Hepimize şimdiden geçmiş olsun!

23 Mart 2016 Çarşamba

“Ülkemin halinden hiç bu kadar utanmamıştım” diye yazmıştım pazartesi.. Utan utan bitmiyor, yerin dibine giresimiz geliyor. Memleketi yöneten siyasal İslamcı heyet ve medyacıları elbirliğiyle bizi “karikatürleştirip” felaketimize koşturmaktalar. Hiç mükemmel olmadığını gayet iyi bildiğimiz bir uluslararası sistem tarafından artık “kusulmakta” olduklarının farkına da varmazlar. “Oyunu kuralına göre” oynamayı beceremez, “paraleller, meridyenlerle” olur sanırlar. Karambolde olan bize olacak…

***

Dört gün önce İstanbul’u vuran kanlı saldırının ardından dün AB’nin başkenti Brüksel IŞİD’in hedefi oldu. Oluşan görüntü şudur: “Avrupa medeniyeti ‘sömürgecilik’ gerekçesiyle radikal İslamcı yaşam biçimini silah zoruyla dayatanların intikamıyla karşı karşıya.” Kaçınılmaz olarak bu manzara, hedefin evrensel değerler, demokrasi ve özgürlüklerin budanması girişimi olduğunu ve ırkçılığın kışkırtılmaya çalışıldığını düşündürtecek. Bir süre sonra “kışkırtanlar kim”, “neden” sorusu daha fazla sorulacak.

***

Peki siz hiç Batı’da “Yarın o bombaların İstanbul’da yahut Ortadoğu’da patlamaması için hiçbir sebep yok” diyebilecek bir lider tahayyül edebiliyor musunuz? Üç beş gün sonra bombalar patladığında Meclis kürsüsünden tarihi zafer atıfları eşliğinde “gölgelere dayılanan” başbakanlar? Bulamazsınız.
Sonra bırakın Batı’yı, “muz cumhuriyetleri”nde bile kanlı terör eylemleri yüzünden sosyal medyayı yasaklayanını bulamazsınız. Bunu savunacak olanını hiç! Ve Avrupa’nın göbeği kana bulanmış, sorumlu yetkililer sosyal medya kullanımını teşvik etmekteyken, sizin “Belçika medyaya yasak getirdi” diye yalanlar saçan medyanız, aklı sıra “Brüksel’de yayın yasağı geldi, olayı karartıyorlar” diye ironi yapmaya kalkan vekilleriniz varsa, ancak “utanabilirsiniz”...
Utanmanın sonu gelmez. Dünyanın 21. yüzyıldaki yeni faşizmini yaratmış IŞİD ve El Kaide gibi türevlerini “öfkeli çocuklar” olarak algılayanlarla yaşamaktasınızdır. İktidar hırsları ve bölgesel körlükleri yüzünden şark kurnazlığıyla memleketin 40 yıllık sorununu kanatanlarla aynı havayı solumaktasınızdır. Avrupalıları IŞİD=PKK çizgisine çekmek için atıp tutanları şaşkınlıkla izlersiniz. Yahut bir başka komşu ülkeye nükleer programından ötürü yaptırım uygulanırken, bundan faydalanarak dolaplar çevirenlerin aklanmasına tanıklık edip, sonra Amerikalı savcılar mevzuya el atınca sevindirik olabilirsiniz.

***

Zira “Okuma oranı arttıkça bana hafakanlar basıyor” diyebilen rektörleriniz vardır… Batı sömürgeciliğinden “yağ çıkartmayı beceremeyince düşmanlık devşirenler” en büyük anti-emperyalist takılmaktadır. Sanki kimse Avrupalı idarecilerin Ortadoğu’da çıkar odaklı hamlelerini bilmez; Suud’a silah satışı karşılığı nelere göz yumduklarını, Libya’yı ne hale getirdiklerini anlamaz! Geçiniz. Sizin edecek iki çift lafınız yok, zira onlara nasıl öykündüğünüzü gördük. Asıl bizler gayet iyi idrak biliyoruz, Batılı müdahalelerin bu diyarlarda ekonomik ve toplumsal dönüşümleri nasıl baltaladığını. Yarattıkları “malzeme” bizzat bizim başımıza bela.

***

Velhasıl, Batılıların her seferinde baltayı taşa vurduğu “liberal müdahaleciliği”, komşunuzu ateşe atarak uygulama hırsına kapılıp o ateşte sağ kalacağınızı sanırsanız, çok yanılırsınız. Yola zaten “Demokrasi istediğimiz durakta ineceğimiz bir araçtır” diyerek çıkmışsanız, her türlü kötülüğü sonsuza dek “yalanla” sıvayacağınızı sanırsanız, yine yanılırsınız. Verili uluslararası sistemden faydalanarak “bir yere” gelip sonra o sistemi yönetmeye ehil olmadığınız anlaşılınca sadece “dayılanırsınız”.
Ama biz bunları Ortadoğu’dan biliyoruz. Türkiye’yi bile isteye “Ortadoğululaştırmaya” soyunanlar, bölgenin eskiden Batılıların sevgilisi olmuş diktatörlerini anımsasınlar... Hepimize şimdiden geçmiş olsun.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları

ABD’de darbe tehdidi 7 Eylül 2018
Zaharçenko darbesi 5 Eylül 2018

Günün Köşe Yazıları