Barış Terkoğlu

Murat Kurum’un ‘Hırsız’ diye çağrılan tanıdığı

12 Şubat 2024 Pazartesi

Koca binalar betondan sanırsın. Oysa inşaatın harcına insanın ahı karışmış.

81 ilde seçim var. Ancak ana gündem tartışmasız İstanbul. En büyük vaat ise kentsel dönüşüm. Bütün adaylar "ben yaparım" diyor. Eli en güçlü olan iktidarın desteğini alan Murat Kurum. Cuma günü konuşurken "Fikirtepe’de yaptık" dedi. Örnekle "yine yaparız" diye devam ediyordu.

Kurum böyle söyleyince, depremin yıldönümünde toplanan o kalabalığı hatırladım. 6 Şubat’ta Fikirtepe’de ellerinde pankartlarla buluşmuşlardı. "Yeter artık, 3 sene dediler 10 sene oldu" yazıyordu. "Hırsız Haldız" diye bağırıyorlardı. Kastettikleri AKP Kurucusu Müteahhit Macit Haldız’dı. Yanındaki pankartta ise "Çevre ve Şehircilik Bakanı sözünü tut" yazıyordu. İşaret ettikleri Murat Kurum’dan başkası değildi.

Emlak Konut’un, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın, TOKİ’nin tabelalarının görüldüğü yarım kalmış inşaatların önünde toplanmış açıklamalarını okumuşlardı. Enkaz altındakiler gibi "sesimizi duyan var mı" diye sesleniyorlardı. Zira ortada ne kendilerine destek olacak bir muhalefet partisi ne de açıklamalarını dinleyecek bir basın mensubu vardı. Gittiğim marketin manav bölümündeki emekçi amca, "sorsan Fikirtepe’de evim var ama yıllardır kiracıyım" diye mağduriyetini anlatmasa benim de haberim olmayacaktı.

11 YILDIR BİTMEDİ        

Fikirtepe, bir zamanlar Kadıköy’ün kenar mahallesiyken, yıllar içinde şehrin göbeğinde kalmıştı. Bu kıymetli bölge müteahhitlerin ağzını sulandırıyordu. 2005 yılında "özel dönüşüm alanı", 2007’de "kentsel dönüşüm alanı" ilan edildi. Sonrasında etrafına göre oldukça avantajlı sayılabilecek planlar hazırlandı. CHP’li diye Kadıköy Belediyesi’ne bölge hakkında tek mesele bile danışılmadı, tek yetki verilmedi. Küçük sanmayın, 4 bin 500 adet parselden oluşan, toplamda 1 milyon 300 bin metrekarelik bir alandı. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın ve TOKİ’nin öncülüğünde projeler başlarken, mahalle vatandaşlara hayal satan müteahhitlerle doldu. İmzalar atıldı, binalar yıkıldı. Fikirtepe uzun ve karanlık bir harabeye döndü. Sonuç ise tam bir fiyaskoydu. Yıkılıp da yapılamayan, yarım kalan bölgeler… Bitse de tapusunu alamayan ev sahipleri… İflas eden müteahhitler… Ödenemeyen kiralar...

İşte Haldız İnşaat’ın yaptığı binalar da yarım kalanların arasında. 2 bin aile, müteahhit evimizi bitirse de otursak diye 11 yıldır bekliyor. Gelgelelim, AKP kurucusu Macit Haldız, "yapamıyorum" diyor. Bir eksiğini gördüğü yoksul vatandaşın tepesine çöken devlet ise kredi yağdırdığı müteahhitler karşısında eli kolu bağlı bekliyor.

KURUM YAPACAKTI YAPMADI

Kendi ifadeleriyle "Haldız mağdurları" ile konuştum. Cumhurbaşkanı ile iki kez görüşüp sorunlarını anlatmışlardı. Erdoğan söz vermişti. Olmadı. İki sene önce Murat Kurum’u yakalamışlardı. Kurum, Emlak Konut müdürünü çağırmış, onların yanında "gereğini yapacaksın" demişti. Bir şey değişmedi. Geçen Mayıs seçimlerinde Murat Kurum bölgeye bir kez daha söz verdi. "Biz yapacağız, tabelayı oraya dikeceğiz" dedi, Fikirtepeliler’den oy istedi. Yine bir şey olmadı. Bugün bile AKP Kadıköy Belediye Başkan Adayı Veli Arslan halkın arasında dolaşırken, vatandaşlar tarafından Haldız’ın AKP kurucusu olarak kendilerini mağdur ettiği hatırlatılıyor.

Sorsanız, "mağdur eden biz değiliz müteahhit" diyorlar. Oysa o müteahhitler için çıkardıkları yasaları, yaptıkları planları, vatandaşa çağrıları unutuyorlar. "Fikirtepe’de başardık" diyen Murat Kurum’a bir öneri… Fikirtepe sokaklarında dolaşıp duvar yazılarına baksın, "Bakanım sözünüzde durun", "seçimlerde görüşmek üzere" yazanları gözleriyle görecek.

PARA VERDİM YİNE DE ALAMADIM

Haldız’dan ibaret değil…

Kurum, Anadolu Adliyesi’ne Fikirtepe merkezli kaç dava olduğunu sorsun, rakama kendisi bile şaşıracak.

Bir tanesi önümde duruyor. Şikayetçi bölümünde Enes Karpuz yazıyor. Karpuz AKP’li. 2014 yılında, parasını vererek, Emay İnşaat’tan topraktan 10 dükkan 3 daire aldığını söylüyor. Elinde iki tarafın da imzaladığı sözleşme, parayı verirken yanında olan tanık da var. Gelgelelim anlattığına göre müteahhit inşaat bitince tapu devrini yapmamış. Olay mahkemeye taşınmış. Bilirkişi raporu da Karpuz’un lehine çıkmış. Gelgelelim müteahhit para almadığını, sözleşmeyi baskı altında imzaladığını söylemiş. Karar, şikayetçi olan Karpuz’un lehine çıkarken şirketin talebiyle hakim değişmiş. Yeni hakim bu kez müteahhit lehine karar vermiş. Dosya hem temyize gitmiş, hem de hakim HSK’ya şikayet edilmiş. İşin ilginci, bu süreçte anlaşmazlık Cumhurbaşkanlığı’na kadar taşınmış. "Bir dükkana işini çözeriz" diyen çeşitli arabulucular çıkmış.

Benzeri dava o kadar çok ki… Mağdurların WhatsApp grupları, mağdur dernekleri, toplu açtıkları davalar, eylemler var. AYM’ye, Danıştay’a, yerel mahkemelere taşınan, yıllar süren davalar var. Kısacası Murat Kurum "başardık" dese de sadece basit bir Google taraması binlerce Fikirtepe mağduru olduğunu gösteriyor. Mağdurlar, Kurum’un kendi geçmiş açıklamalarında bile görünüyor.

Göğe yükselen binaların dili olsa da konuşsa. Belki de "ben bu yükü artık taşıyamıyorum" diyecek.

 



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları