Cüneyt Arcayürek

Adım Adım... (07.12.2014)

07 Aralık 2014 Pazar

İki aydın. Biri Türk diğeri yabancı, aralarında “Bu memlekette demokrasi var mı?” diye tartışıyor.
Türk, “Elbette var!” diyor.
Yabancı; “Pekâlâ ama bu ülkede muhalefet olmazsa demokrasi de olmaz diye
neden sürekli nutuklar atılıyor, çarşaf çarşaf yazılar yazılıyor” diye soruyor.
Yanıt: “Var olmayan demokrasiyi içerideki halka, dışarıdaki etkin kamuoyuna var imiş gibi yutturmak için!..”

***

Espri içeren fazla iddialı bir yorum.
Oysa yadsınılmaz gerçek şu: Ülkemizde biri ana sıfatlı, diğeri milliyetçiliği savunan, diğer biri de yalnız Kürt kökenli olanların haklarını savunan bir parti var.
İşte demokrasimizin aynadaki görüntüsü:
Yıllardır bütün hatalarına, demokratik hakları bir bir ortadan kaldıran icraatına karşın hâlâ iktidarda olan bir parti ve...
...Oylarını yükseltebilmek için iktidardaki dinci parti gibi olmaya özenen bir ana muhalefet partisi... Onunla birlikte Türk-İslam sentezine yatıp AKP’nin toplumu dinci yaşama dönüştürme çabalarına arka çıkan ikinci bir partimizle demokrasimiz işliyor (galiba).

***

Ne ki hâlâ bu ülkede demokrasimiz daha ne istiyor konulu tartışmalar yapılıyor.
Demokratik rejim o denli tıkırında işliyor ki bu tartışmalar demokrasimize büyük haksızlık!Öyle diyenler çoğunlukta.
Eğri oturup doğru konuşalım. Ana muhalefet partimizin kuruluş felsefesi; devleti din egemenliğinden kurtararak çağdaş, laik, sosyal bir hukuk devleti yaratmak, yaşatmak mı?
Evet! Ana muhalefet lideri bu saptamayı savunuyor elbette.
Savunmasına savunuyor da çağdaşlığın, laikliğin, hukuk devleti olmayı savunan temel ilkelerin AKP ırzına geçtiği halde; hiçbir girişimine, uygulamasına AKP gibi yüzde 99’u Müslüman halkı oy bazında tavlarım diye sesi çıkmıyor.
Örnek pek çok da, Milli Eğitim Şûrası’ndaki akla da rejime de ziyan kimi kararlara, eğilimlere; Atatürkçülük dedin mi artık inandırıcı olmayan nutuklar atan Genel Başkan, partisi adına karşı duran üç beş satırlık bir açıklama yapamıyor.
Hem Atatürkçü görüneceksin hem de Atatürkçülüğün ve demokrasinin temeli laiklik karşıt girişimlerine sessiz kalarak bu iktidarı destekleyeceksin!
Kim yer bu yalancı dolmayı?

***

Mütedeyyin denilen kesimden alacağın kıytırık oylara karşın partinin temel ilkelerini sandık telaşında satışa çıkaran bu stratejiyle laik kesimin oyları önemli ölçüde yitecek! Farkında mısın?
Ama örneğin ilkokullara zorunlu din dersi getiren komisyon çalışmalarına, şûrayı ele geçiren dinci esnafın eğitimi biraz daha dinci eğitime dönüştürme çabalarına sessiz kalmak, acaba ana muhalefet partisine ne kazandıracak göreceğiz.
Genel Başkan susar ama partinin ilkokul çocuklarına zorunlu din derslerine, karma eğitimi kaldırmaya karşıymış izlenimi vermek için Grup Başkanvekili Hamzaçebi’ye TV haberlerinde komisyonun aldığı kararlara karşı kısa açıklama yaptırıverir.
Bu, ucuz yoldan laik rejimi sözüm ona koruduğunu, savunduğunu kanıtlamak çabası değildir de nedir?

***

Eğitim şûrası mı eğitimi din kurallarına dönüştürme şûrası mı?
Hiç kuşku yok, bu şûraya eğitim şûrası demek olanaksız.
Şu hale ağlar mısınız güler misiniz?
Komisyona otelcilik ve turizm meslek liselerinde alkollü içki ve kokteyl hazırlama derslerinin kaldırılması öneriliyor ve.. kabul ediliyor.
Birdenbire hop Osmanlıca zorunlu ders oluveriyor.
İnkılap tarihi dersi programının gözden geçirilerek objektif bir anlayışla yazılması gibi masum bir gerekçeyle aslında Atatürk’ü silmek istiyorlar.

***

Bu şûra eğitime değil; RTE’nin dinci kafasına hizmet edenlerin çoğunlukta olduğu bir şûra!
Saraylı’nınönderliğinde,bumuhalefetpartileri ile bu ülke ...
...çağdaşlığa, ileri demokrasiye doğru değil; din kurallarının egemen olduğu gerici, karanlık bir dünyaya doğru adım adım ilerliyor.
Hayırlara vesile olur mu bu ilerleyiş?
Ben gibi gariplere değil; ülkeyi avuçlarının içinde gören Genel Başkan ile MHP liderine sorun. Zira onlar her şeyi bilirler!
Hiçbir seçimde AKP’yi koltuktan indirememeleri bu saptamanın somut kanıtı değil mi?
 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

Viraj ustası 10 Mayıs 2015
Ya sen nesin? 9 Mayıs 2015
Anlamaz 8 Mayıs 2015

Günün Köşe Yazıları