öcalan, diğer ucunda RTE oturuyor.
Biri başkanlık sistemini gerçekleştirmek için önce HDP’nin Meclis’e grup olacak sayıda vekille girmesini ve şayet 330’un altında kalırsa AKP çoğunluğuna HDP’nin desteğini almanın…
…diğeri şimdilik açıklamadığı amaçlarını hazırlayacak önlemleri sağlamanın peşinde.

***

İmralı yasal güvenceler istiyor. Ateşkesi koşullara bağlıyor. Müzakereleri taslağı hazır olan bir yasaya bağlıyor. Eşzamanda atılacak adımlarla “anayasada yapılacak düzenlemeler, toplumsal dönüşüm ve silahsızlanmayla çözüme ulaşılabileceğini” söylüyor.
Ağzından baklayı bu sonuç açıklamalarıyla çıkardı. Çözümün başarısını anayasada kendi amaçlarını içerecek değişikliğe bağladı.

***

Böylece çözüm sürecinin ve barışın asıl patronunun Öcalan olduğu resmileşti.
Artık gözler diğer patron RTE’nin üzerinde. Karşı dayatmalara ne kadar ve hangi önlemleri alacağına kaldı.
Biri barış diyerek kişisel dahil hesaplar yapıyor. Diğeri barış benim elimde diyerek ülkenin şu veya bu biçimde bölünmesini sağlamaya çalışıyor.
Al birini vur ötekine, yine yazık oluyor memlekete!  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları