Barış Doster

KPSS skandalı ve FETÖ’yle mücadele

10 Ağustos 2022 Çarşamba

Türkiye günlerdir, KPSS'de yaşanan rezaleti konuşuyor. Sınav iptal edildi. ÖSYM başkanı görevden alındı. Devlet Denetleme Kurulu harekete geçti. Adli ve idari soruşturma başlatıldı.  

Peki, yurttaşların zihninde beliren sorular, kaygılar giderildi mi? Hayır. Acaba önceki sınavlarda da benzer durumun yaşanıp yaşanmadığı konusunda kesin bir yanıt veriliyor mu? Hayır. Emperyalizm destekli terör, casusluk, ihanet örgütü FETÖ’nün sınav sorularını çalma konusundaki kirli ve kanlı sicili bilindiğinden, herkesin aklına aynı soru geliyor, doğal olarak: Acaba bu işin altından da FETÖ mü çıkacak? Nitekim bu konudaki endişeleri haklı çıkaran bilgi ve bulgular ortaya çıkmaya başladı.  

Soruları çoğaltabiliriz. Çünkü sınava giren gençler, aileleri, yakın çevreleri çok kaygılı. Çünkü devletin itibarı zedelendi. Çünkü toplumsal bellek bu konuda çok duyarlı.  

Yapılacaklar belli: Devlet; büyük bir kararlılık, tutarlılık ve titizlikle, ciddiyet ve sorumlulukla bu işin üzerine gitmeli. Yargı, kılı kırk yaran bir titizlikle, bir an önce suçluları cezalandırmalı.  

Fakat bunları yapmak, sınava giren yurttaşların mağduriyetini giderir mi? Yaşadıkları moral bozukluğunu onarır mı? Öfkelerini dindirir mi? Bu olayı unutmalarını sağlar mı? Elbette hayır. Başka adımlar da atmak gerekir.  

FETÖ’YLE NASIL MÜCADELE EDİLİR? 

Birincisi, FETÖ ve benzeri yapılara ilişkin mücadelenin hukuk, güvenlik, istihbarat, bürokrasi, toplum, siyaset, ekonomi, diplomasi boyutuyla aksamadan sürdürülmesidir. Bu konudaki en küçük bir gevşeklik, aksaklık çok ağır sonuçlar doğurur.  

İkincisi, FETÖ ve benzeri yapılarla, laiklik olmadan mücadele edilemez. Laikliği aşındırmak değil, güçlendirmek gerekir.  

Üçüncüsü, ideolojik berraklık, kararlılık ve tutarlılık olmadan, FETÖ ve türevi yapılarla mücadele etmek olanaksızdır. Mücadele ideolojik zeminde de yürütülmelidir.  

Dördüncüsü, sosyal devlet güçlendirilmedikçe, FETÖ ve benzeri yapıların zemin bulması önlenemez. Eğitim ve sağlık başta olmak üzere, sosyal devletin pekiştirilmesi, eğitimde fırsat eşitliğinin sağlanması, bu tür yapılarla mücadelenin temel şartlarıdır.  

Beşincisi, etnik, dinsel, mezhepsel aidiyetlerin, mensubiyetlerin, kimliklerin siyasallaşmasının önüne geçilmeli, ulusal kimlik ve yurttaş kimliği kuvvetlendirilmelidir. Küreselleşme yanlılarının, liberallerin, neoliberallerin, numaracı cumhuriyetçilerin çok sevdikleri kimlik siyasetinin, FETÖ ve benzeri yapıları güçlendirdiği unutulmamalıdır.  

Altıncısı, kamuda, bürokraside ehliyet, liyakat, anayasaya sadakat, görev bilinci ve sorumluluğu esastır. Bu ilkelerin yerini tarikat, cemaat, parti, dernek, vakıf, alt kimlik, hemşericilik alırsa, devlet işleyişi büyük zarar görür.  

Kısacası, FETÖ’yle mücadele çok yönlü, çok boyutlu, çok katmanlı yürütülmelidir.  



Yazarın Son Yazıları Tüm Yazıları


Günün Köşe Yazıları